Bu Blogda Ara

27 Kasım 2011 Pazar

ZONGULDAK, BARTIN, KARABÜK PLANLAMA BÖLGESİ 1 / 100 000 ÖLÇEKLİ ÇEVRE DÜZENİ PLANI ÇEVRESEL HEDEFLERİ


ZONGULDAK, BARTIN, KARABÜK PLANLAMA BÖLGESİ
1 / 100 000 ÖLÇEKLİ ÇEVRE DÜZENİ PLANI ÇEVRESEL HEDEFLERİ

Prof. Dr. Mehmet Tunçer 


Bu rapor, Çevre ve Orman Bakanlığı'na hazırlanan Zonguldak Bartın Karabük Çevre Düzeni Planı, Plan Açıklama Raporu'ndan yararlanılarak hazırlanmıştır. UTTA Planlama, Projelendirme Ltd. ve Jeotek İşortaklığı, Aralık 2006, Ank. 


1. ÇEVRESEL HEDEFLER

Günümüzde “Çevre”, önemine uygun biçimde ve giderek artan bir duyarlıkla toplumların gündeminde yer almakta, özellikle sürdürülebilirliğinin sağlanması bağlamında çok önemli çabalar harcanmaktadır. Konuya ayrılan uluslar arası fonların ve ulusal kaynakların yerinde ve verimli bir biçimde kullanılabilmesi için uluslararası işbirlikleri, uygulama ve denetim düzenleri kurularak işletilmektedir. Bu nedenle, hazırlanacak olan çevre düzeni planında da bu konunun bir ana hedef olarak ele alınması gerekli görülmektedir. Ekolojik özellikler ve doğal kaynaklar, ekonomik ve sosyal gelişme için ana kaynaklar olarak benimsemelidir.

Çağdaş yaşamın olumsuz ve kaçınılmaz sonucu olarak, çevre giderek kirlenmekte, yer yer insan yaşamını tehdit eder boyutlarda tahrip olmaktadır. Bu yüzden insanların yaşamlarını sürdürdükleri yapay çevreyi oluşturmak ve yaşam süresince doğal çevre ile yapay çevre arasında dengeli ve sürekli birlikteliği sağlamak üzere, çevre, her ölçekteki planlama çalışmasında büyük bir duyarlılıkla göz önünde bulundurulmalıdır.
ÇDP’nın elde ediliş ve yaşama geçiriliş süreçlerinde de, bu yaklaşımın hiç göz ardı edilmemesi gerekir. Planlama ve uygulamanın her aşamasında ÇEVRE, çok iyi tanınması ve kullanılması gerekli, yaşamsal, “olmazsa olmaz” bir kavram olarak algılanmalıdır.
Bu açıklamadan anlaşılacağı gibi özellikle Çevre’nin öncelikli girdi olacağı bir Plan geliştirme çalışmasında “Çevresel Hedefler” in öncelikle ele alınması, önemine uygun biçimde ayrıntılandırılarak incelenmesi, değerlendirilmesi gerekir.

               Bartın Çayı Taşkınları Bölgenin Önemli Sorunlarındandır.
  
Bu amaçla, Çevre Düzeni Planı’nın Çevresel Hedefleri aşağıda sıralanmışlardır:

·  Su Kaynaklarının Korunması,
·  Su Yüzeylerinin (Deniz, doğal ve yapay göllerin) Korunması,
·  Su Yüzeylerini Besleyen Su Kaynaklarının Korunması,
·  Yeraltı Su Kaynaklarının Korunması,
·  Su Kalitesinin Korunması ve İyileştirilmesi,
·  Su Kirliliğinin Önlenmesi ve Su Niteliğinin Geliştirilmesi,
·  Katı Atıkların Toplanması, Geri Dönüşümünün Sağlanması,
·  Sıvı Atıkların Toplanması ve Arıtılması.
·  Hava Kirliliğinin Önlenmesi,
·  Toprak Kirliliğinin Önlenmesi,
·  Gürültü Kirliliğinin Önlenmesi,
·  Görüntü Kirliliğinin Önlenmesi,
·  Sanayi Tesislerinin Yaratmış Olduğu Kirliliğin Önlenmesi,
·  Erozyonun Önlenmesi,
·  Taşkın ve Sellerin Önlenmesi,
·   Flora ve Faunanın Korunması,
·  Sulak Alanların Korunması,
·  Orman Alanlarının Korunması,
·  Kentsel, Arkeolojik, Doğal ve Kültürel Değerlere İlişkin Hedefler.

Sıralanan bu hedeflerin tümü; “canlıların yaşamasını ve gelişmesini sağlayan fiziksel,  kimyasal ve biyolojik faktörlerin bütünlüğü”nü, bir başka anlatımla Doğal Çevre’yi kapsamaktadır. Bu hedefler, çevrenin bir bütün olarak korunması gereğine ilişkin hedeflerdir. Aşağıda bu hedefler, alt hedefler ve tasarım kriterleri ile birlikte açıklanacaklardır.

1.1. Su Kaynaklarının Korunması

Su kaynaklarının korunması; Zonguldak, Bartın, Karabük Planlama Bölgesi’nde var olan biyolojik çeşitliliğin (flora ve fauna) ve bu çeşitliliğin en hayati gereksinimi olan suyun kirlenmesini önlemek, katı ve sıvı atıkları zararsız hale getirmek, dönüşümlerini sağlamak, yok etmek; doğal değerlerin korunmasını gerçekleştirmek; bu değerleri kullanılır kılmak, geleceğe taşımak anlamına gelir.
                                          Filyos Çayı Debisi Düzensiz Akarsulardandır

Filyos ve Gülüç Çayı, Devrek, Alaplı Irmakları, Üzülmez, Kozlu dereleri, Zonguldak’ın önemli akarsu kaynaklarıdır. İl’de Filyos Irmak'ına bağlı 9 dere, Gülüç Irmak'ına bağlı 5 dere, Alaplı Çayı'na bağlı 1 dere, Ulutan Deresi'ne bağlı 1 dere, Acılık Deresi'ne bağlı 1 dere, Büyük Dere'ye bağlı 3 dere ve bunların dışında 4 ayrı dere bulunmaktadır. En önemli akarsuyu Filyos Çayı olup, 228 km. uzunluğundadır. Bartın Çayı ve onun yan kolları olan Kocanaz Çayı, Koca Çay ve Arıt Çayı ise Korunması gerekli akarsu kaynaklarıdır. Planlama bölgesinde, gelecek için korunması gerekli pek çok içme suyu kaynağı da bulunmaktadır.


1.1.1. Su Yüzeylerinin (Deniz ve Yapay Göllerin) Korunması
Zonguldak ve Bartın’da deniz kirlilikleri yer yer aşırı boyutlara ulaşmıştır. Ayrıca Planlama Bölgesinde doğal göl bulunmamakla birlikte, var olan, planlanmış ve yapımı sürdürülen baraj göllerinin korunması, bölge için önemlidir. Bu nedenle kıyılarda, kıyı gerisinden kaynaklanan kirlenmeye karşı önlemler alınması, yapılaşmanın denetlenmesi, bu alanların faunasına ve florasına zarar vermeyecek düzende ve düzeyde olması gerekmektedir. Bu nedenle Kıyı Yönetimi Projeleri’nin yapılması ana hedeflerden biridir.

Zonguldak'taki 31 Belediyeden 29'unun Arıtma Tesisi Bulunmadığı İçin Atık Sular, Dereler Aracılığıyla Denize Boşaltıldığı Belirlendi.

Alt Hedef:
Su yüzeylerinin korunması amacıyla gerekli altyapı yatırımları yapılacak ve çevre koruyucu önlemler alınarak su kaynakları ve yüzeyleri korunacak, geliştirilecek, farklı işlevler için dengeli biçimde kullanılacaktır.

1.1.2. Su Yüzeylerini Besleyen Su Kaynaklarının Korunması
Bölgedeki su yüzeyleri, dağlarda eriyen karlardan, yeraltı sularından, derelerden, akiferden beslenmektedir. Yeraltı sularının ve akiferin kirletici olup olmadığına ilişkin araştırmalar yetersizdir. 
Ancak Bartın Çayı, Filyos Çayı, Arıt ve Kozcağız Çaylarına ve bunlara karışan derelere atık suların verildiği, dere yamaçlarına inşaat molozlarının, çöplerin döküldüğü ve dere ağızlarında yapılan araştırmalarla, bu derelerden su yüzeylerine kirleticilerin ulaştığı saptanmış bulunmaktadır. Bu nedenle, akarsu kenarlarının korunması, çay ve derelere atık suların verilmemesi zorunludur. Bu konuda geliştirilecek plan kararları içinde yasaklayıcı hükümlerin yanı sıra var olan altyapının iyileştirilmesine, eksiklerin tamamlanmasına, akarsu havzalarına ilişkin sistemli, bütüncül çözümlerin geliştirilmesine yönelik hükümler de getirilmelidir. Su yüzeylerini besleyen kaynakların korunması hedefi, ancak böylelikle gerçekleşebilecektir.

           Bartın Çayı Her İki Kıyısı Korunmalı ve Peyzaj Ağırlıklı Ele Alınmalıdır

Alt Hedef:
Bölgeyi besleyen yeraltı ve yerüstü su kaynakları en üst düzeyde korunacak ve ıslahı sağlanacaktır.

1.1.3. Yeraltı Su Kaynaklarının Korunması
Zonguldak, Bartın, Karabük Planlama Bölgesi’nde yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının hassasiyetle belirlenmesi ve korunması gereklidir. Gelecekteki su krizlerine önlem olmak üzere su kaynakları ülkenin önemli potansiyelleridir. Kentleşme ve sanayiden kaynaklanan sıvı atıkların yeraltı ve yerüstü su kaynaklarına karışması da su kirliliği yaratan ve giderek şiddetlenen bir olgudur. Toprak kirliliği yaratan yapay gübrelerin de sulama ya da yağış yolu ile su kaynaklarına katıldığı bilinmektedir. Yeraltı su kaynaklarının korunması, sürdürülebilirliğinin sağlanması ve kirletilmemesi, önemli bir çevresel hedeftir. 

 

Alt Hedef:

Yeraltı sularının kirletilmesini önlemek amacı ile tüm kirleticilerin hızla ortadan kaldırılması için öncelikler belirlenecek ve bir eylem planı doğrultusunda kirlilik önlenecektir.

1.1.4. Su Kalitesinin Korunması ve İyileştirilmesi
Suyun kirlenmesini önlemek için deniz ve mevcut akarsuları kirletici unsurlar saptanmış ve kaynağından döküldüğü noktaya kadar kirlenmeyi önleyici plan kararları geliştirilecektir. Mevcut yerleşmelerin evsel atıklarının kirletici etkileri saptanacak ve bunların giderilmesi için gerekli kararlar alınacaktır.
Mevcut sanayilerin atıklarının kirletici etkileri saptanacak ve bunların giderilmesi için gerekli kararlar alınacaktır.
Karayollarının kirletici etkileri saptanacak ve bunların giderilmesi için gerekli kararların alınacaktır.
Tarımsal ilaç ve gübre kullanımının denetimi konusunda gerekli önlemler alınacak, eko tarımın geliştirilmesi konusunda olanaklar araştırılacaktır.
Havzalardaki sulak alanlar, yeraltı suları korunarak akarsuların doğal yapısı yaşatılacaktır.


1.2. Çevre Sorunlarına İlişkin Hedefler

1.2.1. Su Kirliliğinin Önlenmesi ve Su Niteliğinin Geliştirilmesi
Su kirliliği, insan etkileri sonucunda, kullanımı kısıtlayan veya engelleyen ve ekolojik dengeleri bozan kalite değişimleri olarak tanımlanmaktadır. Öte yandan yukarıda ”Su Yüzeylerinin korunması”, “Su Yüzeylerini Besleyen Su Kaynaklarının Korunması”, “Yeraltı Su Kaynaklarının Korunması” alt hedeflerinin tartışılması kapsamında bu suların özellikle gelecekteki önemine değinilmişti. 

Araştırma Raporu’nun ilgili bölümlerinde de özellikle Filyos Çayı, Bartın Çayı, Arıt ve Kozcağız Çayları’nın ve kıyıların aşırı kirlenme tehdidi ile karşı karşıya olduğu, suların kirlenmekte olduğuna ilişkin bulgular ortaya konmuştu. 
Zonguldak, Bartın, Karabük Planlama Bölgesi’nde yaşamsal önemi olan su kaynaklarının ve deniz kirliliğinin önlenmesi, kirliliğin giderilerek varolan su kaynaklarının niteliğinin geliştirilmesi ve bu niteliğin sürdürülmesi, bu suların önemine ve sürdürülebilirliğine uygun bir yaklaşımdır. Var olan yasal önlemlerin yanı sıra, ÇDP ile alınacak örgütsel önlemlerin belirlenmesi amacıyla bu konu bir hedef olarak belirlenmiştir.

 

Alt Hedef:

Bu anlamda kentsel altyapının iyileştirilmesi, başta sanayi olmak üzere kentleşmeden kaynaklanan kirliliğin yok edilmesi üst düzeyde sağlanacaktır. Deniz kirliliklerinin önlenmesi için Kıyı Alanları Yönetimi çalışmalarının yapılması gereklidir.
Akifer olarak belirlenmiş sahalarda yapılacak olan yapılaşmada, detaylı hidrojeolojik etütler yapılmalı ve sonuçları değerlendirilmelidir. Yerleşim alanlarının, jeolojik, jeoteknik, hidrojeolojik etütler sonucunda belirlenen geçirimsiz su havzalarını etkilemeyen birimler üzerine kurulması ve bunların akifer olarak tespit edilen birimlerden uzakta olması uygun olacaktır.
Su ihtiyacının karşılanması mevcut su kaynaklarının korunması ile mümkün olacağından; bu kaynakların korunmasına yönelik çeşitli önlemlerin alınması gerekir. Bunun için arıtma tesisinin akiferin beslenme alanı dışarısında inşa edilmesi gerekir

                                                  Zonguldak Limanı Çöp İçinde

                                  http://www.haberler.com/zonguldak-limani-cop-icinde-haberi/



1.2.2. Katı Atıkların Toplanması, Geri Dönüşümünün Sağlanması, Yok Edilmesi
Zonguldak, Bartın, Karabük Planlama Bölgesi’nde özellikle kentsel katı atıkların toplanması, geri dönüşümünün sağlanması, yok edilmesi amacıyla önemli girişimler vardır. Belediyeler kendi aralarında birlik kurarak ortak deponi tesisleri oluşturmak çabasındadırlar. Katı atıkların toplanması, geri dönüşümü ve yok edilmesi önemli bir çevresel hedef olarak değerlendirilecektir.      

Alt Hedef:
Yerleşim alanlarının çöpleri düzenli olarak toplanacak ve geri dönüşümü sağlanacaktır.

1.2.3. Sıvı Atıkların Toplanması, Arıtılması
En belirgin ve oransal olarak en büyük kirletici olan sıvı atıklar için öncelikle yapımı başlatılmış arıtma sistemlerinin tamamlanması, hızla sonuçlandırılması, diğer hedeflere ulaşmada yönlendirici ve özendirici en önemli hedeflerden birisi olacaktır. 

Alt Hedef:
Tüm yerleşmelerde öncelikler belirlenerek arıtma sistemleri geliştirilecek ve kirleticilik en üst düzeyde önlenecektir.


Ocak ayında Kükürtdioksit ortalamalarının en yüksek bulunduğu il ve ilçe merkezleri kirlilik sırasına göre Tekirdağ, Hakkâri, Kars, Bitlis ve Van oldu. (Tarih : 20.03.2009 - 01:44:47)
Aynı dönemde, partiküler madde ortalamalarının en yüksek bulunduğu il ve ilçe merkezleri ise kirlilik sırasına göre Iğdır, Karabük, K.Maraş (Merkez), Afyonkarahisar, Bolu ve Denizli olarak belirlendi. 
Ocak ayında Kükürtdioksit ve partiküler madde ortalamalarında sınır değer ve uyarı eşiği aşıldı. 2009 yılı Ocak ayında il ve ilçe merkezlerinde ölçüm yapılan istasyonlardan elde edilen Kükürtdioksit ortalamaları incelendiğinde, kısa vadeli sınır değeri Bitlis, Hakkari, Kars ve Tekirdağ’da, ilk seviye uyarı eşiği Kars ve Tekirdağ’da aşıldı. 

1.2.4. Hava Kirliliğinin Önlenmesi
Zonguldak, Bartın, Karabük Planlama Bölgesi’nde özellikle Zonguldak ve Karabük kent merkezlerinde hava kirliliğinin varlığına Araştırma Raporu’nun ilgili bölümünde değinilmişti. Var olan, teknolojisi eski sanayilerin kent merkezinde yer alması, konutlarda düşük nitelikli kömür yakılmasının hava kirliliğini artırdığı bilinmektedir. Bu olgu, ÇDP kararları ile doğrudan çözülebilecek bir konu olmamakla birlikte hava akımlarının etkili olamayacağı yerlerde aşırı nüfus yığılmalarını önlemek, yerleşmelerin tümünde doğalgaz kullanımını sağlamak vb. önlemler söz konusu olabilir. Bu hedefin gerçekleştirilmesinde daha çok kentsel yer seçimi kararları etken olacaktır. Özellikle konut ve işyerlerinde doğal gaz kullanımının arttırılması ile hava kirliliğinin giderek azalacağı söylenebilir. Ayrıca, ERDEMİR ve KARDEMİR işletmelerinden kaynaklanan hava ve su kirliliğinin önlenmesi konusunda etkili önlemler alınmalıdır.

Alt Hedef:
Zonguldak, Bartın ve Karabük kentlerinde hissedilir derecede yüksek olan hava kirliliğinin önlenmesi zorunlu görülmekte ve bir alt hedef olarak belirlenmiş bulunmaktadır. Tüm kentsel yerleşmelerde hava kirliliğinin temel kaynağı olan niteliksiz yakıt kullanımına son verilecektir. Hava kirliliğine neden olan sanayiler kent dışına örgütlü sanayi bölgelerine taşınacaktır.
Alt ölçekli planlarda bu amaçlarla yoğunluk dağılımlarında yapı yoğunluğu ve kat adetlerine yönelik düzenlemelerle hava kirliliklerinin önlenmesi konusunda önlemler alınmalıdır.

1.2.5. Toprak Kirliliğinin Önlenmesi
Toprakların veriminin artırılması için yapay gübrelerin bilinçsiz kullanımı çok önemli bir kirlilik sorunudur. Planlama Bölgesinde tarımsal alanların göreceli olarak az olmasına rağmen bu sorun özellikle seracılıkta görülmektedir. Öte yandan “Mutlak Tarım Arazileri” nin sınırlı miktarda olması, bu arazilerin genellikle Bartın Çayı ve Filyos Çayı yakınında bulunması, erozyon, taşkın, sel tehdidi vb olgular, toprakların korunmasında göz önünde bulundurulması gerekli olgular olarak görülmektedir.
Toprağı kirleten tüm kirleticilerin ya kullanımlarının yasaklanması, ya da toprağı kirletmeden yok edilmeleri en üst düzeyde bir çözümdür. Ancak kullanım sınırlaması, kirliliği yaratan etmenlerin yasaklanması yerine, kirleticilerin en kısa mesafede ve en etkili biçimde yok edilmelerini gereğini öne çıkarmaktadır. Bu amaçla alınacak tüm önlemler, diğer önlemlerle birlikte ele alınacak önlemlerdir.

Alt Hedef:

Koruma Kullanma dengesi gözetilerek kirliliğe karşı önlemler alınacaktır.

1.2.6. Gürültü Kirliliğinin Önlenmesi
Gürültü kirliliği, yaşam düzeyini artıran tüm araç ve gereçler,  giderek artan motorlu araç sayısı ile günlük ve mevsimlik olarak artış gösterip, insanların sinir sistemleri üzerinde olumsuz etkiler yarattığı bilinmektedir. Bu olumsuzluğun giderilmesi için en üst düzeyde alınacak önlemler, insan sağlığı açısından önem sunmaktadır. Kırsal yerleşmelerde, göreli olarak küçük kentlerde bu olgu henüz etkili değildir.

Alt Hedef:
Gürültü kirliliği, Belediye mevzuatı çerçevesinde önlenecektir.

1.2.7. Görüntü Kirliliğinin Önlenmesi
Görüntü kirliliği; tüm hoş olmayan çevresel görüntüleri içine alan, özellikle kentlerdeki şehircilik ve mimarlık eserlerinin insan ile uyumlu olmaması, yeşil alanların standart ölçütlerin altında olması, şehrin beton yığınları arasında kalması, tarihi ve kültürel değerlerin korunamaması, tabela ve vitrin kirlilikleri ve çevreye uyumsuzluk gösteren diğer etmenlerden kaynaklanmaktadır. Planlama bütünü genelinde görüntü kirliliğine sebep olan en büyük etmenler plansız ve çarpık kentleşme ve vahşi katı atık depolama sahalarıdır. Özellikle katı atıkların denizlere ve akarsulara dökülmesi, hem yüzeysel su kaynaklarını kirletmekte hem de görüntü kirliliği oluşturmaktadır. Yerleşim alanlarından kaynaklanan katı atıklar büyük çoğunlukla vahşi depolama yöntemiyle depolanmaktadır. Bu düzensiz katı atık toplama alanlarının yer seçim kriterleri göz önüne alınmadan seçilmiş olması ve evsel, endüstriyel ve tıbbi atıkların bu şekilde düzensiz ve bir arada depolanması toprak kirliliğinin yanı sıra su kirliliği, hava kirliliği ve görsel kirliliğe de neden olmaktadır.
Zonguldak kent merkezinde zaman içinde oluşmuş, kömür depolama yerleri ve merkeze kadar gelen ve limanla bütünleşen demiryolu triyaj alanlarının, yük vagonlarının ve limanın görsel açıdan hoş olmayan görüntüleri bulunmaktadır. Zonguldak limanındaki en önemli kirlilik denizlere dökülen çöpler nedeniyle oluşan görüntü kirliliğidir. Zonguldak, Bartın ve Karabük kent merkezlerinde yaşanan yoğun hava kirliliği de, binaların dış cephelerine zarar vererek görüntü kirliliğine neden olmaktadır.

Alt Hedef:
Görsel kirlilik yaratan yapılaşmaların sağlıklaştırılması.
Düzenli katı atık depolama alanlarının oluşturulması ve yasal bertaraf yöntemlerinin kullanılması.
Zonguldak Limandaki kömür yıkama tesislerinin, triyajların tasfiye edilmesi.

1.2.8. Sanayi Tesislerinin Yaratmış Olduğu Kirliliğin Önlenmesi
Zonguldak’ta maden çıkarımının ve Liman’ın, Ereğli’de ERDEMİR’in, Karabük’te KARDEMİR tesislerinin yarattığı kirlilikler belirgindir ve Araştırma Raporunda verilmiştir. Planlama Bölgesinde bulunan Organize Sanayi Bölgelerinde az sayıda arıtma tesisi bulunmaktadır. Arazinin yetersiz ve pahalı oluşu, çevreyi korumanın zorunluluğu yüzünden mevcut tesislerin kirlilik yaratmasını önlemek, arıtmalı tesislerdeki sistemlerin sağlıklı çalışmasını sağlamak; sanayi tesislerinin yaratmış olduğu / yaratacağı kirliliğin önlenmesi hedefinin gerçekleşmesi için zorunludur.

Alt Hedef:
Mevcut sanayilerin gerekli arıtma sistemleri geliştirilecek, çevreyi kirletmeyen sanayilerin gelişimi özendirilecektir. Teknoloji yenilenmesi gerekli kömür üretimi, enerji ve demir çelik sektöründe gerekli yatırımların yapılmasına yönelik öneriler geliştirilecektir.

1.2.9. Kontrolsüz Yapılaşmaların/İmar Durumunun Yaratmış Olduğu Kirliliğin Önlenmesi

Zonguldak ilinin bir sanayi şehri olması ve bu sanayilerin büyük oranda yerleşim alanları içerisinde veya yakınlarında bulunması nedeniyle önemli bir görüntü kirliliği yaşanmaktadır. Ayrıca ildeki sıkışık, yoğun ve bakımsız yapılar da görüntü kirliliğine neden olmaktadır. Bu nedenle şehir içerisinde bulunan sanayi tesislerinin mümkün olduğunca OSB’ne taşınması ve kentsel dönüşüm projelerine ağırlık verilmesi ilde yaşanan görüntü kirliliğinin önlenmesinde etkili olacaktır.

Alt Hedef:
Sanayi kullanımlı yapıların daha çok sanayi alanlarında ya da kent merkezlerinden uzak alanlarda yapılması
Gecekonduyu önlemek için yeni toplu konut alanlarının oluşturulması
Yerel Yönetimlerde kontrolsüz yapılaşmaları önlemek için denetim mekanizmasının geliştirilmesi

1.2.10. Yenilenebilir Alternatif Enerji Kaynaklarının Kullanılması (hidroelektrik, rüzgâr ve güneş enerjisinden yaralanma)
Yenilenebilir alternatif enerji kaynakları; çevrenin korunması, çeşitli kirliliklerin azaltılması ya da yok edilmesine destek olacak önemli bir hedeftir. Özellikle rüzgâr ve güneş enerjisinin giderek yaygınlaşan bir alternatif enerji kaynağı olarak kullanılmakta oluşu, bu hedefin hızlıca yaşama geçebilecek bir hedef olduğunu göstermektedir. Bölgenin su potansiyelinin değerlendirilerek hidroelektrik kaynaklarından yararlanılması büyük önem taşımaktadır[1].

Alt Hedef:
Yenilenebilir alternatif enerji kaynaklarının kullanılması özendirilecektir.
Kirletici enerji üretimlerinin Planlama Bölgesi içinde doğal çevre içinde yer almaması önemli bir alt hedeftir.

1.3. Jeolojik Yapıya İlişkin Hedefler (Deprem, Jeolojik Sakıncalı Alanlar, Jeolojik Öneme Sahip Alanlar)

II.1.3.1. Deprem

Zonguldak, Bartın, Karabük Planlama Bölgesinde, depremselliğine büyük ölçüde Kuzey Anadolu Fayı (KAF) damgasını vurmaktadır. Bu fay, doğrultu atımlı ve sağ yönlü aktif bir fay olarak tanımlanmaktadır. Ancak fayın, tek bir fay düzleminden meydana gelmediği, 500-1000 m.’ler arasında genişliği değişen bir fay zonundan oluştuğu yapılan çalışmalarda ortaya çıkmıştır.
Türkiye’nin aktif bir deprem bölgesi olduğu, Türkiye’deki depremlerin geçmişte olduğu gibi bugün ve gelecekte de sürekli olabileceği, bu nedenle Türk halkının da depremle birlikte yaşamayı öğrenmesi gerektiği gerçeğinden hareketle, toplum, daha fazla geç kalınmadan başta deprem olmak üzere, doğal afetler, yer seçimi vb. konularda uzman ve yetkin kurum ve kuruluşlar, üniversiteler ve ilgili meslek örgütleri tarafından ve basın aracılığıyla, sadece doğal felaketlerden önce değil, sürekli olarak bilgilendirilmeli ve eğitilmelidir.

Alt Hedef:
Alt ölçekli planlama çalışmalarında; yerel zemin yapısı, yapı özellikleri, depremsellik ve çevre ile ilgili ve yapıma ilişkin tüm olası sorunları göz önüne alacak şekilde yapılmalıdır.
Alt ölçekli planlarda “Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik” hükümleri dikkate alınmalıdır.

1.3.2. Jeolojik Sakıncalı Alanlar
Yer seçimi çalışmalarına gereken önem verilmelidir. Yer seçimi çalışmaları, imara açılacak bölgelerde geniş alanları kapsayacak şekilde jeolojik-jeoteknik etütler yapılarak yürütülmeli ve bu amaçla yerleşim alanlarında jeolojik ve yapısal özelliklerin ve zemin koşullarının yanısıra, tasman, sıvılaşma potansiyeli, heyelan, taşkın gibi doğal afet riskleri de belirlenmelidir. Kent merkezlerinin dışında belde ve köylerde, tüm yapılaşmalar için yer seçimi esnasında mutlaka jeolojik zemin etüdleri yaptırılması gerekmektedir.

Alt Hedef:
Jeolojik/Jeoteknik etüt raporlarında, planlamaya konu olan alanın yerleşime uygunluk açısından değerlendirmesinin yapılarak;
a) Yerleşime uygun alanlar,
b) Önlem alınmadan yapılaşmaya izin verilmeyecek alanlar,
c) Ayrıntılı Jeoteknik etüt gerektiren alanlar,
d) Yerleşime uygun olmayan alanlar
açıkça belirlenecektir.

1.3.3. Jeolojik Öneme Sahip Alanlara İlişkin Hedefler

Zonguldak, Bartın, Karabük Planlama Bölgesinde jeolojik öneme sahip alanlar; “yumuşak zeminler, erozyon alanları, heyelan alanları, sellenme-taşkın alanlarının gözlendiği alanlar, yeraltı suyu kirlenmesine” neden olabilecek alanlar olarak belirlenmiştir. Alt ölçekli planlama çalışmalarında, kentsel yerleşme alanlarının belirlenirken jeolojik öneme sahip alanlar dikkate alınmalı, plan kararları üretilirken gerekli önlem ve tedbirler alınmalıdır.

Alt Hedef:
Jeolojik öneme sahip alanlarda yapılaşmaya gidilirken gerekli jeolojik-jeoteknik inceleme ve yerinde deneyler yapılmalı, çıkan neticelere göre yerleşime gidilmelidir.
Yerleşim yerlerinin seçimi, yol güzergâhlarının saptanması ve arazi kullanım potansiyellerinin belirlenmesine yönelik mühendislik jeolojisi çalışmaları yapılmalıdır. Tasmana maruz alanların TTK ile birlikte belirlenmesi ve gerekli önlemlerin alınması önem taşımaktadır.
Sadece yapı alanındaki (parsel bazında) zeminlere ait zemin emniyet gerilmesi ve zeminin oturma karakteristikleri gibi hususların belirlendiği klasik zemin etüdünün kapsamı dışına çıkılarak, özellikle depreme karşı hassas bölgelerde; aktif (diri) fayların konumları ve jeolojik faktörleri başta olmak üzere sıvılaşma riski (gevşek toprak zeminlerde) zeminlerin dinamik özelliklerini de kapsayan jeolojik-jeoteknik etütlerin yaygınlaştırılması ve denetimi sağlanmalıdır.

1.4. Topoğrafya ve Jeomorfolojik Yapı (Eğim, Erozyon, Heyelan, Taşkın Alanları, Sel, Çığ vb.)

Jeolojik, morfolojik ve meteorolojik özellikleriyle doğal afet olaylarının çok sık yaşandığı planlama bölgesinde; deprem dışındaki heyelan, taşkın, su baskını, çığ ve kaya düşmeleri gibi tehlikelerde yerleşim alanlarını tehdit etmektedir. Akarsuların debilerinin düzenlenmesi için havzalar bazında özellikle kaynaktan başlayarak sel ve taşkın, heyelan önlemlerinin alınması için gerekli projeler üretilmelidir. TEFER II Projesinin tamamıyla uygulanması için Valilikler gerekli önlemleri almalıdır.
Yerleşim birimlerinin depreme neden olan faya yakınlığının ve depremin büyüklüğünün yanısıra, kuşkusuz jeolojik faktörler ve zemin koşulları da en önemli rolü oynamaktadır. Jeolojik faktörlerin ve zemin koşullarının belirlenebilmesi ve bölge ile ilgili mühendislik jeolojisi açısından yorumlar yapılabilmesi için  1/5000 ve 1/1000 gibi büyük ölçekli jeoloji haritalarının yapılması ve yeterince detayına inilmesi ve bu haritaların yapılması için yerinde Jeolojik/Jeoteknik etüdlerin yapılması ve yeraltı suyu – kil – süreksizlik üçgenin ayrıntılı bir biçimde incelenmesi gerekmektedir. Tehlike olarak deprem ve depremin tetiklediği sıvılaşma, stabilite gibi tehlikeler üzerinde önemle durulması kaçınılmazdır.

4.1. Eğimli Alanlar

% 30 ve daha yukarı eğimler, kentleşme sürecinde ve plânlama açısından kritik değer olarak kabul edilmiştir. Bu eşik değer, jeolojik yapının durumuna göre yapılaşmada rol oynamaktadır. Kaya ortamlarında muhtemel deprem anında daha az olan hasar, zemin ortamlarında, yüksek eğimin de etkisi ile daha fazla olacaktır. Eğim derecesi; vadi tabanları, tepe düzlükleri, sahanlıkları, sırt düzlüklerinde en düşük değerlerde iken, dik vadi yamaçlarında en yüksek değerlere ulaşmıştır. Yüksek eğimli araziler; yağış gibi parametrelerle stabilitelerini kaybederek heyelan gibi kütle hareketlerine mahal verebilmektedir.

Alt Hedef:
Doğal topografyanın dik ve örtü zemininin gevşek olan bölgelerden heyelan ve sellenme riski göz önünde bulundurularak uzak durulması,

1.4.2. Erozyonun Önlenmesi
Genel olarak erozyon potansiyeline sahip alanlarda erozyonun önlenmesi; özellikle Karabük İlinde toprakların, floranın ve su kaynaklarının korunması için önem taşımaktadır. Bu nedenle erozyonun önlenmesi, çevresel hedefler içinde yer almıştır.
Bu doğrultuda geçmişte başlatılan çalışmaların sürdürülmesi,  erozyonun önlenmesi,  ulusal bir hedef olmanın yanısıra evrensel bir hedef olarak da görünmektedir

Alt Hedef:
Tarım toprakları korunacak, akarsularla toprak taşınması yolu ile topraksızlaşma ve kirlenme önlenecektir.


1.4.3. Taşkın Alanları

Tabii bir afet olan taşkın; bir akarsuyun muhtelif sebeplerle yatağından taşarak, çevresindeki arazilere, yerleşim yerlerine, altyapı tesislerine ve canlılara zarar vermek suretiyle, etki bölgesinde tabii yaşamı da menfi etkileyerek normal sosyo-ekonomik faaliyeti kesintiye uğratacak ölçüde bir akış büyüklüğü oluşturması şeklinde ifade edilmektedir. Taşkın alanları, periyodik olarak su baskınlarına uğrayan alanlardır. Bunlar genellikle, dere, ırmak, göl ve okyanus civarındaki düşük kodlu alanlar olup, Zonguldak, Bartın, Karabük Planlama Bölgesi’nde çok sık yaşanmaktadır.

Zonguldak İli’nin fazlaca eğimli olması, iklim olarak yağışlı, nemli hava şartlarına sahip olması, İlin istatistiksel verilere göre 3–4 sene aralıklarla sellere maruz kaldığını göstermektedir. Karabük İlinde de yer yer taşkın tehlikesi bulunmaktadır. Karabük İli sınırları içerisindeki dere ve ırmaklarda DSİ tarafından taşkın önleme amaçlı birçok çalışma yapılmıştır.  Karabük İlinin çok sık taşkınlara maruz kalmasının sebebi jeolojik ve jeomorfolojik yapısından kaynaklanmaktadır. Arazinin sahip olduğu yüksek eğim, yağan yağışın yeraltına süzülmesine imkân sağlamamaktadır. Bu yüzden yağış hızlı bir şekilde drenaj ağından ırmak ve derelere drene olarak, bu derelerin seviyelerinin yükselmesine ve taşkınlara mahal vermektedir.
Bartın Çayı havzası da sık sık taşkın olaylarına maruz kalmaktadır. Tarımsal faaliyetler açısından bu alanların korunması gerekir. İlde yaşanan sel felaketinin en önemli nedenleri Bartın İlinden geçerek denize ulaşan akarsuların yukarı havzalarında toprağın su tutma kapasitelerinin az olması, orman alanlarına müdahale edilmiş olunması ve akarsu yataklarının ıslah edilmemesidir.
Bu nedenlerle taşkın önleme çalışmalarının yapılması ve taşkına maruz alanların kontrol altına alınması önemli bir çevresel hedeftir.

Alt Hedef:
Taşkın önleme çalışmalarını etkin bir şekilde sürdürülmesini sağlamak,
Taşkın sebebiyle oluşan zararların giderilmesi, ileride benzeri zararların oluşmaması veya asgari düzeyde tutulması gayesiyle, DSİ Genel Müdürlüğü tarafından kullanılmak üzere Taşkın Planlarının hazırlanması ve önlemlerin alınması, TEFER II Projesinin uygulanması.

1.4.4. Heyelana Maruz Bölgeler
Planlama bölgesinin jeolojik ve topoğrafik yapısının yüksek heyelan potansiyeline sahip ve heyelanların ana nedenini oluşturduğu söylenebilir. Bunun yanı sıra yıllık yağış oranlarının yüksek oluşu ve dik eğimlerden dolayı da seller meydana gelmektedir.
Planlama Bölgesinde heyelanın belli başlı nedenleri; topografya (eğimin fazla olması), yağış, tekrar aktivite kazanabilecek eski heyelan kütlelerinin varlığı, ana kaya ve onu üzerleyen konsolide olmamış jeolojik birimlerin litolojik özellikleri ve yağışların (yağmur-kar) fazla olmasıdır. Ayrıca fındık ekimi, tarla açma gibi insan eylemleri de heyelana sebebiyet vermektedir. Heyelan nedeniyle birçok tarım ve orman alanı kullanılamaz duruma gelmektedir. Heyelanın bölgedeki erozyon üzerinde de önemli bir etken olduğu bilinmektedir.

Alt Hedef:
Heyelan ve su baskını olaylarının zararlarını azaltma sürecinde arazi kullanım ve yapılaşma kriterlerinin oluşturulması,

1.5. Ekolojik Yapıya İlişkin Hedefler

1.5.1. Ormanların korunması, geliştirilmesi ve Planlama Bölgesi için rekreasyon amaçlı kullanıma açılmasına yönelik plan kararları geliştirilmesi

Zonguldak, Bartın, Karabük Planlama Bölgesi’nde orman alanları toplam alanın yaklaşık % 64‘ünü oluşturmaktadır.
Ormanlar, Orman Yasası’nın güvencesi altındadır. Orman alanları arasında kalan ağaçlıkların, verimsizlik savıyla terk edilmesi ya da iskâna açılması yeşil dokuya ilişkin olumsuzlukları arttıracaktır. Geçmişte, Ülke’nin, özellikle kıyı kesimlerinde, önemli ve özgün orman alanlarının uzun erimli kiralama yöntemleriyle turizm yatırımlarına tahsis edilmiş olması, son zamanlarda bu alanların satılmasına ilişkin yasal düzenlemelerin varlığı, Planlama bölgesindeki ormanlarda da benzeri yaklaşımların sergileneceği kuşkusunu yaratmaktadır. Bu nedenlerle ormanların ve ormanlar içindeki türü ne olursa ağaç varlığının korunması önemli bir çevresel hedeftir.

Alt Hedef:
Orman alanları korunacak ve amaç dışı kullanımları önlenecektir. Bozuk orman alanları düzenlenecek,  geliştirilecek,  rekreasyon ve turizm amaçlı kullanılacaklardır.
a.    Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından geliştirilen, Milli Park, Tabiatı Koruma Alanı, Yaban Hayatı Koruma Alanı vb. alanlar ile orman içi rekreasyon alanlarının geliştirilmesi konusunda plan kararları geliştirilecek ve ormanların gelişmesini engellemeyecek yeni alanlar açılacak ve mevcut alanların altyapılarının geliştirilmesi doğrultusunda plan karar ve hükümleri geliştirilecektir.
b.    Yenice Ormanları, yakın çevresindeki Kumluca, Kozcağız ve Zafer Ormanları ile birlikte değerlendirilerek, Doğal Çevre Koruma Statüsü (Milli Park, Tabiat Parkı, Doğal Sit vb.) kazandırılmasına ilişkin bilimsel bir çalışma yapılacak ve koruma altına alınacaktır.
c.    Kamusal kullanımların ormanları ve tarım alanlarını ölçüsüz kullanılmasını önleyecek kararlar alınacaktır.
d.    Orman işletmelerinde ağaç kesimleri denetlenecek ve gerekli alanlarda ağaçlandırma faaliyetlerine ağırlık verilmesi sağlanacaktır.
e.    Orman kalitesinin bozulmasına neden olacak aşırı hayvan otlatımı saptanacak ve önlenecektir. Ormanlarda ağaçlara musallat olan hastalıklarla mücadele edilmesi sağlanacaktır.
f.     Havzada orman ürünlerini kullanan sanayilerin kirletici olmayanlarının gelişmesi özendirilecektir.
g.    Orman köylerinde yaşayanların ormanda çalışmasını sağlayacak plan kararları verilecektir.

1.5.2. Flora ve Faunanın Korunması
Flora ve fauna “Çevresel Değerler” içinde en önemli öğelerdendir. Ekolojik dengenin korunması flora ve faunanın korunması ile olasıdır. Bu nedenle genel olarak çevresel değerlerin korunmasını öngören hedefle yetinmemek, flora ve faunayı ayrı bir hedef olarak değerlendirmek, uygun görülmektedir.

Alt Hedef:
Zonguldak, Bartın, Karabük Planlama Bölgesi’nde yer alan “Bartın-Kastamonu Küre Dağları Milli Parkı”, “Yenice Ormanları” ve benzeri alanlar “Ekolojik Rezerv Alanı” olarak belirlenmeli ve koruma altına alınmalıdır.

1.5.3. Tarım ve Toprak Yapısı

Zonguldak, Bartın, Karabük Planlama Bölgesi topraklarının, fiziksel arazi değerlendirme sonuçlarına göre, arazilerin tarımsal faaliyetlere uygun alanların son derece sınırlı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durum özellikle bölgede toprak oluşum faaliyetlerinin, jeolojik, jeomorfolojik ve topoğrafik özellikler tarafından yönlendirildiği söylenebilir. Türkiye’de Doğu Karadeniz bölgesinden sonra, en fazla yağış alan bölgelerden birisi olarak, özellikle topoğrafik olarak yüksek eğime sahip alanlarda, yüksek enerjili yağışların özellikle erozyonu hızlandırması, tarımsal faaliyetlere uygun alanların sınırlı olmasına neden olmuştur.

Bu nedenle, diğer bölgelere göre son derece sınırlı olan oldukça iyi ve seçkin tarım arazileri mutlak korunması gerekli alanlar olmalıdır. Tarımsal faaliyetlerden çiftçi ve köylülerin gelirlerinin arttırılması için, nisbi nemin az olduğu bölgenin iç ve yüksek kesimlerinde, organik tarımı özendirici çalışmalar yapılmalıdır. Özellikle Bartın ve Zonguldak illeri kıyı ve yüksek geçiş bölgelerinde önemli gelir kaynakları arasında yer alan Fındık ve Kestane için depolama, saklama ve pazarlama konularında tarım politikalarının geliştirilmesi sağlanmalıdır.
Sürdürülebilir tarım uygulamaları yönünden öncelikli kalkınma amaçları belirlenirken, bitki-toprak-çevre kirliliğinin önlenmesi, doğal kaynakların etkin kullanılması, ekolojik tarımın yaygınlaştırılması, hayvan sağlığının korunması, bölgenin ekolojik yapısına uygun ürünlerin seçilmesi, erozyonla mücadele, arazilerin kabiliyet ve sınıfları dikkate alınarak kullanımı, doğal dengenin korunması gibi hususlara dikkat edilmelidir.

Alt Hedef:
·         Çevresel değerleri koruyarak, tarım alanlarının korunması, geliştirilmesi,
·         Çevresel değerleri koruyarak tarımda hayvancılığın geliştirilmesi,
  • Detaylı Toprak Etüt Haritalama çalışmalarının yapılması, toprak kaynaklarına ilişkin güncel verilerin sağlanması,
  • Yeraltı suyu kullanımının zamansal ve mevsimsel dağılımlarının belirlenmesi,
  • Çayır-Mera fon kaynakları kullanılarak mera envanterlerinin yapılması, mera
         ıslahlarının gerçekleştirilmesi,
  • Sulamada bağ-bahçe alanlarında damla sulama, diğer alanlarda center pivot gibi modern sulamaların yapılması, kontrollü, ekonomik, randımanlı sulamalara izin verilmesi,
  • Her ölçekteki yerleşim birimlerine ait imar planlarının düzenlenmesi esnasında Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün tedbir ve tavsiyelerine titizlikle uyulması,
  • Uygun meyvecilik ve organik tarımı özendirici çalışmaların yapılması,
  • Orman alanlarının mutlaka korumaya alınması,
  • Su kaynaklarına yönelik planlama, sulama, drenaj çalışmalarının il bazında değil, havza bazında planlanması ve drenaj sularının Karadeniz’e deşarjın sağlanması,
  • Bu bölgelerde hayvanların yararlanabileceği küçük gölet çalışmaları planlanması,
GENEL KAYNAKÇA


Kitap, Makale ve Diğer Yayınlar

·         KAHRAMAN, A., BAŞÇETİN, A., 2000, “AB Üyelik Sürecinde Doğal Kaynaklarımızın Önemi”, http://www.kobifinans.com.tr
·         AMAÇ, B., 2001, “Bartın İli Eko Turizm Olanakları”, Zonguldak, Karaelmas Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Orman Mühendisliği Anabilim Dalı, Doğa Turizmi Dersi Semineri, Bartın.
·         Amasra Belediyesi Turizm Raporu, 2001, Amasra,
·         Amasra Kasabası Jeolojik Etüt Raporu, 1967, Amasra.
·         Bartın İli Turizm Envanteri, 1998, Bartın.
·         BÜYÜKSALİH, İ., AKÇIN, H., SEFERCİK, U. G.,  KARAKIŞ, S., “Karabük İl Çevre Durum Raporu”, 2005, Çevre Ve Orman Bak., Karabük Valiliği İl Çevre Ve Orman Müdürlüğü
·         CEBECİ, N., 2006 “Gelecek Kuşaklar 20 Yıl Öncesinin Sorunları İle Boğuşmayacak, Safranbolu Belediye Başkanı, Safranbolu Belediyesi Web Sitesi.
·         CEBECİ, N., 2006, “Safranbolu Bütün Dünyanın Malıdır”, , Safranbolu Belediye Başkanı, Safranbolu Belediyesi Web Sitesi.
·         Demir Çelik Sektörünün Tarihi, http://www.kobifinans.com.tr
  • GÖNENÇ, G., 2005, “SAFRANBOLU”, Rehber, Safranbolu Belediyesi. 
  • GÖRGÜLÜ, Z., 2004, “Koruma Amaçlı Planlamada Havza Ölçeği”, YTÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Başkanı ve TKB Danışma Kurulu Üyesi.
    Karabük Valiliği, “2006 Yılı Brifing Dosyası”, 2006.
·         Karabük Valiliği “2004 Yılı Ekonomik Durum Raporu”, 2004, İl Özel İdaresi, Planlama Müdürlüğü.
·         Karabük Valiliği, “2004 Yatırım Değerlendirmesi”, Karabük Valiliği, 2005.
·         “Karabük Belediyesi Stratejik Plan Taslağı : 2007-2011”, Karabük Belediye Başkanlığı, Temmuz 2006.
·         “Karabük Turizm Master Plan Raporu”, Karabük Valiliği, 2004.
·         “Karabük İl Merkezi Planlarının İlave Ve Revizyonu”, 2005, Rapor, Karabük Belediyesi
  • “Karabük 2005 Yılı İl Çevre Durum Raporu”, 2006, Karabük Valiliği, İl Çevre ve Orman Müdürlüğü.
·         Karabük İli 2005 Yılı Kamu Yatırımları, 2006,  Karabük Valiliği, İl Planlama Ve Koordinasyon Müdürlüğü. 
·         “Kent Ormanları”, Zonguldak Kent Ormanı,  Çevre Ve Orman Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü.
·         MARANGOZ, A., M.,  2004, Batı Karadeniz Sahil Bölgesindeki Filyos Nehri Ve Deltasındaki Değişimlerin Zamansal CBS İle İncelenmesi”,  Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Müh. Fak., Jeodezi Ve Fot. Müh. Bölümü,  Zonguldak.
  • ÖZTÜRK, S.,  “Kastamonu-Bartın Küre Dağları Milli Parkı’nın Rekreasyonel Kaynak Değerlerinin İrdelenmesi”, G.Ü. Kastamonu Orman Fak., Peyzaj Mimarlığı Bölümü, Doktora Tezi. 
·         SEVİM, C., 2006, “Karabük Yatırım İklimi”, Rapor, Karabük Valiliği.
·         SAFRANBOLU, İller Bankası, Şehircilik İşleri Müdürlüğü, Yayını, 1965.
·         KÜÇÜK, İ., 2006., MÜZEKENT SAFRANBOLU,  Safranbolu Kaymakamı.                                                                                                    
·         SANALAN, T., 1999, “Zonguldak Bölgesinde Ekonomik Yapılanmaya İlişkin Reformlar”, Devlet Planlama  Teşkilatı, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Toplum ve Ekonomi Enstitüsü ve Friedrich-Naumann-Vakfı, Ank. S.15 -17.
·         SAKAOĞLU, N., “Çeşm-i Cihan Amasra”, Türk Tarih Vakfı yayını.
·         SANTUR - G. BALIKÇI - M. DAVULCU, 2001, “Bartın Halk Mimarisi Alan Araştırması”,  (17 - 30Eylül 2001), Kültür Bakanlığı Halk Kültürlerini Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü Araştırma Raporu, Ankara.
·         SARI, Y., 2001, “Amasra ve Çevresinin Doğal ve Kültürel Değerlerinin Peyzaj Potansiyelinin Turizm açısından Değerlendirilmesi”, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Peyzaj Mimarlığı ABD.
·         ŞEKERCAN, R., 2002, “Turizm Gelişiminin Doğal ve Kültürel Değerler Üzerindeki Etkisinin İncelenmesi: Amasra Örneği”, Gazi Üniversitesi, Müh. Mim. Fak., Şehir ve Bölge Planlama Bölümü, ŞBP 482 Bitirme Ödevi, S.13.
  • TUNÇER, M., 2003, “Amasra’da Doğal, Tarihsel, Kültürel Ve Kentsel Değerlerin Bütüncül Korunması”, Amasra Belediyesi Danışmanlık Raporu.
·         TUNÇER, M., 2005, “OVPM-OWHC-OCPM (Dünya Miras Şehirleri Organizasyonu- UNESCO - Council of Europe – Safranbolu Belediyesi ve Kazakistan’ın başkenti Kazan Belediyesi tarafından düzenlenen) World Heritage Cities Of Euro-Asia International Tourism Seminar”, “Cultural Tourism Aimed Conservation Policies For Cesm-i Cihan Amasra” (Çeşm-i Cihan Amasra’da Kültürel Turizm Amaçlı Koruma Politikaları), Yayınlanmamış Seminer Bildirisi, Safranbolu.
·         URAS, G., “Kardemir Ray Üretiyor”, Milliyet, 17 Ağustos 2004.
·         YAZICIOĞLU, H., 2001, “Küçük Osmanlı’nın Öyküsü : Safranbolu Tarihi”, Şa-To Türkiyat Yayınları, No:7.
·         YILMAZ, B., 2001, “Bartın ili ve Yakın Çevresi Peyzaj potansiyelinin Saptanması ve Değerlendirilmesi Üzerine Bir Araştırma”, Ankara Üniversitesi, Peyzaj Mimarlığı ABD, Ank.
·         "Zonguldak Projesi Kozlu Barajı Tamamlama Raporu", 1972, DSİ V. Bölge Müdürlüğü.
İnternet WEB Siteleri
·         http://www.wwf.org.tr
·         http:// www.esenerg.tripod.com/ulkem.htm
·         http:// www.netzonguldak.com
·         http:// www.Zonguldak.meb.gov.tr 
·         http:// www.caycuma.com/tanitim
·         http://www.kardemir.com
·         http://www.oib.gov.tr/program/uygulamalar/kardemir1.htm
·         http://www.milliyet.com.tr/2004/08/17/yazar/uras.html
·         http://www.safranbolu-bld.gov.tr/default_web.asp
·         http://www.arit.bel.tr
·         http://www.bartin.gov.tr
·         http://www.bartin74.net
·         http://www.bartin.info/
·         http://www.ttbartin.telekom.gov.tr/ulus.htm
  • http://www.amasra.org
·         http://www.amasra.net

[1] Göksu, Ç., 1993, “Güneş ve Kent”, ODTÜ Mimarlık Fak. Yay.,   “Fosil yakıtlar bizi kirli ve karanlık bir dünyaya sürüklüyor. Biz bu kötü gidişten güneşin sevgi dolu tertemiz enerjisi kurtarabilir.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder