Bu Blogda Ara

2 Aralık 2009 Çarşamba

ANTAKYA TARİHİ KENT DOKUSU KORUMA - KENTSEL TASARIM ve KENT PLANLAMA İLİŞKİLERİ BAĞLAMINDA GÖRÜŞ ve ÖNERİLER





ANTAKYA
TARİHİ KENT DOKUSU
KORUMA - KENTSEL TASARIM ve KENT PLANLAMA İLİŞKİLERİ
BAĞLAMINDA GÖRÜŞ ve ÖNERİLER


Doç. Dr. Mehmet TUNÇER


17 Ocak 2001 tarihinde; Antakya’da, Eğitim Fakültesi Dekanı Sn. Prof.Dr.Berna ALPAGUT’un düzenlediği ve Belediye Başkanı Sn. İris Şentürk ve Belediye yetkililerinin, yerel sivil toplum örgütlerinin (Mimarlar Odası, Hatay Arkeoloji Dostları Derneği) ve Mustafa Kemal Üniversitesi, Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü, Fen Edebiyat Fakültesi öğretim üyelerinin katılımı ile Antakya’da Doğal, Kentsel ve Arkeolojik Sit Alanlarının korunması ve geliştirilmesine yönelik sorunların ve çözümlerin tartışıldığı bir toplantı yapılmıştır.

Bu toplantıda; tarafımdan “Ankara Tarihi Kent Dokusu” ve “Konya Tarihsel Kent Merkezi” ne yönelik son 15-20 yıl içerisinde yapılmış, koruma amaçlı planlama ve projelendirme çalışmaları ile uygulamalar sunulmuştur. Bu iki kentte koruma politikaları özetlenerek, uygulamalar ışığında Antakya için öneriler geliştirilmeye çalışılmıştır.
Ülkemizde, yerel yönetimlerin politikaları genel olarak parti ve kişiye göre değişkendir. Yönetimlerin sık sık değişmesi, politik kimlikleri, parasal olanaksızlıklar gibi nedenlerden dolayı, kent planlamanın ve kentsel tasarımın önemi anlaşılamamaktadır. Kentsel tasarım, temelde tüm politik kaygılardan uzak olarak, “Yaşanabilir Kent” oluşturulmasını hedef olarak almalıdır. Toplumsal ve ekonomik koşullar ne olursa olsun, kentsel tasarım eylemi aslında kentin her kesiminde planlama kararlarının uygulamaya konması, yani bizzat kentin yapım sürecidir. Gerek planlama, gerek kentsel tasarım eylemi, teori ile pratik, plan proje ile uygulama arasındaki bağları kurmakla sorumludur.



Antakya özelinde değerlendirilebilecek görüş ve öneriler aşağıda özetlenmiştir:

1. Birçok tarihsel kentte “Koruma Amaçlı Planlar” dan önce yapılan planlar, genel olarak korumayı değil yenilemeyi (imarı) öngörmektedir. Bu da pek çok değerin günümüze kadar yok olması sonucunu doğurmuştur. Bu nedenle; Antakya’da yürürlükteki tüm planlar doğal ve kültürel varlıkların korunmasına yönelik ilkeler doğrultusunda yeniden gözden geçirilmelidir.

2. Planlamanın her aşamasında, kente özgünlüğünü, kimliğini veren mekanlar ve değerlerin korunması ve geliştirilmesini sağlayan politikalar oluşturulmalı ve bunların mekana yansıması sağlanmalıdır. Bunun için koruma ağırlıklı politikalar, planlar ve projeler gereklidir. Kentlerde “Yaşanabilir Mekanlar” oluşturmanın, doğal ve kültürel değerleri korumanın ve yaşatmanın ilkeleri planlamanın üst ölçeklerinden itibaren ortaya konmalıdır. Antakya’da var olan koruma amaçlı planlar ve projeler bu gözle yeniden değerlendirilmeli, kentin makro planları bu değerlendirmeler ışığında ele alınmalıdır.

3. Kent planlaması ve kentsel korumanın en iyi ifade edileceği ölçek “ KENTSEL TASARIM “ ölçeğidir. Kent planlaması - Kentsel Tasarım ve kentsel Koruma üçgeninde; “Kentsel Tasarım” , kent planlama ve kentsel korumanın varmak istediği hedefe ulaşmak için başvurulan bir araçtır. Kentsel tasarımın disiplinler arası niteliği de bunu desteklemektedir. Kentsel tasarımın anlamı, yöntemi ve planlama içindeki yeri birçok kimse tarafından, özellikle de Yerel Yönetimler tarafından henüz tam olarak anlaşılamadığı için, yanlış aşamada bu konudaki çalışmalar yapılmakta ve yetersiz, uygulama sorunları olan ürünler ortaya çıkmaktadır. Antakya’da “Özel Proje Alanları” (Kentsel Tasarım Alanları) saptanarak uygulamaya yönelik koruma amaçlı tasarımlar yapılmalı ve uygulanmalıdır. Var olan koruma amaçlı planlar, uygulama sorunları irdelenerek, kentsel tasarım alanları saptanarak, koruma ilkeleri doğrultusunda yeniden gözden geçirilmelidir.

4. Genel olarak, koruma planlaması süreci uzun sürmekte, onama sürecinin uzunluğu nedeni ile hazırlanan planlar güncelliğini yitirmektedir. Koruma planlarında uygulama ölçeklerine inilmekte gecikilmekte, inildiğinde de yapılanlar uygulama için yeterli olmamaktadır. Antakya’da Belediye ve İl Özel İdaresi işbirliği ile koruma amaçlı plan ve projeler bir “Eylem Planı” şeklinde ele alınmalıdır. Kentsel sit alanları için “Koruma Amaçlı Çerçeve Plan” (1/5000 ve 1/1000 Ölçekli) ve “Kentsel Tasarım Projeleri” (1/500-1/200 Ölçekli) hazırlanmalıdır. Antakya Kenti “Arkeolojik Ana Planı” hazırlanarak, önemli arkeolojik veriler belirlenmeli ve koruma altına alınmalıdır. Kentin Hellenistik, Roma, Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ilişkin görünümü maketler haline getirilerek bilimsel ve turistik amaçlı sergilenmelidir.

5. Ülkemizde yerel yönetimler teknik olarak yetersizdir, bilgi ve deneyim birikimi oluşmamaktadır. Antakya Belediyesi, ilgili Belde Belediyeleri’nin de desteğini alarak planlama ve uygulama yapabilecek etkin bir birim oluşturmalıdır. Bu birim gerekli danışmanlık hizmetini alarak kent bütününe ve koruma alanlarına yönelik planlama, projelendirme ve uygulama örgütlenmesi çalışmalarını sürdürmelidir.

6. Yerel yönetimin uygulama alanında yaşayan halkın planlama ve uygulamaya olumlu katkı ve katılımlarını sağlamada yaşadığı zorluklar ve yetersizlikler bulunmaktadır. Antakya’da, Antakyalı’nın tarihsel ve doğal çevre korunmasına olumlu katkı ve katılımlarını sağlamaya yönelik tanıtım, sergi, konferans vb düzenlenmeli, hazırlanan plan ve projeleri tanıtıcı broşür, kitap, poster vb yayınlar hazırlanmalıdır. Uygulama koruma alanlarının, en korunmaya değer ve muhtaç noktasından başlanmalı ve etaplar halinde yapılmalıdır. Tasarımların uygulanmasında, uygulamadan etkilenenlerin tasarıma ve uygulamaya katılımı sağlanmalıdır. Kişilerin uygulamaya katılımları sağlanırsa ve orada yaratılacak projeden değer elde edeceklerini ve o değeri paylaşacaklarını bilirlerse, koruma politikalarında da “Demokratikleşme” sağlanmış olacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder