Bu Blogda Ara

31 Ekim 2011 Pazartesi

ABANT UZUN DEVRELİ GELİŞME PLANI KARARLARI

ABANT PLANLAMASI 

Prof. Dr. Mehmet TUNÇER
AİBÜ Mimarlık Böl. Bşk. 


I. UZUN DEVRELİ GELİŞME PLANININ HEDEF VE AMAÇLARI

Abant Gölü Tabiat Parkı Uzun Devreli Gelişme Planının başlıca hedefi; “Abant Gölü Tabiat Parkında koruma-kullanma dengesinin sağlanarak, göl ve orman ekosisteminin korunması ve geliştirilmesi ile bu sahanın gelecek nesillere aktarılmasıdır.”
Bu hedefe ulaşılması için Uzun Devreli Gelişme Planınında belirlenen alt hedefler şunlardır:
-          Ekolojik dengenin korunarak devamlılığın sağlanması,
-          Gölde kenarında meydana gelen Turbalaşmanın önlenmesi,
-          Yöredeki yaylacılık faaliyetlerinin denetim altına alınarak, yaylalardaki düzensiz ve kaçak yapılaşmanın önlenmesi,
-          Sahada mevcut günübirlik kullanımların denetim altına alınması,
-          Çevre kirliliğinin önlenmesi,
-          Doğal Hayat habitatlarının korunması,
-          Ekosistemlerin devamlılığını sağlayacak şekilde, doğal yaşam ile Tabiat Parkından faydalanan insanları koruma-kullanma dengesi içinde uyumlu hale getirecek araçların geliştirimesi,
-          Tabiat Parkı sınırları içinde taşıt trafiğinin önlenmesi.
-          Otlatma faaliyetlerinin yasaklanması

II. TABİAT PARKI KORUMA İMKANLARI ANALİZİ
Abant Gölü Tabiat Parkı Uzun Devreli Gelişme Planının yasal dayanağını 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu ve ilgili Yönetmeliği oluşturmaktadır. 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu’nun 4. maddesinde; “üçüncü madde hükümleri doğrultusunda tabiat parkı, tabiatı koruma alanı ve tabiat anıtı olarak belirlenen yerler için, gerekli planların, Kültür ve Turizm Bakanlıklarının görüşünün alınarak, Orman Bakanlığı’nca hazırlanacağı ve yürürlüğe konulacağı” hükme bağlanmıştır.
Tabiat Parkının koruma imkanları analizinde, yasal ve fiziki sınırlayıcılar ile antropojenik baskı gözüne alınmıştır.   
II.1. Yasal ve Fiziki  Sınırlayıcılar ile Antropojenik Baskı:
Yasal ve fiziki sınırlayıcılar ile antropojenik baskı düzeyi, planlama çalışmalarını yönlendiren önemli etkenlerdir. Arazi kullanım kararlarının belirlendiği fiziki planlarda fiziki sınırlayıcılar kullanıma açılamayacak alanları ortaya çıkarmakta, antropojenik baskı düzeyi arazi kullanımının niteliğini ve yoğunluğunu belirlerken, yasal sınırlayıcılar planın uygulanabilirliğini tanımlamaktadır (Bkz. Yasal, Fiziki Sınırlayıcılar ve Antropojenik Baskı).
Yasal Sınırlayıcılar:
2873 sayılı Milli Parklar Kanunu:
Yukarıda da beliritldiği üzere, 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu ve ilgili Yönetmeliği, Abant ölü Tabiat Parkı Uzun Devreli Gelişme Planını’nın yasal dayanağını oluşturmaktadır.Milli Parklar Kanununda Tabiat Parkı: “ bitki örtüsü ve yaban hayatı özelliğine sahip, manzara bütünlüğü içinde halkın dinlenme ve eğlenmesine uygun tabiat parçaları” olarak tanımlanmaktadır.
Bu kanun kapsamına giren yerlerde;
Tabii ve ekolojik denge ve tabii ekosistem değeri bozulamaz,
Bu sahaların özelliklerinin kaybolmasına ve değiştirilmesine sebep olan veya olabilecek hertürlü müdahaleler ile toprak, su ve hava kirlenmesi ve benzeri çevre sorunları yaratacak iş ve işlemler yapılamaz,   
Tabii dengeyi bozacak her türlü orman ürünleri üretimi, avlanma ve otlatma yapılamaz.
Kanunun 23. maddesinde; “Bu kanunun uygulandığı yerlerde, 6831 sayılı Orman Kanunu’nun ek 3 üncü maddesinin (A) fıkrasının (C) bendi hükmünün uygulanamayacağı” ve “20.03.1950 tarihli ve 5614 sayılı Abant Gölü Çevresinin Bolu Özel İdaresine Temlikine Dair Kanunun yürürlükten kaldırıldığı” hükme bağlanmıştır.
Aynı maddede Abant Çevresinin Devlet Ormanı olarak 6831 sayılı Orman Kanunu hükümlerine göre yönetileceği ifade edilmekte, ancak bu yerlerde mevcut yapı ve tesisler üzerinde Bolu Özel İdaresi ile diğer tüzel ve gerçek kişilerin kazanılmış haklarının saklı olduğu belirtilmektedir.

Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği:     
Bu Yönetmelik, 9 Ağustos 1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanunu ile mezkûr kanunda ek ve değişiklik yapan kanun hükümlerine uygun olarak hazırlanmış olup, amacı, ülkenin yeraltı ve yerüstü su kaynakları potansiyelinin her türlü kullanım amacıyla korunmasını, en iyi bir biçimde kullanımının sağlanmasını ve su kirlenmesinin önlenmesini ekonomik ve sosyal kalkınma hedefleriyle uyumlu bir şekilde gerçekleştirmek üzere, su kirliliğinin kontrolu esaslarının belirlenmesi için gerekli olan hukuki ve teknik esasları ortaya koymaktadır.  Bu sebeple Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği bir yasal sınırlayıcıdır.
2872 sayılı Çevre Kanunu:
Bütün vatandaşların ortak varlığı olan çevrenin korunması, iyileştirilmesi; kırsal ve kentsel alanda arazinin ve doğal kaynakların en uygun şekilde kullanılması ve korunması; su, toprak ve hava kirlenmesinin önlenmesi; ülkenin bitki ve hayvan varlığı ile doğal ve tarihsel zenginliklerinin korunarak, bugünkü ve gelecek kuşakların sağlık, uygarlık ve yaşam düzeyinin geliştirilmesi ve güvence altına alınması için yapılacak düzenlemeleri ve alınacak önlemleri, ekonomik ve sosyal kalkınma hedefleriyle uyumlu olarak belirli hukukî ve teknik esaslara göre düzenlenmesi amacını güden Çevre Kanunu diğer bir yasal sınırlayıcıdır.
Afet Bölgelerine Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelik:
Abant Gölü Tabiat Parkı, 1. Derece Deprem Bölgesi içerisinde kaldığından, 02.07.1998 tarihli yönetmelik kapsamında yer almaktadır.
Mülkiyet Durumu:
Mülkiyet durumu, Uzun Devreli Gelişme Planının uygulanabilirliğini etkileyen önemli faktörlerden biridir. Abant Gölü Tabiat Parkı sınırları içinde kalan alanların tamamı orman rejimi içerisinde olup, devletin mülkiyetindedir.
Uluslararası Sözleşmeler:
Dünya üzerindeki doğal değerlerin korunması ve korumada ülkeler arasında işbirliğinin sağlanması amacıyla imzalanan ve ülkemizin de taraf olduğu CITES ve BERN Sözleşmeleri Tabiat Parkındaki uygulamaları bağlayacak diğer yasal sınırlayıcılardır.
Fiziki Sınırlayıcılar:
Tabiat Parkının coğrafik koşullarını ve ekolojik yapısını, arazi üzerinde tanımlayan fiziki sınırlayıcılar, fiziki planı yönlendiren ve sınırlayan en önemli verilerdir.
Abant Gölü Tabiat Parkında arazi kullanım kararlarının belirlenmesinde, Jeolojik ve Jeomorfolojik Sınırlayıcılar ile Biyolojik Sınırlayıcılar   önemli doğal eşikler olarak karşımıza çıkmaktadır.
Jeolojik ve Jeomorfolojik Sınırlayıcılar:
Abant Gölü çevresinde ve Abant Gölü’nü besleyen Beşpoyraz ve Fındıklı dereleri kenarlarındaki küçük alüvyon arazi dışında bölgenin tümü kaya birimlerinden oluşur.
Alüvyonlar toprak zemin olup yerleşim alanı olarak uygun alanlar olmayıp, kaya zeminlerin tümü jeolojik açıdan uygun alanlardır. Ancak bölgenin I. Derece deprem bölgesi olması nedeniyle bu zeminler üstünde iki kattan fazla yapıların yapılması halinde her yapı için jeoteknik etüd yapılması yasa gereğidir.  Jeolojik sınırlayıcılar bu sebeple aynı zamanda yasal sınırlayıcılar içinde de değerlendirilmelidir.
Jeoloji haritasında da görüleceği gibi bölge kırıklı ( Faylı ) bir bölgededir. Ayrıca küçük ölçekte heyelanlar mevcuttur.  Yapılacak alt-üst yapıların yapılması sırasında bu faylara ve heyelanların bulundukları bölgeler doğal birer eşiktir.
Biyolojik Sınırlayıcılar:
Abant Gölü Tabiat Parkı ve çevresinde, orman ve göl ekosistemlerinin içiçeliği görülmektedir. Bu durum da alanın flora ve fauna yapısını zenginleştirmektedir.  Gölün kuzeybatı kesiminde oldukça geniş bir turbalık alan bulunmaktadır. Bu yarı bataklık hızla genişleyerek zamanla gölün daralmasına neden olmuştur. Gölün doğu ve güneyinde de küçük ölçüde turbalık alanlar vardır [1]. Nadir su bitkilerinden olan sarı ve beyaz nilüferler adeta gölün üzerini kaplamıştır. Gölün batı ve doğu kesimlerinde oluşan Turbalık alanların ve sazlıkların korunması, kuş ve su içi flora ve fauna türleri için büyük önem arz etmektedir.  Bu sebeple Göl ve çevresi ile Tabiat Parkı flora ve faunasının yaşam ortamı olan ormanlar birer biyolojik eşik olarak karşımıza çıkmaktadır.
Antropojenik Baskı:
Fizki sınırlayıcılar ile tanımlana alanlar ile mutlak korunması gereken alanlar dışında kalan alanlarda geliştirilecek arazi kullanım kararlarının niteliğinin ve yoğunluğunun belirlenmesinde antropojenik baskı düzeyi önemli bir sınırlayıcı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Abant Gölü Tabiat Parkı içerisinde antropojenik kullanım yoğunluğuna bağlı sınırlayıcılar aşağıda verilmektedir:
-          Yangına Hassas Alanlar
-          Kirliliğe Hassas Alanlar
-          Kullanım Baskısı (Yaylalar, düzensiz ve kaçak yapılaşma, günübirlik kullanımlar, turizm faaliyetleri, otlatma)
-          Erozyona Hassas Alanlar
Yangına Hassas Alanlar:
Tabiat Parkı içinde bulunan orman alanları yangına hassas bölgelerdir. Bitki örtüsü ve özellikle yaz aylarındaki yoğun kullanım, yangın hassasiyetini artırmaktadır.
Kirliliğe Hassas Alanlar:
Tabiat Parkı içerisinde, arabaların serbest dolaşımı nedeniyle eksoz gazlarından oluşan hava kirliliği ve buna bağlı olarak gelişen Göldeki kirlilik ile katı ve sıvı atıkların dere  yataklarına ve göle deşarj edilmesinden ve yoğun günübirlik kullanımdan kaynaklanan kirlilikler mevcuttur. Bu sebeple; günübirlik kullanımın yoğun olduğu bölgeler,  yaylaların bulunduğu alanlar, göl ve çevresi kirliliğe hassas bölgeler olarak değerlendirilmiştir.
Kullanım Baskısı:
Yaylalardaki kaçak yapılaşma ve otlatma ile göl çevresindeki turizme yönelik yapılaşma talebi ve özellikle yaz aylarında kapasitenin üzerindeki günübirlik  kullanım talebi  bu alanlarda yoğun kullanım baskısı oluşturmaktadır.
III. PLANLAMA KRİTERLERİ:
Doğal Kaynakların Devamlılığın Sağlanması:
-          Habiatat tahribatına neden olabilecek faaliyetlerin denetlenmesi,
-          Mevcut sulak alan ekosisteminin bölümleri olan; su alanları, su kenarı ve su içi bitkileri, tüm yaban hayatı (memeliler, kuşlar, sürüngenler, böcekler, amfibiler vb.) ve bunların habitatlarının korunması,
-          Topoğrafik yapıyı bozucu faaliyetlerin denetlenmesi,
-          Gölün su niteliğinin ve ortamının içme suyu niteliğinde ve kalitesinde tutulması, böylece Göldeki türlerin çeşitliliğinin devamı ve sürdürülebilirliğinin sağlanması,
-          Havza sınırlarının belirlenerek koruma altına alınması,
-          Tabiat Parkına olan yoğun kullanım baskısının en aza indirilmesi için önlemlerin alınması,
-          Ormanda flora, fauna ve endemik türlerinin biyolojik çeşitliliğinin korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması,
     -  İnsan yapısı çevrenin (yayla ve turistik tesisler) daha fazla yapılaşmasının       önlenmesi, yer yer tasfiyesi ve sağlıklaştırılması, 
-           İnsan eylemlerinden ve insan yapısı çevreden kaynaklanan sorunların minimize edilmesi amacıyla gerekli önlemlerin alınması,
-          Mevcut ulaşım ağı dışında yeni yol açılmaması,
-          Gölü besleyen su kaynaklarının doğal özelliklerinin devamlılığının sağlanması,
Ekonomik Faaliyetler:
-          Doğa turizminin desteklenmesi,
-          Yaylalarda pansiyonculuğun desteklenmesi,
-          Geleneksel el sanatları ve diğer faaliyetlerin desteklenmesi,
-          At ve fayton kullanımının düzenli hale getirilmesi,
Çevre Kirliliğinin Önlenmesi:
-          Göle karışan akarsular, yer altı suları ve akiferlerin kirlenmesinin önlenmesi ve denetimi,
-          Göle erozyonla ve akarsularla ulaşan toprak, alüvyon ve organik kaynaklı katı atıkların önlenmesi, böylece Gölde turbalaşma ve dolgu oluşumunun önlenmesi,
-          İnsan eylemleri sonucu Göle karışan ekzos, katı ve sıvı atıkların denetimi ve Göle karışmasının önlenmesi,
-          Yaylalardan kaynaklanan kaçak ve aykırı yapılaşmanın, kirlilik ve diğer görsel, çevresel sorunların giderilmesi,
-          Atıksu arıtma tesisinin kurulması,
Bölge Halkının Ekonomik Çıkarları İle Arazi Kullanım dengesinin Kurulması:
-          Doğal özelliklerin korunarak yapılacak turizm faaliyetlerinin desteklenmesi (At ve faytonculuk, yayla pansiyonculuğu)
-          Bölge halkının ekonomik gelişmesini sağlayacak, arazi kullanım kararlarının geliştirlmesi,
Yangın Müdahalesi:
-          Kullanıma yönelik baskının azaltılması,
-          Hertürlü ateş yakılmasının önlenmesi,
-          Yangınla mücadale için alt yapının oluşturulması,
İdari Organizasyonun Geliştirilmesi ve Uygulanması:
-          Abant Gölü Tabiat Parkı, idari organizasyon planının hazırlanması,
-          İlgili kurum ve kuruluşlarla koordinasyonun sağlanarak, planın uygulanabilirliğinin sağlanması,
Eğitim Programları:
-          Tabiat Parkının doğal özelliklerinin devamlılığının sağlanması ile yöre halkının çıkarlarının paralel olduğu konusunda bilinçlendirme programlarının düzenlenmesi,
-          Tanıtım ve bilgilendirme konularında organizasyonların düzenlenerek yöre halkının Tabiat Parkına sahiplenmelerinin sağlanması,
IV. UZUN DEVRELİ GELİŞME PLANI PLAN KARALARI:
Abant Tabiat Parkı Uzun Devreli Gelişme Planının çevresel ve mekansal stratejilerini gerçekleştirebilmek amacıyla aşağıdaki Planlama Kararları (1/ 7500 Ölçekte) verilmiştir:
IV.1. GENEL KARARLAR:
Pelitözü Yaylasının bir kısmı Abant Gölü Tabiat Parkı içerisindedir. Alana gelecekteki potansiyel etkisi nedeniyle Tabiat Parkı sınırları içine alınmalıdır. Bu kesimde Beşpoyraz Deresine ulaşan küçük derelerin denetim altına alınması Gölde oluşan turbalaşmanın denetimi bakımından önemlidir.
Giriş-Kontrol Noktaları ve Otoparklar:
Tabiat Parkına giriş ve çıkışların kontrolü amacıyla, Abant Gölü Tabiat Parkı Ana Girişinin Kuzey-doğuda Bolu’dan gelen yol üzerinde yer alması planlanmıştır. Güney-batıda yaylalardan gelen yol ile Güneyde Mudurnu Yolunun Tabiat Parkı’na giriş noktasında  ise kısa dönemde Gezici Kontrol Birimlerinin, uzun dönemde ise Giriş-Kontrol Noktalarının yer alması öngörülmüştür. Giriş-Kontrol Noktalarında; tur otobüsleri, minibüs ve midibüsler için otoparklar, tanıtım  ve dinlenme noktaları, güvenlik ve diğer ilgili servislerin yer alması planlanmıştır. Tabiat Parkı Giriş Kapıları Özel Projelendirilerek uygulanacaklardır. Günümüzde Göle çok yakın olan giriş noktası kaldırılarak, Tabiat Parkı girişine alınacaktır. Ziyaretçiler için yapılacak otoparklar, doğal kaynakları korumalı, görsel aykırılık yaratmamalı, ziyaretçilerin parka geliş gidişlerini kolay ve eğlendirici hale getirilmelidir.
Tabiat Parkı İçi Ulaşım:
Tabiat Parkında, gerek hava kirleticilerinin nemli ortamda asit olarak göle dönmesi, gerekse göldeki ağır metal kirliliğinin gölü çok kirlenmiş su sınıfına sokacak boyutlara gelmesi, her geçen gün artan trafik yoğunluğuna bir çözüm bulmayı zorunlu kılmaktadır.
Günümüzde Abant içerisinde her noktaya, her an denetimsiz olarak araçla ulaşmak olasıdır. Bunun çevre sorunları yarattığı saptanmıştır. Bu sorunlar;
-          Göl çevresinde denetimsiz trafiğin yarattığı gürültü ve kazalar,
-          Göle karışan ekzos vd kirlilikler,
-          Özellikle hafta sonları piknik yapanların oluşturduğu gürültü, görüntü ve çevresel sorunlar,
-          Araçların yıkanmasından kaynaklanan kirlilikler, deterjan kullanımı, atık yağlar vd. kirleticiler,
olarak gruplanabilir.
Bu nedenle;
-          Gürültü, ekzos ve tekerleklerin aşınımından kaynaklanan çevresel kirliliğinin önlenmesi,
-          Tabiat Parkı’nın sakinliğinin ve güvenliğinin sağlanması,
-          Araçlardan kaynaklanabilecek olası kazaları önlemek,
-          Yaya, atlı ve bisikletlilerin rahat dolaşımını sağlamak,
Amacı ile Tabiat Parkı sınırları içinin zorunlu durumlar (yangın, cankurtaran vd) ve servis araçları dışında motorlu araç trafiğine kapatılması, Planlamanın önde gelen kararlarındandır.
Tur otobüsleri ve özel araçların Tabiat Parkı dış girişlerinde bırakılması ve iç ulaşımın özel toplu taşın araçları (akülü sistem, çevre kirletmeyen ve gürültü üretmeyen sistemler) ile yapılması başlıca ilkelerden biridir. Mudurnu Yolu güzergahı var olan başka bir güzergahtan işleyecektir. Bu güzergah halen Tabiat Parkı sınırından Bulanık Yaylasına, oradan Ballıca Doruğundan, Obrukkaya’ya ulaşmakta ve oradan  Mudurnu’ya  varmaktadır. Bu yolun kalitesinin arttırılması gerekli olduğu belirtilmektedir.
Planın orman dokusuna ve bitki örtüsüne zarar vermeyecek biçimde aplikasyonu  yapılmalıdır. Aplikasyon çalışmaları sırasında doğal ve kültürel peyzajdaki bozulmaları gidermek üzere,  peyzaj restorasyonu ve       bitkilendirme çalışmalarında yakın çevrede doğal olarak bulunan bitki türleri kullanılmalı, hiçbir şekilde yörede doğal olarak bulunmayan egzotik türler kullanılmamalıdır.
Özel Toplu Taşın Araç ve Fayton Ulaşımı: 
-          Göl çevresindeki tesislere ve yaylalara hizmet vererek, ulaşımı sağlayacak,
-          Göl çevresinde yürüyemeyecek derecede yaşlı, çocuk ve hamilelere, özürlülere hizmet verecek,
-          Giriş kapılarından başlayarak belirli duraklar ve ringlerde servis yapacak,
Çevre kirliliği ve gürültü yaratmayacak özel akülü/elektrikli araçlarla ve/veya bu sistem oluşturuluncaya kadar faytonlarla verilecek olan servis hizmetidir. Hafta sonları ve yoğun turizm mevsimlerinde (bayramlar, yılbaşı, dinlenme tatillerinde) ise Göl çevresindeki yolda da hizmet verebilir.
At Binicilik Parkurları:
Samat Yaylası giriş yolunun kuzeyi, Kızlar çalı piknik alanının kuzey kenarı, Bolu Taşkesti yol ayrımının güney kısmında tespit edilecek alanlar atların bekleme ve dinlenme yerleridir.
At biniciliğinin sadece Planda gösterilen parkurlarda yapılması sağlanmalıdır. Göl çevresindeki yolun düzenlenmesine kadar, hafta sonları, günübirlik yoğun ziyaretçilerin bulunduğu zamanlarda Göl çevresinde dolaşamayacaklardır.
Göl çevresindeki atlı dolaşım yolu, orman tarafında yer alacak ve drenajı ayrıca toplanarak Göle verilmeden bir arıtma sistemine bağlanacaktır. Atların katı atıklarının yere dökülmeden toplanması gereklidir. Bunun için at sahipleri eğitilecektir.
Yaya, bisiklet dolaşımının en yoğun olacağı Özel İdare Kır Gazinosu, Abant Turban Otel - Park Girişi – Jandarma - PTT önleri ile, Abant Palas-YSE çeşmesi arası atla gezintiye kapatılmış ve bu alanlarda at bulundurulması yasaklanmıştır. Yasak alanların dışında Planlanan güzergahta at ve faytonla gezinti serbesttir.
Abant’ ta bulunan ve turistlerin gezinti yapması için at sahiplerince verilen faytonlu veya at yürüyüşü şeklindeki hizmetlerin düzenli bir şekilde yapılması için at sahipleri belirlenecektir. Bunlara yönelik özel bir “Yönetmelik” hazırlanacaktır.
At sahipleri idare tarafından saptanan fiyatlara uyacak, atlar temiz ve bakımlı olacak, sahipleri kılık kıyafetlerine önem göstereceklerdir. At bindirme esnasında meydana gelebilecek kazalardan at sahipleri sorumlu tutulacaktır. Ayrıca at sahiplerine yerel geleneksel giysi giydirilmesi öngörülmüştür. Her at sahibinin yanında atın sebep olacağı kirliliği temizleyecek malzemesi bulunacaktır. Bu kurallara uymayanların izin belgelerinin iptal edilmesi ile Park dahiline girmeleri yasaklanacaktır.
İlgili Başmühendislik tarafından Uzun Devreli Gelişme Planı’na bağlı olarak saptanacak durak ve gezinti alanları ile fiyat tarifelerinin titizlikle uygulanması için kurallara uymayan at sahiplerine üç ihtardan sonra 1 ay çalışmama cezası uygulanacaktır.
Atlı spor için göl çevresindeki yolun kesitinde düzenleme yapılarak, orman kesiminin atlı spora ayrılması ve Göle ulaşmayan ve sonu arıtma ile biten ayrı bir drenaj sistemi kurulması gereklidir. Ayrıca, Samat Yaylası girişindeki turbalık alan üzerinde yer alan binicilik eğitim alanının kirlilik yaratması nedeniyle kaldırılması gereklidir.
Yaya Promenadı, Bisiklet Yolu ve Atlı Spor Güzergahları:
Göl çevresindeki asfalt yolun özel olarak projelendirilip, kaplaması ve kesiti değiştirilerek, atlı spor, yaya promenadı ve bisiklet yolu olarak düzenlenmesi öngörülmektedir.  Atlı spor için orman tarafında bir şerit ayrılacak ve yaya bakı noktaları, at/fayton bindirme noktaları ayrıca tasarlanacaktır. Göl çevresinde atla dolaşımın, Göle hayvansal kirlilik bırakmamak kaydı ile serbest olması düşünülmüştür. Doğal olarak bunun denetlenmesi ve kontrolü gereklidir.
Manzara Seyir Noktaları:
Tabiat Parkında, sahanın geniş perspektiflerden izlenmesine olanak verecek 8 adet Manzara Seyir Noktası düzenlenmesi öngörülmüştür. Bunlar:
-          Ballıca Tepe Manzara Seyir Noktası
-          Alaçamtepe Manzara Seyir Noktası
-          Türkmençalı Manzara Seyir Noktası
-          Sarıyerçalı Manzara Seyir Noktası
-          Yellice Başı  Manzara Seyir Noktaları
-          Yellice Başı  Kuzeyi Manzara Seyir Noktaları
-          Samat Yaylası Güneyi Manzara Seyir Noktası
-          Abant Gölü Manzara seyir Noktası (Orman Misafirhanesi Doğusu)
Özel olarak projelendirilecek bu noktalar, doğa severlerin hayati gereksinimlerine karşılık verecek servis amaçlı olarak düzenlenecektir. Buralarda acil sağlık müdahale noktaları (telefonları) yer alacaktır. Planda belirlenen manzara seyir/bakı yerleri gerektiğinde sanat köşesi olarak da kullanılacaktır.
Doğa Yürüyüş Parkurları:
Göl çevresinden başlayarak çevre yaylalara (Samat, Sarıyer, Örencik, Pelitözü) ve başlıca manzara seyir noktalarına (Ballıca, Alaçaptepe, Türkmençalı, Sarıyerçalı vd) ulaşmayı hedefleyen “Doğa Yürüyüş Parkurları” / patikaları düzenlenecektir. Bu patikaların doruk noktalarında dinlenme ve manzara bakı terasları düzenlemeleri yapılacaktır.
Bu yollar var olan izler kullanılarak tasarlanmıştır. Yaya patikaları kullanış yoğunluğuna göre planlanmalıdır.
Yaya patikaları doğanın güzelliklerini korumalıdır, çeşitli yerlere konacak panolar ile doğal güzellikler, flora ve fauna hakkında bilgilendirme sağlanabilir. Yaya patikalarında ve promenadlarında özürlüler için de özel düzenlemeler yapılmalıdır. Doğal olmasa bile, yaya yollarında kullanılan sentetik maddelerin rengi ve şekli doğaya uyum içinde olmalıdır. Demir ve beton gibi yapay maddeler daha uzun süre hizmet vereceği için çevreye olan etkileri daha az olacaktır.  Tehlikeli noktalarda ziyaretçilerin emniyetini düşünerek daha dayanıklı malzemeler kullanılmalıdır.
Abant Gölü Tabiat Parkı İdare-Ziyaretçi  Merkezi:
İdare-Ziyaretçi Merkezleri planda  öngörülen Bolu girişi Giriş-Kontrol Noktasında yer alacaktır. Bu tesiste alanın tanıtımı, rehberlik ve danışmanlık hizmetleri, alanın kontrolü, haberleşme, sevk ve idare hizmetleri yer alacaktır. Burada, otoparklar ve güvenlik kontrol noktası tesis edilecektir.

Geleneksel Ürün Satış Noktaları :
Çevre köylülerin geleneksel gıda, ahşap işçiliği vd. ürünlerinin pazarlanacağı yerler Geleneksel Üretim ve Satış Birimleri içerisinde yer alacaktır. Satış birimleri yaylalarda, doğa parkurlarının dinlenme/bakı noktalarında yer alacaktır.
Geleneksel Üretim ve Satış Birimleri özel olarak projelendirilecek ve düzenlenecektir. Özel olarak çevre düzenlemeleri yapılacaktır. Yerel satış üniteleri günün koşullarına ve Abant’a yakışır bir şekilde projelendirilecek ve uygulanacaktır.
Satış yapmak isteyen köylü vatandaşlar sağlık karnesi ile ilgili Başmühendisliğe başvurarak satış yapma izni almak zorundadırlar.
Odak Noktalarında kullanılan kaplar ve araçlar Gıda Maddeleri Tüzüğü’ne uygun vasıflarda olacaktır. Gıda satıcılarının kılık kıyafeti düzgün olacak, temizlik kurallarına riayet edeceklerdir.
Sağlıkla İlgili denetim ve önlemler ilgili Başmühendislik tarafından yürütülecektir. Sağlık yönünden sakıncalı olan yiyeceklerin toplatılarak imhası ile ilgililer hakkında yasal işlem yapılacaktır. Bu koşullara uymayan satıcılar her an satıştan men edilecektir.
Mudurnu Yol Altı Kirazlı Pınar Mahalli Ürünler Satış Alanı: Bu alan daha önceki planlarda ve raporlarda “Mahalli Ürünler Satış Alanı” olarak önerilmişse de hemen devlet karayolu kavşağında bulunması ve arazi eğiminin uygun olmaması nedeniyle burada yer alması uygun bulunmamıştır.
Büyük Abant Otelinin güneybatısında yer alan geleneksel ürün satış noktası : Bu satış noktasının mimari yapısından kaynaklanan fonksiyonel bozukluğun, giriş kısmına yakın olan standların daha fazla gelir elde etmelerini sağlaması, satış yapan köylüler arasında tartışmalara yol açmaktadır. Bu durumun ortadan kaldırılması amacıyla mevcut yapının Ziyaretçi Kabul Merkezi ya da “Abant Tabiat Parkı Müzesi” olarak kullanılması, geleneksel ürün satış noktalarının ise, mimari projelerinin yeniden değerlendirilerek plan üzerinde belirtilen noktalarda, belirlenen alan sınırlarına ve yapılaşma koşullarına uymak kaydıyla inşa edilmeleri gerekmektedir. Örencik yaylası yolu ayrımına ve Samat Yaylası yolu ayrımına yerel satış üniteleri zaman içinde etaplanarak yapılabilir.
Konaklama Tesisleri Ve Günübirlik Kullanım Alanları:
a) Oteller :
Abant Palas, Büyük Abant Oteli ve Abant Köşkü dışında herhangi bir yeni konaklama tesisinin yapılmaması öngörülmüştür. Var olan tesislerin de sıvı ve katı atık yönetimleri için kapsamlı plan notları geliştirilmiştir. Otellerin doğaya aykırı görsel niteliklerinin gizlenmesi amacıyla ayrı peyzaj projeleri yapılmalıdır.
Taksim Palas ve Büyük Abant  Otellerinin kanun ve hukuk dışı uygulamalarla kullandıkları yerler saptanarak belirli bedel karşılığı kiralanacaktır. Ancak, Büyük Abant Oteli’nin yolun Göl tarafındaki kullanımları “Ekolojik Koruma Zonu” nda kaldığından tasfiye edilecektir.
Yangın tüplerinin sık sık kontrolleri yapılacak, yangınlarda kullanılmak üzere bir arazöz   alınacaktır.
b) Günübirlik Kullanım  Alanları :
Abant Köşkü güney-doğusunda, Göl Gazinosu kuzey-doğusunda ve Samat Yaylası güney-batısında yer alan açıklık alanlarda Günübirlik Kullanım Alanlarının yer alması planlanmıştır. Bu kesimler halen kısmen düzenlenmiş alanlardır. Diğer Günübirlik Kullanım Alanları için tüm gereksinimlerine karşılık verecek “Özel Proje” lerin yapılması öngörülmüştür.
:Piknik ve Kamp alanlarındaki katı atık konteynerlerinin yeterliliği incelenerek, Göl Çevresinde KATI ATIK YÖNETİMİ PROJESİ hazırlanacaktır. Orman Bakanlığı, Bolu MPAYH Başmühendisliği tarafından göl çevresinin tek bir elden ve gerekirse özel bir firma aracılığıyla temiz tutulması için gerekli örgütlenme ve parasal düzenleme yapılacaktır.
Piknik yapanlar ve çevre halkı piknik ateşleri için yakacak temininde ve katı atık çıkararak parka zarar vermektedir. Günübirlik kullanım sonucu oluşan katı atıkların disipline edilmesi, kontrolu ve bertarafı için özel eğitim ve bilinçlenme programları uygulanacak, bu yönde panolar konularak uygulama kontrol edilecektir.
Turbalık Alan Güney - Doğusu Günübirlik Kullanım Alanı:
Günübirlikçiler tarafından kullanılan bu alanda 2+2 eski tuvalet ile 2 adet eski çeşme bulunmaktadır. Tuvaletler sızdırmasız fosseptik kullanılarak yenilenmelidir.
 Ziyaretçilerin rekreasyonel kulanım talepleri karşılanırken Göl ekosistemi ve orman dokusunun korunması esas alınmıştır. Bu nedenle günübirlik alanların koruma-kullanma dengesi içersinde kullanılabilmesi için arazi verilerinin el verdiği taşıma kapasitesine göre alan kullanım hesapları yapılmalı, doğal kaynakların korunabilmesi ve sürekliliğin sağlanabilmesi için hiçbir durumda planlanan kullanım kapasitesi aşılmamalıdır.

Asker Çeşmesi Mevkiinde Günübirlik Kullanım Alanı:
Genellikle günübirlikçiler ile il dışından gelen turlar ile yol göl arasında, yasaklamadan önce  sportif olta balıkçıları tarafından tercih edilerek kullanılan bu alanda çok eski tip bir yağmur barınağı, 2+2 ve 2+1 olmak üzere 2 adet tuvalet ve bir çeşme vardır.
Bu kesimde, yağmur barınağı, kameriye ve günübirlik alan düzenlemesi yapılacaktır. Tuvaletler sızdırmasız fosseptik kullanılarak yenilenmelidir. Tabiat Parkı Asker Çeşmesi mevkiinde 60 ünitelik çadırlı kamp alanı planlanıp projelendirilmesi için çalışmalar yapılmıştır. Planda bu kamp alanı kaldırılmıştır.
Ercek Gümüşü Günübirlik Kullanım Alanı:
Halen en yoğun günübirlik kullanıma maruz kalan bu alanda 3+3 1 adet 2+1 1 adet olmak üzere toplam 2 adet tuvalet, bir adet çeşme, bir adet yağmur barınağı, Satış sundurmaları bulunmaktadır.
İptal edilen çocuk aletleri ve sahasının yerine usulüne uygun bir başka yerde yenisinin düzenlenmesi gereklidir. Günübirlik alan içinde dere ıslahı ve yüzeysel su akışları drenaj kanalları düzenlenmelidir.
YSE Çeşmesi Günübirlik Kullanım Alanı:
Hali hazırda çadırlı kamp ve günübirlik alan olarak kullanılan bu saha 3+3 ve 1+1 duş kabinli WC kompleksi, 2+1 eski WC, bir adet eski çeşme, standart dışı elektrik direklerinden uzatma kablo elektrik kullanım hizmeti bulunmaktadır. Otopark tanzimi, dere ve menfez ıslahı günübirlik alan düzenlemesi yapılacaktır.
Büyük Abant Oteli Yol Altı Bitişiği Ahşap İskele ve Çevresi:
Bu saha günübirlikçiler ile bilhassa sportif olta balıkçılığına gelen avcılar tarafından yoğun bir şekilde tercih edilerek kullanılan bir saha idi.  Burada harap bir yağmur barınağı, bir adet ahşap iskele, bir adet çeşme bulunmaktadır. Bu alandaki mevcut tesislerin (iskele, yağmur barınağı, çeşme, masa, vb.) korunarak geliştirilmesinde talep açısından büyük fayda vardır.
Özel İdare Kır Gazinosu:
Bir adet gazino binası, yol kenarında mahkemelik bir büfe ile sundurma ve batıya doğru uzanan çam ağaçları altında açık havada yemek masalarının konulduğu ve etrafının ahşap ihatasının yapıldığı bir alan bulunmaktadır. Milli Parklar kanunun 23. Maddesine konu olan bu kesim ilgili izin ve sözleşmelerle çözüme kavuşturulmalıdır.
Çadırlı Kamp Alanları:
Samat Yaylası batısında 1/500 ölçekli çadırlı kamp alanı düzenlenmiştir. Etrafı tel ihata edilmiş, giriş kapısı ve hemen girişte ahşap, kütük bir kulübe bulunmaktadır. Kamp alanında tuvalet ve bulaşık yıkama tesisi bulunmaktadır. Bunların korunması, estetik olarak geliştirilmesi, fosseptiklerinin sızdırmazlığının sağlanması gereklidir.
Samat yaylasının batısında planlanan ve kısmen uygulamaya geçirilen, çadırlı kamp alanında yer alan ve yer alacak her bir alt ve üst yapı tesisinin uygulanması sırasında, istenilmemesine rağmen, arazide az veya çok bozulmalar, parçalanmalar ve özelliklerin yitirilmesi ortaya çıkacaktır. Bu bozulmaları en alt düzeye indirmek ve tür sayısı, ekolojik denge ve yaşam mekanları bakımından peyzajın çok yönlülüğünü devam ettirmek için çadırlı kamp alanının mevcut tesisleri (WC, bulaşık yıkama yeri vb.) ile birlikte günübirlik kullanım alanı olarak yeniden projelendirilmesi ve düzenlenmesi gerekmektedir.
e) Yayla Evleri Pansiyon Alanları :
Var olan otellerin yanı sıra, Abant Tabiat Parkı içerisinde toplumun orta ve orta alt gelir düzeyine de hizmet verecek Çadırlı Kamp Alanları ve yaylalarda doğa (ekolojik/soft) turizmin bir örneği olarak oluşturulacak Yayla evleri pansiyon alanları planlanmıştır.
Samat, Sarıyer, Örencik, Pelitözü Yaylaları günümüzde artık klasik yaylacılıktan öte anlam taşıyan gelişmelere sahne olmaktadır. Bu alanlardaki kaçak yapılaşmanın önlenmesi ve bu kesimlerin Abant’a layık birer küçük, mütevazi soft/ekolojik turizm yöreleri olarak planlanması gereklidir. Bu aynı zamanda, tüm kamunun malı olması gerekli bir Yayla evinin, kamusal kullanıma açılması şeklinde bir uygulama olacaktır.
4-5 yıldızlı oteller ile çadır konaklama seçenekleri arasında orta gelir düzeyine hizmet verecek bir konaklama ünitesi olarak da anlamlı olacaktır. Yaylalarda mülkiyet, Orman Yasası gereği olarak kamunundur. Ancak, yayla evlerinin belirli koşullarla kullanım hakkının daha önce içinde yaşayan köylülere verilmesi ve belirli bir konfor düzeyini  sağlamak koşuluyla kısmen “Yayla Turizmi” ne açılması uygun olacaktır.
Ancak, bu turizmin kapasitesi ve nitelikleri doğa koruma ana fikri doğrultusunda kapsamlı araştırmalar ve özel projeler ile belirlenmelidir. Yaylalarda yapılan birebir saptama ve belgeleme çalışmaları ile değerlendirme çalışmaları alt ölçeklerde yapılacak (1/5000, 1/1000, 1/500) planlama ve kentsel tasarım projelerine girdi oluşturacaktır.
Orman bütünü içinde,  kenarındaki ağaçsız alanlar /çayır ve meralar özellikle de göl ile ilişkisi kurulacağı “görsel açıdan” da özel bir değerdir.
Bu alanların geçmişteki sosyo – ekonomik ve kültürel anlamı özellikle hayvancılık amacı ile kullanmasıdır. Bu kullanış biçim ve ölçüsü ile bu anlamları günümüze kadar ulaşabilmiştir.
Ormana ve Göle zarar veren yaylacılığın Tabiat Parkı içerisinde tümüyle yasaklanması yerine, zaman içinde ve köylüleri ekonomik olarak geliştirecek bu tür uygulamalarla etaplanarak kısıtlı Yayla Turizmine açılması doğru bir yaklaşım olarak görülmektedir. Yaylalar için kentsel tasarım, peyzaj, kent mobilyası ve altyapı tasarımlarından, mimari ölçeklere kadar uzanan bir dizi projelendirmeyi içeren “Özel Projeler” geliştirilmesi önerilmektedir.
Yayla evleri, belirli tipolojik özellikler gözetilerek yeniden ele alınmalı, gerekli olanlar sağlıklaştırılmalı, çevre/doğaya aykırı olanlar ise tasfiye edilmelidir,
Yaylanın bir bölümü tatil amaçlı kullanılacak ise bu kesimde hayvan barındırılması yasaklanmalı ve sıhhi koşullara uygun olarak düzenlenmelidir,
Yayla evleri konaklama amacı ile yeniden düzenlenecek ise, banyo, tuvalet, içme suyu, elektrik, tele iletişim, sağlıklı fosseptik vd. çağdaş konfor koşullarına uygun olarak yeniden ele alınmalıdır.
Yayla iç yerleşimi doğa ile iç içe yaya bölgeleri olarak tasarlanmalıdır.
Yaylalarda katı ve sıvı atıkların bertarafı için gerekli önlemler alınmalı, yoğun turizm mevsimlerinde bu önlemler arttırılmalıdır.
Yaylaların çevre ve altyapı konularında belirli ortak bir işletme şeklinde örgütlenmesi uygun olacaktır.
Koruma kararlarının uygulanabilmesi için yerel halkın bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesine yönelik çalışmalar yapılmalıdır.
Odak Noktaları  ( O ) :
Odak Noktaları aşağıdaki kullanım alanları için tasarlanmış servis amaçlı noktalardır.
-          Yayla Evleri Pansiyon Alanları
-          Günübirlik Kullanım Alanları
-          Doğa Yürüyüş Parkurları
-          Manzara Seyir Noktaları
-          At ve Faytonla Gezi Noktaları
-          Giriş Kapısı Ve Kontrol Noktaları
-          Geleneksel Ürün Satış Noktaları
-          Spor Alanları
-          Çocuk Oyun Alanları
Odak Noktalarında yer alacak servis ve hizmetler aşağıda sıralanmıştır:
-          Mobil WC
-          Sökülüp Takılabilir Satış Büfesi (max 6 m2)
-          Yağmur Barınağı ve Gölgelikler
-          Çeşme
-          Sabit Olmayan Kent Mobilyaları
-          Oturma Elemanları
-          Aydınlatma Elemanları
-          Çöp Toplama Elemanları
-          Gerekli Su ve Elektrik Altyapısı
Spor ve Çok Amaçlı Kullanım Alanları :
Spor alanları yayla evleri pansiyon alanlarının planlanması bütünü içinde değerlendirilerek projelendirilerek, Sarıyer ve Örencik Yaylalarının doğu ve kuzeyinde yer alan uygun eğime sahip açık alanlarda kuzey – güney yönelimli olarak planlanacaktır.
Ayrıca, plan üzerinde gösterilen alanlarda spor tesisleri projelendirilecektir. Bu tesislerin çok değişik sportif eylemler barındırması öngörülmüştür.
PTT ve Jandarma Karşısındaki Yol ile Göl Arası Dolgu Sahası:
Yol tarafından ahşap ihataya alınmış ve oturma bankları yerleştirilmiş, çimlendirilerek ve yeşillendirilerek çevre yürüyüş patikası bulunan bu alanın yeşil alan olarak düzenlenmesi önerilmektedir.
Abant Palas Oteli önünde yer alan ve mevcut kullanım içerisinde otel ziyaretçilerine futbol sahası olarak hizmet veren alan, kıyı kenar çizgisine çok yakın konumu ve sulak alan ekosisteminin bir parçası olması nedeniyle, yoğun kullanım sonucunda bozulmaya başlayan toprak yapısını onarmak ve bitki ölümlerinin önüne geçerek pasif  rekreasyon alanın sürekliliğini sağlamak üzere, kullanımlara kapatılarak rotasyona (dinlenmeye) alınmalı ve gereken peyzaj restorasyon çalışmaları yapılmalıdır.
Turbalaşmanın Yoğun Olduğu Kesimlerin (Beşpoyraz Deresi Kesimi) Islahı İle Piknik, Spor Alanı Olarak Düzenlenmesi : 
Gölün kuzey, kuzey doğu kıyısındaki turbalık alanlar geçmişte yapılan yanlış faaliyetlerin bir sonucu olarak su ekosisteminin devamlılık süreci içerisinde doğal olarak oluşmuştur. Bu nedenle bu alanlara yapılacak fiziki bir müdahale gölün ekolojik geleceği açısından sakıncalıdır.
Bu kesimlerin ağaçlandırma alanı ile ilgisi bulunmamakta, ormancılık çalışmaları bakımından bir sakınca bulunmamakta, orman bütünlüğünü bozmamaktadır. Bu kesimlerde Göl seviyesinde oluşan mevsimsel düzenlikler nedeniyle uzun yıllardan beri  oluşan birikinti karakterde dolgu malzemesiyle kaplıdır ve yapılacak çevre düzenlemesiyle bu sahada disiplinli bir “Günübirlik Kullanım Alanı” yaratılacaktır.
IV.2. BÖLGESEL KARARLAR:
Ekolojik Koruma Alanı :
Abant Gölü etrafında bulunan sazlık alanlar ile turbalık alanların bulunduğu kesimleri kapsamaktadır. Gölün batı ve doğu kesimlerinde oluşan Turbalık alanların ve sazlıkların korunması, kuş ve su içi flora ve fauna türleri için büyük öenm arz etmektedir.
Bu alanlarda kesin yapı ve dip tarama yasağı getirilmektedir. Su içi bitkilerinin göl eko sistemini dolayısıyla göldeki canlıların yaşamlarını tehdit eder boyutlardaki yayılımının tespit edilmesi durumunda, bunun sebebinin saptanması ve ortadan kaldırılması ile, bilimsel araştırmaların ışığında gölün temizlenmesi için uygun müdahaleler veya başkaca önlemler alınabilir. Ancak bu önlemler hiçbir zaman bilimsel  önemi haiz türlerin hayatiyetlerini tehdit eder boyutlarda olamaz.
Ağaçlandırma ve Mera Islah Alanları:
Mera niteliğindeki alanların kaldırılması önerilmektedir. Hayvancılığın giderek azaltılması ve yasaklanması ile bu alanlar sağlıklaştırılacaktır. Ağaçlandırma çalışmaları, mera ıslahını da içeren bir proje çerçevesinde uygulanacak, yöreye has olmayan egzotik türlere kesinlikle yer verilmeyecektir.
Alabalık Üretme İstasyonu :
Bu istasyonun kalıntıların Göle zarar vermeden kaldırılması önerilmektedir. Gölden Abant Gölü Tabiat Parkı çıkışından 500 m. sonra Abant Alası üretimi yapılabilir.
Peyzaj ve Orman Amenajman İlkeleri:
Ağaç, ağaçcık ve çalı gruplarının dikilmesinde doğada çok uzun yıllar olduğu gibi kalan ve topografik yapıyı bozan teras yöntemi kullanılmamalı bunun yerine bitki örtüsünün olmadığı kısımlarda ,öncelikle amenajman planları dikkate alınarak gölge imkanı yaratmak için mevcut doğal bitki örtüsünden yararlanılan çukur dikim yöntemi ( 6 m. aralıklarla göknar, kayın, gürgen, yabani ahlat, alıç akçaağaç, muşmula, dişbudak, karasöğüt, vb. ağaçlarla ağaçlandırılacaktır) benimsenmeli ve dikimler, sıralar biçiminde veya geometrik düzende yapılmamalı, doğada olduğu gibi belirli bir biçimi olmayan (amorf) düzen kullanılmalıdır.
Topoğrafik yapı sadece toprak kullanılarak restore edilmemeli, bitki örtüsü, çevredeki taşlar ve kayalar da bu düzenlemelere katılmalıdır.
Dere Ve Turbalık Alanlara Yönelik Kararlar Ve Altyapı Ana Planı :
Gölün bir bölgesi hariç tüm kıyı şeridindeki gelişmiş su bitkilerinin populasyonu ve yayılma alanları şimdilik göle zarar vermeyecek normal bir genişliktedir. Gölün kıyıdan içeriye doğru gittikçe derinleşmesi doğal olarak bu bitkilerin yayılmasını belli bir kıyı uzaklığından sonra engellemektedir. Gölün doğusunda yer alan sazlık alanın iç tarafında bulunan nilüfer kuşağının 10 - 20 m’lik bir bölümü özellikle sonbaharda elle biçilebilir. Diğer sazlık alanlara bir müdahale yapılmasının sakıncaları vardır.
Sazlar yüksek su bitkileri gölün adeta arıtma sistemi gibidirler. Su ekosistemleri çok yüksek kendi kendilerini temizleme yeteneğine sahiptirler. Organik maddeler mikroorganizmalar aracılığıyla bitkiler tarafından alınabilir ve mineral maddelere dönüştürülür. Bu maddenin azalmasıyla organizmaların sayısında düşüş olarak denge tekrar sağlanır.
Sazlar başta balıklar olmak üzere kuşlar, su memelileri, su sürüngenleri ve su böceklerinin yumurtlama, yavrulama, yuvalanma, düşmanlarından korunma ve beslenme alanlarıdır. Gölün estetik görünümünü zenginleştirirler. Sağlıklı bir göl ekosisteminin doğal ve vazgeçilmez öğeleridir.
Orman misafirhanesi önündeki açık alanın bir an önce ibreli ve yaprak döken bitkilerle ağaçlandırılması toprak erozyonunu önleme açısından yararlı olacaktır.
Gölün iki noktasında yer alan turbalık alanlara da özellikle suyu seven Söğüt ve Ilgın türlerinin ekilmesi yararlı olacaktır.
Gölün etrafındaki mevcut çitlerin yenilenerek özellikle hayvanların bu alana girmesini engelleyecek seviyede ve sıklıkta yapılması gerekmektedir.
Gölün her yönünde kıyıya açık ağaçsız tüm alanlarda kesinlikle hayvan otlatmasının önlenmesi gerekmektedir. Otlatma toprak erozyonunu hızlandırır, hayvan dışkıları da kısa sürede göle karışır. Bu olay ötrifikasyonun önemli nedenlerinden biridir. Faytonlardaki atların dışkılarının torbalara konarak park girişindeki bir konteynırda toplanarak Abant Tabiat Parkı sınırları dışına çıkarılması mutlaka sağlanmalıdır. Aynı şekilde binme için kullanılan atların sayılarının artması önlenmeli ve dışkılarının da torbalanarak konteynıra ulaştırılması gerekmektedir. Aynı şekilde Örencik ve Sarıyer yaylalarındaki köylülerin bu konuda bilgilendirilerek hayvansal atıkların göle gelen dereye karışmamasının katılımcı bir yaklaşımla sağlanması gerekmektedir.
Özel İdare’ye ait binaların yanındaki yaşlı Sarıçamların foseptik nedeniyle kurudukları aşikardır. Göle olan deşarjın kesinlikle ve ivedilikle önlenmesi gerekmektedir. Bu bölgedeki uzun yıllar süren ihmal nedeniyle sazlık alan hızla genişlemiştir.
Oteller tarafından yapılan arıtma tesislerinin sürekli su örneklerinin analizleri yapılmak suretiyle devamlı denetlenmesi gerekmektedir.
Piknikçilerin yoğun olduğu günlerde kontroller sıklaştırılmalı ve ziyaretçilerin alan hakkında bilgilendirilebileceği gerekli uyarıları da içeren zengin bir broşürün girişte ziyaretçilere verilmesi alanın verimli kullanımı açısından doğru olacaktır. Kışın göl donduğunda hiç kimsenin buz tabakası üzerinde gezmelerine müsaade edilmemelidir.
Su ekosistemleri bulundukları bölgenin aynı zamanda kurak dönemlerdeki su rezervleridir. Gölün suyu civarında bulunan orman ekosisteminin özellikle yaz aylarında taban sularının beslenmesi açısından çok önemlidir. Sadece bu nedenle bile gölün hassas ekolojik dengesine zarar verebilecek unsurların ortadan kaldırılması gerekmektedir.
Gölün Kuzey-batısındaki Beşpoyraz  Deresinin kaynağından itibaren denetim altına alınması ve sediment/katı atık, organik/inorganik maddelerin Göle taşınmasının önlenmesi gereklidir. 
Bu nedenle, Abant’a su bırakan derelerin sağlıklaştırılması (ıslah) projesi yapılmalıdır.
Gölün batı ve doğu kesimlerinde oluşan turbalık alanların korunması, daha fazla büyümesinin önlenmesi ile söğüt, ılgın dikimi ve ağaçlandırma yapılabilir. Göl kenarında yolun göl tarafına insan ve hayvan girişinin denetim altına alınması amacıyla ahşap koruyucu bir band yapılması önerilmektedir. Planda bu alanlar “Ekolojik Koruma Kuşağı” olarak belirlenmiştir.
Göl’den Abant Deresi aracılığıyla boşalan suyun denetim altına alınması, özellikle su rejiminin mevsimsel olarak düzenlenmesi ve Göl’ün genel su seviyesinin arttırılması gibi önlemler de anılan bu projede değerlendirilmelidir.
Ayrıca, Tabiat Parkı içindeki tüm altyapıyı bütüncül olarak ele alacak bir “ALTYAPI ANA PLANI” hazırlanmalıdır. Otellerin ve diğer tesislerin  arıtılmış atık sularının Abant Gölü’ne daha uzak bir yerden Abant Deresine deşarjının yapılabilmesi bu projede yer almalıdır.
Abant Palas Otel Arkasındaki Heyelanın Önlenmesi :
Taksim Otelcilik A.Ş. heyelanın önlenmesi amacıyla alınması gereken tedbirleri alacaktır.  Bu amaçla adı geçen şirketin yapılan Geoteknik rapor doğrultusunda Abant Palas Oteline tahsis edilen sahayı çevreleyen ihata duvarı ve çevresinde, kendi imkanlarıyla, Bolu MPAYH Başmühendisliği bilgisi ve denetimi çerçevesinde, bu çalışmaları gerçekleştireceklerdir.
Duvar ve drenaj hendekleri inşaatı bitirilince tüm saha duvar arkasından başlayarak doldurulmak suretiyle yeni düzgün yüzeyli bir şev haline getirilmelidir. Yapılacak dolgu ile heyelan aynaları kapatılmış olmalıdır. Bu dolgu yerel malzeme ile ve sıkıştırılarak yerleştirilmelidir.
Yeni oluşturulacak şev üzerinde çabuk kök salan bitki türleriyle Peyzaj çalışması yapılmalıdır. Yapılacak çalışmalar sırasında heyelan kitlesinde yerel su birikintisine rastlanırsa bunların drenaj hendeklerine yönelmesini sağlayacak bağlantılara yerinde uygulamalarla karar verilecektir. Rastlanacak suyun debisi fazla kaynak türünden olması halinde boruları kanalize edilmeli ve ayrı bir hattan deşarj olması sağlanmalıdır







V. PLAN HÜKÜMLERİ:
1. Kapsam:
Planlama alanı Abant Gölü Tabiat Parkı sınırları içinde kalan alanları kapsamaktadır.
Plan Hükümleri ve Uzun Devreli Gelişme Planı Raporu, 1/7500 ölçekli Abant Gölü Tabiat Parkı Uzun Devreli Gelişme Planı’nın ekidir.
Abant Gölü Tabiat Parkı  Uzun Devreli Gelişme Planının yasal dayanağını 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu’nun 4. maddesi oluşturur.
2. Amaç:
Abant Gölü Tabiat Parkı Uzun Devreli Gelişme Planının amacı; Tabiat Parkının en önemli kaynak değerini oluşturan Abant Gölünün ve doğal çevrenin koruma-kullanma dengesi içinde sürdürülebilirliğinin sağlanmasıdır.
3. Genel Hükümler:
3.1. Bu plan ve plan notlarında yer almayan konularda, 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu         ve ilgili yönetmeliği, 2872 sayılı Çevre Kanunu, 6831 sayılı Orman Kanunu, Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği ile diğer ilgili kanun ve yönetmelikleri aykırı olmayan hükümleri saklıdır.
Türkiyenin taraf olduğu uluslararası sözleşme hükümleri Tabiat Parkı alanında yapılacak uygulamaları bağlar.
3.2.  Abant gölü tabiat parkı dahilindeki her türlü faaliyet, iş ve işlem 2873 sayılı milli parklar yasası hükümlerine göre   yapılacaktır.
3.3.      Abant Gölü Tabiat Parkı sınırları dahilinde öngörülen gelişmelerin uygulanması için, 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planları ile sonradan gerçekleştirilecek uygulama (detay) projeleri cve/veya uygulama programları bu plan hükümlerine göre yapılacaktır. Bu plan hükümlerinde yer almayan uygulamaya dönük esaslar 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı, Uygulama Proje ve programlarında belirlenir.
3.4. Planda yer alan tesis ve düzenlemeler dışında hiçbir tesis yapılamaz. Yapılacak tesisler sonradan hiçbir şekilde planda gösterilen amaç dışında kullanılamaz.
3.5. Tabiat Parkına görevli araçlar hariç, belirlenen otopark alanları dışında araç girişi yasaktır.
3.6. Planda öngörülen yol, patika ve otoparkların açılması ve tesisilerin inşası sırasında halen var olan izler ve yollar kullanılacak, herhangi bir yeni yol kesinlikle açılmayacaktır.
3.7. 02.07.1998 tarih ve 23390 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan değişikliklerle “Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik” hükümleri uygulanacaktır.
Sahanın 1. derece deprem bölgesinde olması nedeniyle, temelsiz yapılar haricindeki her türlü üst yapı elemanlarının oturacağı zemin profilleri, yukarıda belirtilen yönetmelik hükümleri çerçevesinde, mühendislik jeolojisi açısından değerlendirilecek ve jeoteknik çalışmalar yapılarak temel türü ile yapı özellikleri bu kriterlere göre belirlenecektir. 
Ana ulaşım bağlantısı olmayan hertürlü tali yol, yay patikaları ve tur güzergahlarının belirlenmesinde, temelsiz yapılar için yer seçiminde jeolojik ve jeomorfolojik sakıncalı alanların göz önünde tutulması ve bu verilere göre güzergah ve yer tespitinin yapılması zorunludur.
3.8. Erozyona maruz kalmış bölgeler saptanarak, bu konu ile ilgili çalışmalar Afet İşleri Genel Müdürlüğünün  ilgili birimleri ile yapılacaktır.
3.9.   Atık sularla ilgili hususlara uymayanlar hakkında 2872 sayılı çevre ve 1593 sayılı  umumi hıfzısıhha yasalarındaki ilgili maddeler uyarınca sorumlular hakkında idari ve cezai yaptırımlar uygulanacaktır.
3.10. Planda öngörülen her türlü kullanım alanları ile, tabiat parkının yönetimi korunması,        tanıtımı ve düzenlenmesi için gerekli her türlü tesis ve düzenlemeler 2873 sayılı milli parklar kanunu ve bu kanunun uygulanmasına dair yönetmelik esasları çerçevesinde yapılacaktır.
3.11. Tabiat parkı içerisinde doğal çevre korunması ve sürdürülebilirliği esastır. Bu doğrultuda öncelikler saptanarak uygulama yapılacaktır. “biyolojik çeşitlilik ve doğal kaynak yönetimi projesi” hazırlanarak uygulamaya sokulacaktır.
3.12. Göl çevresinde oluşan katı atıkların denetimi amacıyla bir  “katı atık yönetimi  projesi” hazırlanacaktır.
3.13. Abant’a su bırakan derelerin sağlıklaştırılması (ıslahı) projesi yapılacaktır.
3.14. Konaklama tesisleri, kafeler, geleneksel ürün satış birimleri ve odak noktaları vd. Diğer tüm açık, yarı açık ve kapalı kullanım alanlarının doğal çevreyi bozacak ve çevre kirliliği yaratacak eylemleri için 2873 sayılı çevre yasası ve 2872 sayılı milli parklar yasası hükümleri uygulanacaktır.
3.15. Abant Gölü Tabiat Parkı özel proje alanları Orman Bakanlığı Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü tarafından projelendirilecektir. Bu, projelendirme ve uygulama çalışmalarında gerekli durumlarda Orman Genel Müdürlüğü’nden teknik ve parasal destek alınacaktır. Yaylalarda, giriş ve odak  noktalarında kentsel tasarım, peyzaj ve mimari projeler yapılmadan, altyapı sorunları çözülmeden uygulama yapılamaz. Tabiat parkı içindeki her türlü tesis ve düzenlemede estetik bakımdan çevreye uyum temel ilke olarak alınacaktır.
3.16. Tabiat parkı içerisinde tanıtım, uyarı ve yönlendirme levhaları ile tanıtım panoları kullanılarak ziyaretçilerin bilgilendirilmesi esastır.
3.17. Arıtılmış olsun olmasın Abant Gölü çevresinde oluşan, her türlü atık su doğrudan ve dolaylı olarak Göl’e verilemez. Daha önce alınmış kararlara bağlı olarak çevredeki tesis veya işletmelerce  gerekli önlemlerinplanın onanmasını müteakip bir ay içerisinde alınması sağlanır.
3.18. Yayla ve diğer tesislerdeki pis su çukurları (fosseptik); Abant Gölü ve bu gölü besleyen derelere bağlanamaz.
3.19. Halen yoksa, Tabiat Parkı içerisinde yer alan mevcut tüm tesislerin pis suları için, atık su arıtma sistemi kurulacaktır.
3.20. Fosseptiklerin vidanjörlerle çekilecek atıksuları Tabiat Parkı dışında arıtma sistemi olan bir atık su arıtma tesisine taşınacaktır. Kesinlikle Abant Deresine boşaltılamaz.
3.21. Halen arıtma tesisi mevcut olan işletmeler; çıkardıkları atık tür ve miktarları ile deşarj ettikleri atık suyun karakteristik değerlerini belgeleyecek şekilde çalışmalar yapacak ve alıcı su ortamına, “Su Kirliliği Kontrolü ve Su Ürünleri Yönetmelikleri” nde öngörülen değerlerin üzerinde kirlilik içeren atık su deşarjı kesinlikle yapmayacaktır.
3.22. Tüm atık su kaynaklarını bir izin belgesine bağlamak amacıyla, daha önce izin almış bulunanlar dışındaki tesis ve işletmeler İl Çevre Müdürlüğü’nden “Atık Su Deşarj İzni” talep edecek ve izin için gerekli bilgi, belge ve dokümanları 1 ay içinde hazırlayacaktır.
3.23. Abant Gölü çevresinde bulunan tesislerin atık sularından, periyodik olarak Nisan ayı başında başlamak üzere üç ayda bir numune alınarak analizleri, İl Çevre  Müdürlüğünce yapılacak ve sonuçlar ilgili birimlere bildirilecektir (Su Kirliliği Kontrolü Yön. Sektör 21).
3.24. Kır ve Göl Gazinosu ile yaylalardaki fosseptiklerin zamanında boşaltılıp boşaltılmadığının saptanması amacıyla, İl Çevre Müdürlüğü tarafından fosseptiklerin düzenli olarak boşatıldığına dair bir düzenleme yapılarak fosseptiklerin sonu arıtma ile biten bir sisteme boşaltıldığının belgeye bağlanması sağlanacaktır.
3.25. Yaylaların turizme kısıtlı da olsa açılması kararı verildiğinde öncelikle altyapı sistemleri oluşturulacaktır.
3.26. Tabiat Parkı alanında, diğer kurum ve kuruluşlarca yürütülecek her türlü yatırım faaliyeti için Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü’nden görüş alınması zorunludur.
3.27. Plan kararlarında belirtilen yoğunluk hiçbir şekilde artırılamaz, kullanım kararları ve plan hükümleri üzerinde, Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü’nün onayı  alınmadan değişiklik ve ilave yapılamaz.
3.28. Tabiat Parkı alanında, plan hükümlerinde tanımlanan faaliyetler haricinde, hangi amaç için olursa olsun, doğal bitki örtüsüne zarar verici hiç bir faaliyet yapılamaz.
3.29. Tabiat Parkı alanında anız ve örtü yakmak ve her türlü bitki kesimi yasaktır.
3.30. Tabiat Parkı alanında her türlü yabanıl flora üyelerinden bilimsel amaçlı örnek  toplanması için ilgili Başmühendislikten izin alınması zorunludur.
3.31. Tabiat Parkı sınırları dahilinde her türlü yabanıl faunanın yakalanması, toplanması ve yumurtalarının toplanması yasaktır. Bilimsel amaçlı örnek toplanması için ilgili Başmühendislikten izin alınması zorunludur.
3.32. Tabiat Parkı içinde, ekosistemi ve jeomorfolojik yapıyı tehdit edici her türlü taşocağı kum ocağı, maden işletmesi gibi faaliyetler yapılamaz. Moloz, cüruf, çöp gibi atıklar atılamaz ve dökülemez. Arazinin doğal topografik yapısını değiştirecek hiçbir kazı dolgu yapılamaz.
3.33. Tabiat Parkı alanı içinde amacı ne olursa olsun her türlü patlayıcı, parlayıcı, yanıcı madde kullanımı yasaktır.
3.34. Tabiat Parkı alanı içinde kara avcılığı faaliyeti yasaktır.
3.35. Balıkların yumurtlama dönemi haricinde, ilgili Başmühendisliğin belirleyeceği zamanlarda  gölde sportif olta balıkçılığı yapılabilir.
3.36. Kış aylarında gölün donması halinde göl üzerinde dolaşmak yasaktır.
3.37. Yangın önleme amacıyla patika oluşturulabilir ve bu amaç için, mevcut yollarda bakım ve onarım çalışmaları yapılabilir.
3.38. Göle yabancı tür balığın salınması kesiklikle yasaktır.
3.39. Tabiat Parkı içinde su ürünleri üretim tesislerine kesinlikle izin verilmecektir. Var olanlar kaldırılacaktır.
3.40. Orman ve göl ekosistemlerinin biyolojik olarak izlenmesi için gerekli  periyodik çalışmalar yapılacaktır.
4. Özel Hükümler:
4.1. Ekolojik Koruma Alanı:
-          Bu alanlarda hiç bir şekilde yapı yapılamaz, var olanlar tasfiye edilir.
-          Planda belirtilen faaliyetler dışında hiç bir faaliyete izin verilmez.
-          Hiç bir surette otlatma yapılamaz.
-          Doğal bitki örtüsünü tahrip edici ve yaban hayatını tehdit edebilecek faaliyetler yapılamaz.
4.2. Ağaçlandırma ve Mera Islah Alanları:
-          Bitki örtüsünün olmadığı kısımlarda, öncelikle amanejman planları dikkate alınarak gölge imkanı yaratmak için mevcut doğal bitki örtüsünden yararlanılarak çukur dikim yöntemi ile 6 metre aralıklarla ağaçlandırılacaktır. Bu ağaçlar aşağıdaki türlerden oluşturulacaktır :
a)Göknar        b) gürgen      c) yabani ahlat         d) alıç            
e)Akçaağaç   f) muşmula    g)dişbudak               h) kara söğüt
-          Ağaçlandırma çalışmalarında kesinlikle egzotik türler kullanılmayacaktır.
-          Mera niteliğindeki alanlar kaldırılacak, otlatmaya izin verilmeyecektir.
4.3. Yaya Promenadı, Bisiklet Yolu ve Atlı Spor Güzergahları:
-          Göl kenarındaki mevcut yolun kaplamasının asfalt olmaktan çıkarılarak kışın kaymayı önleyecek, doğa ile uyumlu parke taş (Arnavut Kaplama) döşenecektir.
-          Mevcut yolun kesiti yeniden düzenlenecek, servis, yaya, bisiklet, atlı spor yolları ve yer yer manzara seyir noktaları ile su ile temas noktaları düzenlenecektir.
-          Göl çevresi düzenlemesi ile, nilüferlerin ve doğal yaşamın (kuşlar, ördekler vs.) seyredileceği bakı/seyir noktaları , dağların ve ormanların seyredileceği manzara noktaları belirlenerek düzenlenecektir.
-          Atlı spor için ayrı bir şerit ve drenaj yapılacaktır.
-          1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planları hazırlanmadan uygulamaya geçilemez.
4.4. Doğa Yürüyüş Parkurları:
-          Planda öngörülen yaya patikaları ve ulaşım koridorları, yöreden toplanan doğal malzemeler kullanılarak inşa edilecek ve doğaya uyum sağlanacaktır.
-          İki yönlü yaya patikaları 1.25-1.50 m. Genişliğinde olacaktır.
-          Patikalar üzerinde olan ağaç dalları ve başka engeller 2m.’lik düşey bir şekilde temizlenecektir.
4.5. Manzara Seyir Noktaları:
Doğal topografyayı değitirecek düzenlemeler yapılamaz. Byu alanların kullanım düzeni Tabiat Parkının bağlı bulunduğu Başmühendislikçe belirlenir, gerekli uyarı levhaları konulur. Gerekli hallerde doğal zeminde kaplama malzemesi kullanılmadan düzeltme yapılabilir.
4.6. At Binicilik Parkurları:
-          Planda belirtilen güzergahlar ve noktalar dışında at biniciliği ve binicilik eğitimi yapılamaz.
-          Her at sahibinin, atın sebep olacağı kirliliği temizleyecek malzemeyi yayında bulunduracaktır.
-          Binicilik eğitimi ve gezdirme amaçlı faaliyetler için at saahiplerinin sağlık karnesi ve ilgili Başmühendislikten izin belgesi alması zorunludur.
-          Kurallara  uymayan at sahiplerinin izin belgeleri iptal edilir.
4.7. Konaklama Tesisleri ve Günübirlik Alanlar:
Oteller:
-          Sahada mevcut oteller dışında yeni bir konaklama tesisi yapılamaz.
-          Var olan tesislerin mevcut haliyle kalması esastır. Hiç bir şekilde ilave yapılamaz.
Günübirlik Kullanım Alanlarında:
-          Bu alanlarda yalnız günübirlik kullanıma yönelik piknik masası, çöp bidonu,  spor ve çocuk oyun alanı, sızdırmasız fosseptikli wc veya seyyar wc, büfe, kırgazinosu ve çeşme vb. Tesisler bulunabilir. Buradaki birimlerin yerleri ve büyüklükleri uygulama planlarında belirlenir.
-          Bu alanlarda alan sınırları ile taşıma kapasitesi ve kullanım alanlarının belirlendiği ağaç röleveli 1/500 ve 1/200 ölçekli plankote üzerinde kentsel tasarım uygulama projeleri hazırlanıp, onanmadan uygulamaya geçilemez.
-          Yeni yapılarda veya mevcut yapı restorasyonlarında doğal malzeme kullanılması esastır.
-          Hizmete açık günübirlik tesislerde ilave yapı yapılamaz, tadilat amaçlı onarımlar yapılabilir.
-          Gecelemeye yönelik  tesis yapılamaz.
-          Sabit tesislerde TAKS: 0.05 max. Ve h: 4.50 m. (saçak kodu) ve 1 (bir) kat olacaktır.
-          Bu alanlarda sabit ocaklar yer almayacaktır.
Çadırlı Kamp Alanlarında:
-          Bu alanlarda alan sınırları ile taşıma kapasitesi ve kullanım alanlarının belirlendiği ağaç röleveli 1/500 ve 1/200 ölçekli plankote üzerinde kentsel tasarım uygulama projeleri hazırlanıp, onanmadan uygulamaya geçilemez.
-          Ortak kullanıma yönelik tesisler için TAKS: 0.05 max. Ve h: 4.50 m. (saçak kodu) ve 1 (bir) kat olacaktır.
-          Kamp alanları için geçerli olacak yoğunluk 15 çadır/hektar’dır.
-          Yeni yapılarda veya mevcut yapı restorasyonlarında doğal malzeme kullanılması esastır.
4.8. Yayla Evleri:
-          Yaylalarin hem geleneksel amaçla kullanimi hem de kisitli doğa turizmi kullanimi amaciyla 1/1000 ve 1/500 ölçekli “özel projeler”  hazirlanacaktir.
-          Tabiat parki dahilindeki kirsal yerleşme alanlari (yaylalar) ile ilgili iş ve işlemler 2873 sayili milli parklar ve 6831 sayili orman kanunu hükümlerine tabidir. Bu alanlarda gelişme sinirlanacak, geleneksel yayla evi mimarisi korunacak, gerekenlerin onarilarak yenilenmesine izin verilecektir. Yayla turizmi / doğa turizmi olanaklari araştirilarak özel projeler ile bu alanlar korunacak ve geliştirilecektir.
Yayla evleri onarim koşulları :
Kaçak yapılmış yayla evleri özel projelerde değerlendirilecek, taban alanı ve gabarisi çevreye aykırı olmayanlar korunacaktır. Bunun için geleneksel yayla evlerinin plan ve mimari tipolojisine yönelik çalışmalar yapılacaktır. Onarıma gereksinim duyan yayla evleri projesi ile izin alındıktan sonra, aşağıdaki geleneksel mimari özellikler temel alınarak onarılacaktır. Geleneksel yayla evinde aile pansiyonculuğu yapılmasına ilişkin bir yönetmelik düzenlenecektir. Orman ve milli park yasaları uyarınca mülk tesis edilemez, ancak kullanım hakkı verilebilir.
Yayla evleri ahır + tek katlı, çatı eğimi en çok % 45 olan beşik çatılı yapılardır. Çatı arası kullanılabilir. Çatılarda en çok 1,5 metreye ulaşan saçak oluşturulacaktır. Ahırlarin bulunduğu zemin kagir, 1 katlar ise ahşap veya çelik karkas olarak sökülüp takılabilir inşa edilecektir. Zemin kotlarda hayvan barındırılacak ise, alt üst kat tecrit edilecek girişleri ayrı düzenlenecektir. Hayvan ahırlari ayrı ve geleneksel olarak düzenlenebilir. Koku, sinek vb. Çevre sorunu için önlemler alınmasi zorunludur.  1. Katta max. 1,5 metreye ulaşan çıkmalar yapılabilir. 1. Katlarda gömme veya açık veya cumba nitelikli açık veya kapalı balkonlar yapılabilir. Ahşap veya çelik karkas strüktür mutlaka ahşap kaplama malzemesi ile kaplanacaktır. Karkas içi dolgu malzemesi serbesttir. Zemin katlar taş veya çimento harçlı sıva ile kaplanmış tuğla vb taşıyıcı malzemeden oluşabilir. Çatılar oluklu saç vb metal kaplama olacaktır. Merdiven ve balkon korkuluklar ahşap olacaktır. Pencereler ve kapılarda ahşap kepenk / kapak zorunludur.
4.9. Geneleksel Ürün Satış Noktaları:
-          Planda belirtilen yerler dışında ürün satışı yapılamaz.
-          Satış stantları doğaya tezat oluşturmayacak şekilde düzenlenir.
-          Satış yapmak isteyen köylülerin sağlık karnesi ve ilgili Başmühendislikten izin belgesi alması zorunludur.
-          1/1000 ölçekli uygulama projeleri hazırlanmadan uygulamaya geçilemez.

4.10. Odak Noktaları:
-          Odak Noktaları’nın 1/ 500, 1/200 ....1/1 Ölçekli kentsel tasarım, peyzaj ve kent mobilyası projeleri hazırlanıp onaylanmadan uygulama yapılamaz. 
-          Odak noktalarında yer alacak servis ve hizmetler aşağıda sıralanmıştır:
- Mobil WC
- Sökülüp Takılabilir Satış Büfesi (max 6 m2)
- Yağmur Barınağı ve Gölgelikler
- Çeşme
- Bulaşık Yıkama Yeri
            - Sabit Olmayan Kent Mobilyaları
- Oturma Elemanları
- Aydınlatma Elemanları
- Piknik Masaları ve Mangal Yerleri
- Çöp Toplama Elemanları
- Gerekli Su ve Elektrik Altyapısı
4.11. İdare-Ziyaretçi Merkezi:
-          İdare-Ziyaretçi Merkezi max. 100m2 büyüklüğünde ahşap malzeme kullanılarak, çantı tipi yapı olarak tesis edilecektir.
-          1/1000 ölçekli imar planı hazırlanmadan, 1/500 ve 1/200 ölçekli ağaç röleveli plankote üzerinde uygulama projeleri çizilmeden uygulamaya geçilemez.
-          Bu yapılarda alanın tanıtımı, rehberlik ve danışmanlık  hizmetleri, alanın kontrolü, haberleşme, sevk ve idare hizmetleri yer alır.
-          Bu yapılarda hiçbir şekilde geceleme amaçlı kullanımlar bulunamaz. Sadece sahada görevli gece bekçisi için bir adet geceleme birimi oluşturulabilir.


5. Tabiat Parkı’nın Yönetim Faaliyetleri:
Abant Gölü Tabiat Parkı Uzun Devreli Gelişme Planı’nın uygulanabilmesi için önerilen yönetim organizasyonu aşağıda verilmiştir.
Abant Gölü Tabiat Parkı yönetsel olarak, Orman Bakanlığı, Batı Karadeniz Bölge Müdürlüğü, Bolu Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Başmühendisliği’ne  bağlıdır.
Günbirlik kullanım ve çadırlı kamp alanlarında, giriş-kontrol noktalarında denetim, kontrol ve işletim faaliyetlerinin ilgili Başmühendilikçe gerçekleştirilmesi halinde, yönetim ve idarenin gerçekleştirilmesi için, 11 adet idari personel ve teknik uzman ile birlikte toplam 35-40 kişiye ihtiyaç duyulacaktır.
Ancak, Tabiat Parkı günübirlik kullanım ve çadırlı kamp alanları ile giriş kontrol noktalarının  özel işletmeciler tarafından işletilmesi halinde, denetim ve kontrol işletmeciler tarafından gerçekleştirileceğinden ilgili Başmühendislik bünyesinde dentim faaliyetlerinde görevlendirilecek 20-25 güvenlik personeli yeterli olacaktır.
Güvenlik personeli haricinde, özellikle yaz aylarında ziyaretçiler tarafından yoğun olarak kullanılan Tabiat Parkı’nın etkin bir şekilde korunmasının sağlanabilmesi için teknik bilgi ve uzmanlığa sahip personel de gerekmektedir. Bunun için 5 adet teknik personel ile 6 adet de idari personel olmak üzere toplam 11 adet personel ihtiyacı bulunmaktadır.
Tabiat Parkında Görevlendirilmesi Gereken İdari Personel ve Teknik Uzmanlar:
Personel
Adet
Orman Mühendisi
1
Su Ürünleri Uzmanı
1
Mimar
1
Hidrojeolog
1
Biyolog
1
Şoför
2
Mutemet-Katip
1
Muhafaza Memuru
2
Yönetici
1
 6. Eğitim Çalışmaları:
Tabiat Parkına yönelik uygulama çalışmaları ve ortaya çıkan problemlerin ele alınış biçiminde uygulanacak yöntemler konusunda, yöneticilere yönelik eğitim çalışmaları gerçekleştirilecektir. Bu eğitim faaliyetlerinin içeriği uygulama programları ile belirlenecektir.
Diğer bir eğitim programı ise, Tabiat Parkı alanı ile etkileşim halinde bulunan yöre halkının Tabiat Parkı ve koruma hakkında bilinçlendirilmesi ve gerçekleştirecekleri faaliyetler konusunda bilgilendirilmelerini kapsamaktadır. Bu eğitim faaliyetlerinin içeriği uygulama programları ile belirlenecektir.
Tabiat Parkına gelen ziyaretçilere yönelik olarak, belli bir program çerçevesinde tanıtım ve eğitim faaliyetleri de düzenlenecektir.
 
 










 
 
 
 
 



 
 













[1] Bu metin Abant UDGP Raporlarından yararlanılarak hazırlanmıştır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder