Bu Blogda Ara

30 Ocak 2011 Pazar



BERGAMA’NIN UNESCO DÜNYA MİRAS LİSTESİ’NE ALINMASI
Prof. Dr. Mehmet Tunçer

Birleşmiş Milletler UNESCO Eğitim, Bilim ve Kültür alanlarında hükümetler arası bir örgüttür. UNESCO’yu kuran sözleşme 16 Kasım 1945 tarihinde imzalanmış, yeterli sayıda onay belgesinin tamamlanmasıyla 4 Kasım 1946 tarihinde resmen yürürlüğe girmiştir. Türkiye, UNESCO’nun kurucu ilk 10 üyesinden biridir.

UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde Türkiye’den 9 şehir bulunmaktadır ve ayrıca 23 yer de aday gösterilmiştir. Bu adaylar, geçici listede yer almaktadır.

Kapadokya ve Göreme Milli Parkı, Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası ile İstanbul’daki tarihi yerler 1985 yılında listeye dahil edilmiştir.  Daha sonra 1986 yılında Hitit Uygarlığı Başkenti Hattuşaş, 1987 yılında Nemrut Dağı, 1988 yılında Pamukkale ve Hierapolis Milli Parkı ile Ksantos-Letoon listeye alınmıştır. Tarihi Safranbolu evleri 1994 yılında listeye girerken Türkiye’den giren 9. yer 1998 yılında Truva Antik Şehri olmuştur.

Türkiye’den aday gösterilen 23 yer ve aday gösteriliş tarihleri şöyle:

Efes (1994), Karain Mağarası (1994), Sümela Manastırı (Meryem Ana Manastırı 2000), Alahan Manastırı (2000), Aziz Nikolaos Kilisesi (2000), Harran ve Şanlıurfa (2000), Urartuların Ahlat Mezarlığı ve Osmanlı Hisarı (2000), Kalesi ve Surları Diyarbakır (2000), Selçuklu Kervansarayları Denizli ile Doğubayazıt arası (2000), Konya- Selçuklu Uygarlığı (2000), Alanya (2000), Mardin Kültürel Peyzaj (2000), Bursa ve Cumalıkızık Erken Osmanlı kentsel ve kırsal yerleşim (2000), Edirne Selimiye Cami (2000), St.Paul Kilisesi, St.Paul’u çevreleyen tarihi eserler (2000), İshak Paşa Sarayı (2000), Kekova (2000), Güllük Dağı-Termessos Milli Parkı (2000), Arkeolojik Site Afrodisias (2009), Antik Kentler Likya Uygarlığı (2009), Arkeolojik Site Sagalassos (2009), Neolitik Site Çatalhöyük (2009), Arkeolojik Site Perge (2009).

Dünya Miras Listesi aşağıda verilen ölçütlere uygun, olağandışı evrensel nitelikli kültürel ve doğal varlıklardan oluşmaktadır. Sözleşmeye üye ülkeler, topraklarında bulunan ve olağandışı evrensel değere sahip olduğunu düşündükleri bu değerleri Dünya Miras Komitesi’ne bildirmektedirler.
BERGAMA AKROPOLİS PLANI 

İlk aşamada Komite bu değerlerin belirlenen ölçülere uygun olup olmadığına ilişkin bir ön çalışma yapmaktadır. UNESCO bu ön çalışmanın yapılması konusunda kültürel değerler için Uluslar arası Anıtlar ve Sitler Konseyi (ICOMOS), doğal değerler için ise Dünya Doğa Birliği (IUCN) kuruluşlarını görevlendirmiştir. Bu kuruluşlar tarafından hazırlanan ön değerlendirmeler her yıl toplanan Dünya Miras Komitesi tarafından ele alınmakta, önerilen yapı ya da alanın gerekli ölçütleri taşıdığı anlaşılırsa Liste’ye alınmaktadır.

Bu Liste, tüm dünya için önemli bir değer taşıdığı UNESCO’ya bağlı Dünya Miras Komitesi tarafından belirlenmiş ve bulundukları ülkenin devleti tarafından korunması garanti edilmiş doğal ve kültürel varlıkların listesidir. Böyle bir Liste oluşturmadaki amaç, tüm insanlığın malı olan değerlerin korunmasında uluslar arası işbirliğini mümkün kılmaktır. Düzenli olarak yenilenen Listede, 2004 yılı itibari ile 134 ülkeye ait 788 varlık bulunmaktadır; bunların 617’si kültürel, 154’ü doğal, 23’ü ise kültürel ve doğal varlıklardır[1].


Dünya Miras Listesi’nde bir doğal ve kültürel varlığın yer alabilmesi için UNESCO tarafından şu ölçütler belirlenmiştir. Bu varlıkların bu ölçütlerden bir ya da bir kaçına sahip olması gerekmektedir. Dünya Miras Listesi’nde yer alma kriterleri düzenli olarak güncellenmektedir ancak listede yer alan her varlığın aşağıdaki kriterlerden en az birine uyması ve özgün olması beklenir:

  • Yaratıcı insan dehasının ürünü olması;

  • Belirli bir zaman diliminde veya kültürel mekânda, mimarinin veya teknolojinin, anıtsal sanatların gelişiminde, şehirlerin planlanmasında veya peyzajların yaratılmasında, insani değerler arasındaki önemli etkileşimi göstermesi;

  • Kültürel bir gelenek veya yaşayan ya da kayıp bir uygarlığın tek veya en azından istisnai tanıklığını yapması;

  • İnsanlık tarihinin bir veya birden fazla anlamlı dönemini temsil eden yapı tipinin ya da mimari veya teknolojik veya peyzaj topluluğunun değerli bir örneğini sunması;
MİMARLIK VE ŞEHİRCİLİK ŞAHASERİ : BERGAMA 

  • Bir (veya birden fazla) kültürü temsil eden geleneksel insan yerleşimine veya toprağın kullanımına ilişkin önemli bir örnek sunması ve özellikle bu örneğin, geri dönüşü olmayan değişimlerin etkisi ile dayanıklılığını yitirmesi;

  • İstisnai düzeyde evrensel bir anlam taşıyan olaylar veya yaşayan gelenekler, fikirler, inançlar veya sanatsal ve edebi eserler doğrudan veya maddeten bağlantılı olması.
SERAPİS TAPINAĞI (KIZIL AVLU)

SADECE OSMANLI KENT DOKUSU, KIZIL AVLU, AKROPOLİS ve ASKLEPİON BU KOŞULLARI FAZLASIYLA KARŞILAMAKTADIR.

Bergama ilçesinin UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine alınmasına yönelik çalışmalar 2009-2010 yıllarında sürdürülmektedir. Bergama Alan Yönetim Planı hazırlanması ile ilgili çalışmalar da Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından başlatılmıştır.

 ‘Bir kentin ya da bölgenin UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alabilmesi için başvurma konusunda en temel şart Alan Yönetim Planı’nın hazırlanması. İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) ve Selçuk Belediyesi ile Efes Antik Kenti’nin Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınması için bir yıl önce çalışma başlattık. Alan Yönetim Planı yapıldı, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na sunuldu. Efes yedek listeye alındı. Efes Antik Kenti’nin listeye girmesi için yapılan çalışmalarda son aşamaya gelindi. Şimdi de Bergama’daki Asklepion, Akropol, Kızılavlu’nun UNESCO Dünya Kültür Mirası’na alınması ve İzmir’in dünyaya tanıtılması için İZKA, Bergama Kaymakamlığı, Bergama Belediyesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile çalışma başlattık.’ Vali Kıraç, dünyada ‘deneysel tıbbın öncüsü’ olarak kabul edilen Klaudios Galenos’un Bergama’da doğduğunu ve burada öldüğünü, Parşömen kâğıdının M.Ö II. yüzyılda yine Bergama’da icat edildiğini, bu sayede medeniyetin dünyaya yayıldığını anlatı [2].
Bergama’nın ‘eczacılığın doğduğu yer’ olarak kabul gördüğünü, ilk Termal sağlık yurdu Allianoi’nin de bu topraklarda bulunduğunu anlatan Vali Kıraç, antik dönemin önemli sağlık merkezlerinden Asklepion, Akropol ve Serapis Tapınağı’nın (Kızıl Avlu), bölgedeki diğer önemli kültür varlıkları olduğunu hatırlattı.
 ‘Bakırçay Havzası’nda yer alan ve ülkemiz uygarlık tarihinin en eski yerleşmelerinden biri olan Bergama, tarih öncesi dönemlerden başlayarak İon, Roma ve Bizans uygarlıkları ile devam eden dönemde dünya çapında büyük önemi olan arkeolojik eserlere sahip olmuştur. Bu kadar önemli kültür varlıkları ile Bergama’yı UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesine almayacaklar da nereyi alacaklar?
İzmir Valisi Cahit Kıraç

Bergama’nın ve insanlık tarihinin en önemli eserlerinden olan Zeus Sunağı, Almanya’ya kaçırılmıştır ve tüm girişimlere rağmen Türkiye’ye iade edilmemiştir. En önemli sağlık merkezlerinden olan Asklepion için, ‘ölümün giremediği yer’ denilmiştir. Bu söz bile bölgenin önemini gözler önüne sermektedir. Asklepion, özellikle müzikle, şifalı otlarla ve sularla tedavide öne çıkıyordu.’
ZEUS SUNAĞI BERGAMA'NINDIR

Bergama’da 1878’de Carl Humann ve Alexander CONZE tarafından arkeolojik kazıların başlaması, ortaya çıkan hayranlık uyandıran mimari ve sanat şahaserleri Bergama’nın kültür, sanat ve bilim kenti özelliklerini giderek daha çok ortaya koymuştur. 
Pergamon uygarlığı, Akropol ve Asklepion yerleşkelerindeki beden eğitimi ve spor kültürü anlayışının o döneme ait örnekleri incelendiğinde, spor ve sanatın toplumsal bir değer olarak karşımıza çıktığını görebiliyoruz.

BERGAMA HEM MİMARİSİ, HEM DE SANAT VE BİLİM ALANINA KATKILARI NEDENİ İLE UNESCO TARAFINDAN DÜNYA MİRAS LİSTESİ'NE  ALINMALIDIR

Özellikle Stadiumlar, gymnasiumlar, amfitiyatrolar, rehabilitasyon merkezleri, festival alanları, tapınaklar, kütüphaneler vb. bir çok örnek, bize Pergamon uygarlığının beden ve ruh sağlığını geliştirecek uygulamaların yapıldığı, sporun eğitim, rehabilitasyon ve eğlence amacıyla kullanıldığını göstermektedir[3].

Bütün bu taşınır ve taşınmaz kültür varlıkları ve katmanları Bergama’nın Dünya Kültür Miras Listesi’nde yer alması için fazlasıyla yeterlidir. 

Ancak, doğal olarak bu listede sürekli yer alabilmek için bu varlıkların sürdürülebilir korunması gereklidir.



[1] “Kültürel ve Doğal Miras”, 2007, Der. Madran, E., Tağmat, T.S., TMMOB Mimarlar Odası, S. 2-3.
[2] İzmir Valisi Cahit Kıraç, AA, Parşömenin Anavatanı’ Dünya Kültür Mirası Listesine Girecek http://www.kuzeyegerehberi.com/haberler/parsomenin-anavatani-dunya-kultur-mirasi-listesine-girecek-3987.html
“İzmir Valisi Cahit Kıraç; İzmir’in çok fazla kültürel varlığa sahip olduğunu ifade etti. Tepekule, Kadifekale, Efes, Bergama (Asklepion, Akropol, Kızılavlu), Foça (Phokaia), Çeşme (Erythrai), Aliağa (Kyme), Urla (Klazomenai), Seferihisar (Teos-Sığacık), Ahmetbeyli (Claros ve Nation) gibi birçok Ören yeri ve tarihi zenginliğin İzmir ve ilçelerinde yer aldığını, bunların Unesco Dünya Kültür Mirası Listesi’ne girecek nitelik taşıdığını söyledi”.
[3] ÇUTUK, S.,  Engin ZENGİN Pergamon ( Bergama ) Medeniyetinde Beden Eğitimi Ve Spor Kültürü Ve Yönetim Stratejilerinin İncelenmesi, SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371  CİLT:1 SAYI:1 OCAK-ŞUBAT-MART-NİSAN ELEKTRONİK DERGİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder