Bu Blogda Ara

6 Mayıs 2012 Pazar

Bir Endüstri Mirası Yıkımına Karşı: Ankara Havagazı fabrikası



Aşağıdaki yazı Kültür ve Turizm Bakanlığına yazılmıştır:

ANKARA Kültür ve Tabiat Varlıklarını
Koruma Kurulu Müdürlüğü’ne
16.06.2006

Sayın Genel Müdür ve Sayın Koruma Kurul Üyeleri,

Birkaç yıldır Başkent Ankara’da tarihsel/kültürel ve doğal çevrelerimiz rant uğruna katledilmektedir. Bunun son örneği Cumhuriyetimizin gelişme, kalkınma ve çağdaşlaşma, uygar bir ülke olma hayallerinin somut örneklerinden olan “HAVAGAZI FABRİKASI” nın yıkımıdır.

Sanırım son yıllarda hafızamız zayıflıyor.. Ankara'da olup bitenleri unutuyoruz. Bir kentli olarak, bir koruma plancısı olarak, bir Cumhuriyet çocuğu olarak ilgi duyduğum, önemsediğim ve hatırladığım bazı yıkımları kısaca hatırlatmak istiyorum..

•             Keçiören Bağlarının yok edilmesi (gecekondu Islah/Sağlıklaştırma adı altında),
•             ETLİK Bağlarının yokedilmesi (Sağlıklaştırma, Islah Planları ile),
•             Kavaklıdere şarap fabrikası arazisi, Kavaklıdereye adını veren bağlar yok edilerek yerine KARUM ve HİLTOn ve SHERATON yapılması (1986-87'ler),
•             HACIBAYRAM Meydanına girişte sol tarafta bulunan tescilli / tescilsiz yapıların Meydana çıkan merdivenli yol yapılması amacıyla yıkılarak yokedilmesi (1990'lar),
•             MİLKA Pastahanesinin yıkılarak yerine İş merkezi yapılması,
•             Ankaralının anıları olan PİKNİK'in yıkılması,
•             EBK arazisinin yok edilerek (ki burası AOÇ nin kent merkezine kadar giden yeşil kamanın bir parçasıdır) üzerine MİGROS, VD nin yapılması,
•             DİKMEN Vadisinin ve Dikmen GİRİŞİ YEŞİL DOKUNUN yok edilmesi (Park ve binlerce konut inşası ile),
•             Dikmen gecekondularının yok edilerek çok katlı yapılaşması,
•             Son yıllarda (2006'da yapılanlar insana ürküntü veriyor) Çukurambarların yok edilmesi (Aşırı yoğun olarak),
•             ULUS Şehir Çarşısının çok katlı yapılaşması (Altındaki arkeolojik buluntulara rağmen),
•             Atatürk Orman Çiftliğinden küçük büyük parçaların çalınması yetmiyormuş gibi % 5 yapılaşma kararı ile BŞB’ne devir edilmesi (Son Günler)
•             YENİ SAHNE’nin yıkımı (Bu günlerde..)
•             HAVAGAZI FABRİKASININ yıkılması (GECEYARISI 14-15.06.2006)

UNUTTUKLARIMI DA SİZ EKLEYİNİZ..

Medeni ülkelerde bu tür “DOĞAL DEĞERLER”, “ARKEOLOJİK ve KENTSEL SİT ALANLARI” “KIRSAL PEYZAJ”, “TARİHSEL/KÜLTÜREL DEĞERLER”, “SANAYİ DEVRİMİ ÜRÜNLERİ”, “KENTSEL ANI NOKTALARI”, ‘özenle korunup, onarılmakta, gerekli ise yeni kullanımlar verilmekte ve çağdaş yaşama yeniden katılmaktadır.
1964 yılında ülkemizin de katıldığı “VENEDİK TÜZÜĞÜ” ilkeleri de bunu gerektirmektedir.
Yıkım kararını verenlerin bunları bilmemesi mümkün değildir. 2863 (5226) sayılı KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI KORUMA YASASI” da bu doğrultuda BAKANLIĞINI’ZA kamu adına bu değerleri koruma görevi vermiştir.
Hele koruma kurulu üyeleri olarak KAMU YARARINA ve KAMU ADINA bu tür değerleri korumak için görevli bulunanların bu kararı alması affedilecek bir tutum değildir.

Bu nedenle, medeni ülkelerde olduğu gibi BELEDİYE BAŞKANI VE KÜLTÜR BAKANININ İSTİFASI’nın gerektiğini düşünmekteyim. Ayrıca, KORUMA KURULU ÜYELERİNİN ve RAPORTÖRLERİNİN de SORUŞTURULMASI VE GÖREVDEN ALINMASI gerektiğini düşünmekteyim.

Bu kararlar bundan sonra alınacak bu tür kararlara örnek olur ise üniversite ve sivil toplum kuruluşlarının da bu kararlara toplu bir şekilde KARŞI DURMALARI gerektiğini düşünmekteyi.

Koruma konusunda 25 YILINI vermiş bir kişi olarak, Kültür Bakanlığına BU UYARIYI YAPMAYI bir Bilim İnsanı, bir Ankara’lı ve bir KORDER üyesi olarak da kendime görev saymaktayım..

Saygılarımla..

Doç.Dr. Mehmet TUNÇER

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder