Bu Blogda Ara
2 Aralık 2009 Çarşamba
TARİHSEL ÇEVRELERDE KENTSEL TASARIM
Prof. Dr. Mehmet TUNÇER
Abant İzzet Baysal Üniversitesi
I. Ülkemizde Tarihsel Kent Merkezleri’nde Karşılaşılan Sorunlar ve Kentsel Tasarımın Rolü
Ülkemiz, binlerce yıllık bir geçmişe dayanan zengin uygarlıkların yaşadığı bir ülke olarak insanlığın kültürel mirasının korunması konusunda evrensel sorumlulukları yüksek olan ülkelerin başında gelmektedir. Kültür mirasının korunmasındaki önem sadece geçmiş değerlerimizi gelecek kuşaklara tanıtabilmek amacıyla sınırlandırılamaz. Geçmiş birikimin geleceğin yaratılmasında da en önemli kaynak olarak değerlendirilmesi yaşamsal bir zorunluluktur. Kişilikli bir toplum olarak gelişebilmek için ulusların kültürel kimliklerini yeni yaşam çevreleriyle entegre etmeleri önem kazanmaktadır.
Kentlerimiz binlerce yıllık bir mimari kültür, gelenek ve birikimi halen yer yer taşımaktadır. Genellikle korunması gerekli doğal, tarihsel ve arkeolojik alanlar ile iç içe, çoğu zamanda üst üste yer alan tarihsel kent merkezleri uzun süre, ülkemizin planlama tarihsel süreci içinde öncelikli müdahale edilmesi gereken alanlar olarak görülmemiştir. Tarihsel çevre bilincinin gelişimi ile tarihsel kent dokularının, kent bütününün ayrılmaz parçası olduğu, kente ait kararların yeni ve eski kent merkezlerinin tümü için geçerli olduğu ve öncelikli planlama gerekliliği fikri yaygınlaşmıştır.
Tarihsel çevrelerde, özellikle tarihsel kent merkezlerinde planlama ve uygulama sorunları giderek karmaşık hale gelmiştir.
Bu çevreler;
• Merkezi İş Alanı (MİA) kullanımlarının yoğunlaşması,
• Yüksek oranda nüfus ve alan kullanımı artışı,
• Bu nedenle oluşan rant artışları ve spekülasyon,
• Çöküntü alanlarına dönüşme,
• Ulaşım ve otopark sorunları,
• Yıkılıp çok katlı yenilenme,
• Korunamama ve terk edilme,
gibi sorunlar ile karşı karşıyadır.
Ayrıca, tarihi dokuya aykırı, geleneksel dokuyu tahrip eden yeni ulaşım aksları ve otopark uygulamaları, büyük taban alanı ve yükseklikler, geleneksel doku içinde korunması gerekli anıtsal ve / veya sivil mimarlık örneklerinin yıkımına yol açacak yoğunluk artışları ve kullanım kararları (depolama, sanayi, küçük sanayi vb.) ile, kent planlarında bir anlamda terk edilmiş ve unutulmuş, hatta var olan değerleri yok sayılmıştır. Tarihsel kent merkezlerinde, yeniden ele alınması gerekli planlarda önemli bir uygulama sorunu da imar uygulamasının yapılmış ve tapuya tescil edilmiş olmasıdır.
Tarihsel çevrelerde uzun yıllardır birikmiş olan sorunların bir Koruma Planı doğrultusunda hazırlanacak uygulamaya yönelik “Kentsel Tasarım” plan ve projeleri ile çözümlenmesi günümüzde oldukça yaygınlaşmıştır. Özellikle Belediyeler ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bugüne kadar yaptığı uygulamalarda özellikle meydan düzenlemesi, yaya yolu düzenlemesi, anıtsal yapı çevre düzenlemeleri ve benzeri çalışmalar ağırlıklı olarak kentsel tasarım, peyzaj, altyapı ve kent mobilyaları projeleri hazırlanmakta ve uygulamaya geçilmektedir. Bu bölümün amacı, tarihsel çevrelerde “Kentsel Tasarım” olgusunun örneklerle kısaca açıklanmasıdır.
II. Tarihsel Kent Merkezlerinde Planlama Yaklaşımları
Geleneksel kent dokularında ve tarihsel kent merkezlerinde uygulanmakta olan yöntem “Tarihsel Çevre Koruma Planlaması”dır. Koruma Planlaması, fiziki mekândaki özellikleri ve sosyo ekonomik yapısı ile diğer kent parçalarından farklı nitelikte ve çeşitlilikte olduğundan, değişik ve çok sayıda disiplinin bir arada yer aldığı bir ekip çalışmasıdır. Bu ekipte yer alan uzmanlar ise gene planlama alanının niteliğine göre değişmektedir. Ancak genel olarak ekip başı, koruma konusunda uzmanlaşmış Şehir Plancısı ya da Restorasyon Uzmanı Mimar olarak kabul edilmektedir.
Koruma Planlamasında; 1/25000 (Kent bütünü ile ilişkiler), 1/5000 (Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı), 1/1000 (Koruma Amaçlı İmar Planı) ölçeklerinde planlama çalışmaları yapılmaktadır. Ancak, tarihsel çevre planlaması, ülke genelinden tek yapı ölçeğine, hatta kent mobilyası ölçeğine kadar inen çok geniş boyutları içermelidir. Ülke, bölge, çevre, kent, mahalle, sokak, meydan ve yapı ölçeğinde ele alınan koruma planlama çalışmalarının, kentsel tasarımla da doğrudan ilişkileri vardır.
Tarihsel kent dokularında, 1/1000 ölçekli koruma amaçlı planlamaların genelde ölçek ve ölçeğin gerektirdiği detaylar bakımından yetersiz olduğu bilinmektedir. Koruma Planları’nda yapı-parsel ilişkisi, boş parsellerde yapılaşma, bakı noktaları, vista, panaroma, koruma kararları, peyzaj ve çevre düzenlemelere ilişkin kararlar ve hatta yer yer yapıların mimari özelliklerine (cephe / plan) kadar inen ayrıntıda kararlar yer almaktadır. Yeni yapılaşma, restorasyona ilişki kararlar da mimari ölçeklerde verilmesi gerekli kararlardır. Bu nedenle, uygulama imar planları ölçeği olan 1/1000 planlar, istenilen ve olması gereken detayların gösterilemediği kısır ve yetersiz ölçekteki planlardır.
Tarihsel kent dokularına getirilecek müdahalelerin kente ilişkin kararların bütünü içinde ele alınmasına rağmen, klasik imar planı metotlarının yetersiz kaldığı görüldüğünden, kentsel tasarımlara başvurması bir zorunluluk olmuştur. Bu mekânlar, koruma, yaşatma, geliştirme ilkesi doğrultusunda, yapısal ve mekânsal bütünleşmeyi sağlayan kararlar, farklı ölçeklerde ifade bulacak mekân ve hatta yapı tasarımlarına ihtiyaç göstermektedir. Ayrıca konunun ve alanın özelliğine göre 1/500 ve daha büyük (1/200, 1/100, 1/1) ölçeklerde kentsel tasarım projeleri yapılmalıdır.
Tarihsel çevrenin tümünde yapılacak sosyal ve fiziksel araştırmalardan elde edilen verileri, uygulama ölçeğine kadar indirebilecek tasarımlar, yukarıda anılan gereksinimin bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Tarihsel kent merkezlerinde yapılacak kentsel tasarım projeleri, kente ait daha üst ölçekteki planlama kararlarını, alt ölçeklerdeki uygulama kararlarına indirgeyen bir tutum içinde yorumlanmalıdır.
Tarihsel kent merkezlerinde de konuya bütüncül yaklaşımın yanı sıra, yönlendirici bir “Çerçeve Plan” (Ana, master) plan hazırlanmasından hemen sonra, uygulamaya etkin olarak girmek amacıyla ve MİA üzerinde yoğun baskılar söz konusu olduğundan, öncelikli alan planlaması ve eylem planlaması anlayışı geçerli olmalıdır.
III. Tarihsel Kent Merkezleri: Koruma ve Geliştirmede Kentsel Tasarım
Tarihsel kent merkezlerinin korunması, geliştirilmesi, ıslahı ve yenilenmesi esnasında şehir planlaması yöntem ve teknikleri yanı sıra, “Koruma planları ve projeleri” nin gerektirdiği yöntem ve teknikler uygulanmalıdır.
Kent merkezlerinin koruma amaçlı planlaması; yerine göre değişen ağırlıkta şehir planlama, mimarlık, restorasyon, sanat tarihi, arkeoloji, peyzaj planlaması, ulaşım mühendisliği, sosyal bilimler, etnoloji, kent ekonomisi, istatistik, çevre bilim, altyapı mühendisliği vb. pek çok uzmanlık dallarının birlikte çalıştığı bir ürün olmalıdır. Tüm bu disiplinleri koordine edecek, eşgüdüm içinde çalışmalarını sağlayacak, denetleyecek meslek dalı ise “Korumada Uzman Şehir Plancısı” olarak tanımlanabilir. Tüm adı geçen disiplinler belirli ölçeklerde ve belirli sürelerde planlama, projelendirme ve uygulama süreci içinde yer almalıdırlar.
Tarihsel kent merkezlerinin korunması, geliştirilmesinde ve geleneksel dokuya uyumlu yenilenmesinde, “Kentsel Tasarım” üst ölçeklerden alt ölçeklere kadar her aşamada etkin olarak kullanılmalıdır.
• 1/25000 Ölçekli Çevre Düzeni Planları’nda; tarihsel kent merkezlerinin metropoliten alan bütünü ya da kent bütünü ile ilişkilerinin kurulması, doğal çevre ile ekolojik dengeyi gözetecek ve tahrip etmeyecek bir bütün içinde yer almasının yöntemleri üzerinde araştırmalar yapılmalı, iklim, çevre verileri, doğal veriler üzerinde yoğunlaşılarak “ekolojik kent merkezi” yaklaşımı ile tasarımlar geliştirilmelidir. Kentsel tasarım teknikleri ile bu ölçeklerde yapılabilecekler sınırlıdır. Ancak detay ölçekleri etkileyecek ve yönlendirecek temel stratejiler oluşturulabilir. Tüm kent planlarının öncelikle kentsel tasarım ölçeklerinde etüd edilmesi, daha sonra imar planlama, gösterim ve teknikleriyle somutlaştırılması sağlıklı ve uygulanabilir bir kent planı oluşturulması için gereklidir.
• 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planlarında ; “Yapısal Plan” (Structural Plan) yaklaşımı, geleceği bugünden kesinleştirmemesi, gelecekte oluşabilecek yeni gelişmelere açık ve esnek bir planlama yaklaşımı olması bakımından, klasik nazım planlama yaklaşımına göre üstünlükler taşımaktadır. Yapısal Plan yaklaşımında, üst ölçeklerde öncelikler belirlenmeli, bütüncül planlamanın getirdiği kesin ve ayrıntı kararlarla tasarım serbestisi kısıtlanmamalı, planlama süreci içinde olası değişimlere açık olmalı ve bu değişimlere tanımlar getirmelidir. Nazım Plan ölçeğinde tarihsel kent merkezinin kent bütünü ve MİA içindeki yeri, konumu, işlev ve yoğunluğu, çevre ilişkileri, ulaşım bağlantıları gibi ana kararlar, gelecekteki şekillenmesi araştırılarak verilmelidir. MİA gelişim yönlerinin saptanması, geleneksel merkez üzerindeki baskının azaltılması ve yeni alt merkezler oluşturulmasına yönelik desantralizasyon politikalarının geliştirilmesi gibi, merkez gelişim politikaları, tasarımları ve modelleri kurulmalıdır. MİA’nın iç dinamikleri incelenerek, kentin nüfus ve sektörel gelişmelerine bağlı MİA gelişme hedefleri oluşturulmalıdır.
Tarihsel kent merkezlerinde koruma ve geliştirmeyi sağlamaya yönelik olarak;
1-Yayalaştırma politikaları (yaya ağırlıklı dolaşım sistemi kurulması, kent meydanları, yaya yolları ve yaya bölgeleri oluşturulması, bisiklet yolları planlanması vb.)
2-Toplu taşın politikaları (Hafif ve ağır raylı sistemler, toplu taşımacılık, özel otobüs yolları, tramvay vb. sistemler)
3-Koruma, sağlıklaştırma (ıslah) ve yenileme politikaları (restorasyon, onarım, ıslah, iyileştirme, yenileme)
4-Turizm ve geleneksel ticaret / üretim / satış ünitelerinin geliştirilmesine yönelik politikalar (aile
pansiyonculuğu, geleneksel el sanatlarının geliştirilmesi vb.)
5-Uygulamayı etkin kılacak parasal, örgütsel (organizasyonel), yasal ve yönetsel politikalar (kredi
mekanizmaları, parasal ve teknik yardım, takas, kamulaştırma, rant transferi, merkezi ve yerel yönetimin etkin birimler oluşturmaları, yasal eksikliklerin tamamlanması, Kültür Bakanlığı Koruma Kurulları’nın etkinleştirilmesi),
gibi politikalar geliştirilmesi gerekmektedir.
Nazım Plan kararlarının verilmesi esnasında, yukarıda sayılan korumaya yönelik politikaların geliştirilmesinde “Kentsel Tasarım” birçok aşamada etkin rol oynayacaktır.
• 1/1000 Uygulama İmar Planı (Koruma Amaçlı Plan) Ölçeğinde; Kentsel tasarımın etkin olarak kullanıldığı ölçekler, 1/1000 ve daha büyük (1/500, 1/200, 1/1) ölçeklerdir. Koruma amaçlı merkez planlaması çalışmasında, adı geçen disiplinlerin katılımı ve katkısı ile, bütüncül ve entegre koruma yaklaşımı ile yönlendirici bir “Çerçeve Plan” hazırlanmalıdır. Restorasyon uzmanları, sanat tarihçileri, arkeologlar, ulaşım plancıları, mimarlar, altyapı mühendisleri ve korumada uzmanlaşmış Şehir plancıları bu süreçte etkin olarak rol almalıdırlar. Geleneksel merkez içinde, korunması gerekli anıtsal ve sivil mimarlık örnekleri ile arkeolojik kalıntıların yoğunlaştığı bölgelerde;
1-Nazım Plan kararlarına bağlı olarak yaya dolaşımını kolaylaştıracak ve bu bölgelerin cazibesini arttıracak, yaya bölgeleri tasarımı yapılmalı,
2-Korunması gerekli taşınmaz kültür varlıkları (konut, han, bedesten, hamam, cami., külliye vb.) ve yakın çevrelerinde korumayı kolaylaştıracak kullanımlar (konut, geleneksel nitelikli ticaret ve el sanatları, turizm, pansiyon vb.) önerilmeli ve kentsel tasarım ile bu kullanımların dağılımı belirlenmeli,
3-Korunacak yapı ada ve parselleri ile yakın çevrelerinde koruma alanı özellikleri ile uyumlu taban alanı (TAKS/KAKS, Emsal) ve yükseklikler (gabari / hmax) planlanmalıdır. Kentsel tasarım esnasında bu kararların verilmesinde, yöredeki geleneksel yapı cephe ve plan tipolojilerine uyumlu, onlar ile benzeşen ancak taklit olmayan ve çağın modern mimari tasarımı ile yapım tarz, teknoloji ve malzeme seçimine dikkat edilmeli,
4-Yer yer rant artışı ve transferi sağlayabilecek, konuttan ticarete dönüşüm ile zemin altına dokuyu
bozmayacak şekilde kullanım hakkı verilmesi (yeraltı çarşısı, otopark gibi) etüd edilerek tasarım ile planlara yansıtılmalıdır.
Yukarıda ana hatları ile değinilen konuların tümü için 1/1000 ve daha büyük ölçeklerde kentsel tasarımlar yapılarak planlama kararları verilmelidir.
IV. “Kentsel Tasarımın Tarihsel Çevre Korunmasında Etkin Olarak Kullanımı, “Böl Ve Yönet Modeli” : Ankara, Konya, Antalya Tarihi Kent Merkezleri
Dünyada ve ülkemizde yaşanan hızlı değişim ve gelişim, küreselleşme, yerelleşme ve yeniden yapılanma süreçleri doğrultusunda oluşan değişimler, “Klasik Planlama” yaklaşımlarını sorunları çözümlemede yetersiz kılmıştır. Uygulama aşamasında tıkanan ve işlemeyen anlayış, yerini çağdaş, sorunlara kısa ve uzun vadede çözüm yaratma imkânlarını tanıyan, esnek ve seçenekli bir planlama yaklaşımına bırakmalıdır. Bu bağlamda; alt ve üst ölçekler arası ilişkilerin kurulabileceği, yine ölçekler arası gidiş-gelişin (feedback) sağlanabileceği “Özel proje alanları, öncelikli proje alanları, paket proje alanları ya da eylem planlama alanları” olarak adlandırılabilecek tanımlar ve planlama yaklaşımları etkin olarak kullanılmalıdır.
Özellikle geleneksel kent dokuları ile iç içe olan tarihsel kent merkezlerinin planlamasında, kentsel tasarımın etkin olarak kullanılmasının yollarından biri olan “Böl ve Yönet Modeli” (divide & rule model) dir. Bu kentsel tasarım yaklaşımı ve bu yaklaşımın Ankara, Antalya ve Konya Tarihsel Kent Merkezlerinde uygulanışı bu bölümde örneklerle açıklanmıştır.
Bu model; üst ölçeklerde (1/25000 - 1/5000 - 1/1000) alınacak ana karar ve stratejilerin, daha alt ölçeklerde (1/500 - 1/200…1/1) nasıl uygulanacağını belirlemektedir. Tarihsel çevre koruma planları ile özel proje alanları’nda yapılacak olan kentsel tasarım projeleri arasında eşgüdümü sağlamaktadır.
Günümüzde kentsel tasarım, kent planlarının öngördüğü kesin, değişmez yer yer de ayrıntı kararlar ile sınırlanmıştır. Bu kararlar sonucunda, ya da bütüncül olmayan, bağımsız gerçekleştirilen kentsel tasarım, tasarımı yapılan bölgenin çevresel etkilerinin planlama bütününde değerlendirilmemesi sorununu ortaya koymaktadır.
Kentsel ve çevresel sorunların çözüme kavuşturulması, planların işlerliğini ve uygulanabilirliğini sağlamak amacıyla, kentsel mekanlarda, üst ölçekli planlama sürecinde, “Özel Proje Alanları”, (ya da öncelikli proje alanları / paket proje alanları) belirleyip, kentsel tasarım ölçeğine temel olacak, yol gösterici, seçenekli, etaplı ve esnek kararlar üretilmeli, uygulama planlarına ya da kentsel tasarım ölçeklerine de, bu kararların aktarılması sağlanmalıdır.
Ülkemizde günümüzdeki dinamik ve süreklilik taşımayan, durağan ve katı planlama anlayışları, günümüzün ihtiyaçlarını karşılayıcı yada sorunlara çözüm üretebilecek nitelikte değildir.
V. Kentsel Tasarım ve Tarihsel Çevre Korunması
Tarihsel çevreler ile geleneksel kent merkezlerinin korunmasına yönelik planlamalarda 1/25000, 1/5000 ve 1/1000 ölçeklerde planlama ve kentsel tasarım ilişkileri yukarıda verilmiştir.
“Kentsel tasarım, kent planları bütününde ele alınmalı ve üst - alt ölçekler arasında bütünlüğü sağlayacak biçimde, temel ilkeler kent planlarında belirlenecek olan alt uygulama bölgeleri ve proje paketleri şeklinde gerçekleştirilmelidir” anlayışı, “Böl ve Yönet Modelinin” temel felsefesini tanımlar. Alt uygulama bölgeleri belirlenirken kent planlarında getirilen kararlar, kentsel tasarımı bağlayıcı olmamalı ve esnek olmalıdır. Bu alt proje bölgeleri arasında da mekansal ve çevresel ilişkiler kurulmalıdır. Aynı zamanda üst ölçekli kent planı tasarım kararları, daha alt ölçekteki plan-tasarım uygulamalarının verileri ile tekrar değerlendirilmeli ve gereğinde değiştirilmelidir.
Bu modelde; kentsel tasarım etkin olarak kullanılmakta, koruma planının sürekliliği ve tutarlılığı açısından ve kentsel politikalar için etkin bir eylem plan oluşturulmaktadır. Koruma alanı ve/veya tarihsel kent merkezleri, öncelikle korunması ve geliştirilmesi gereken hassas zonlar olduğundan, öncelikli tasarım gerekli alt proje alanlarına ayrılmaktadır.
Bu alt proje alanları;
• Ulaşıma yönelik (meydan, yaya yolu, yaya bölgesi, toplu taşıma vb.),
• Korumaya yönelik (öncelikli koruma alanı, sağlıklaştırma alanı vb.),
• Yenilemeye yönelik (yeni merkez kullanımları oluşturma, yıkıp yeniden yapma vb.),
• Çevre düzenlemesine yönelik (anıtsal, sivil mimarlık örneklerinin yakın çevrelerini de içine alan düzenleme alanları),
olarak gruplanabilir.
Kentsel tasarım alanlarını bölmek; nitelik ve özelliğine uygun alt bölümlere hakim olma açısından kolaylık getirmekte, uygulamada farklı birimlere (Belediye, Vakıflar, Kültür Bakanlığı vb) yol göstermektedir. Kentsel tasarım ölçeklerinde ele alınacak bu alt birimler 1/1000 ölçekli (bazen 1/5000 ölçekli) planlarda sınırları ile belirlenerek, kentsel tasarıma yol gösterecek ilke ve yönlendirici kararları belirlenmektedir. Bu alt proje alanları önceliğine göre (politik / kentsel öncelikler) daha büyük ölçeklerde ele alınarak uygulama için detaylı projeler haline getirilmektedir.
Kentsel tasarım esnasında; tasarım alanının niteliğini saptamaya yönelik araştırma, sentez ve değerlendirme teknikleri kullanılır. Bu teknikler genel olarak bir koruma planının gerektirdiği araştırma ve belgeleme teknikleri ile benzerlik göstermektedir. Ancak daha detayda, dış mekan ögeleri, peyzaj ögeleri, mimari özellikli yapı/yapı grupları, kent mobilyaları (bank, lamba, işaret yön levhaları vd) saptanmalıdır.
Bu konuda Ankara, Konya ve Antalya Tarihsel Kent Merkezleri’nde yapılmış ve halen sürdürülmekte olan uygulamalar bir sonraki bölümde incelenecek ve ülkemiz için genelleştirilebilecek sonuçlar çıkarılacaktır.
VI. Örnekler
VI.1. Ankara Ulus Tarihi Kent Merkezi Koruma Planlamasında Kentsel Tasarım Boyutu
Ankara Ulus Tarihi Kent Merkezi’nde yaklaşık 100 ha.lık bir alanda, Ankara Büyükşehir Belediyesi İmar Dairesi Başkanlığı tarafından 1982 yılında başlatılan çalışmalarda, uygulama öncelikli paket proje alanları saptanarak planlanmıştır. Özelliklerine göre bu proje alanlarında koruma amaçlı kentsel tasarım çalışmaları (1/1000 ve 1/500 ölçekler) yapılmıştır. (TUNÇER, M., 1986)
Bu çalışmalar;
• Hacıbayram Çevresi,
• Suluhan Çevresi,
• Çıkrıkçılar Yokuşu Çevresi,
• Anadolu Medeniyetleri Müzesi Çevresi,
• Karyağdı Türbesi Çevresi,
• Hasırcılar-Osmanlı Kavşağı Bağlantısı ve Eski Hamam Çevresi,
• Bend Deresi Dolmuş Durakları Çevresi,
• Akköprü Çevresi
gibi özel ve öncelikli alanlarda yoğunlaşmıştır.
1986 yılında açılan “Ulus Tarihi Kent Merkezi Çevre Düzenleme Yarışması” Yarışma Şartnamesi’nde ise; 1/500 ve 1/1000 ölçekli planlama çalışmalarının yanı sıra, 1/500 Ölçekte bazı alanların düzenlenmesi yarışmacılardan istenmiştir
Öncelikli planlama alanları olarak saptanan bu kent kesimleri;
• Düzenlenecek Meydanlar (Hükümet Meydanı, Atpazarı Meydanı)
• Düzenlenecek Ulaşım Bölgeleri (Güvercin Sokak, Çerkeş Sokak, Atpazarı Yokuşu)
• Çevre Düzenlemesi Yapılacak Yapı ve Yapı Grupları (Hacıbayram Camii, Antik Roma Tiyatrosu, Eski Hamam Çevresi)’dır.
1/500 ölçekte düzenlenen meydan, yaya yolu ve tek yapı çevrelerinde önerilen zemin kaplaması, kentsel mobilya (dinlenme grubu düzenlemesi, bank, sokak lambaları, çöp kutuları, çiçeklikler vb.) görsel elemanlara ilişkin detaylar da anılan düzenlemelerle beraber gösterilmesi istenmiştir.
Görüldüğü gibi, 100 ha.lık Tarihi Kent Merkezi’nin önemli, acil müdahale gerektiren kesimlerinin parçacı yöntemlerle ele alınması Ulus’ta etkin olarak kullanılmıştır. Yarışmayı kazanan proje içinde “Kamu Proje Alanları”, “Özel Proje Alanları” gibi tanımlarla yaklaşık 19 alt proje belirlenmiştir . (Plan 1. Ulus Tarihi Kent Merkezi Yarışma Projesi)
PLAN 1: ULUS TARİHİ KENT MERKEZİ YARIŞMA PROJESİ
Her bir Alt Proje Alanı’nın niteliklerine göre detaylı projelere yol gösterici makro kararlar ve yönlendiriciler verilmiştir. Ayrıca bu projelerin gerçekleştirilmesine yönelik “Rant Koridorları” kavramı oluşturulmuştur. Bu alanların geliştirilmesinden elde edilecek gelir ile Tarihsel Kent Dokusunun korunması ve geliştirilmesi önemli, temel planlama kararıdır. Bu proje alanlarından “Hacıbayram Çevre Düzenlemesi”, “Bend Deresi Dolmuş Durakları Projesi”, İstiklal (Yahudi) Mahallesi Projesi gibi projeler tamamlanarak uygulamaya konulmuştur. (Bkz. Plan 2. Hacıbayram Çevre Düzenleme Projesi; 1/500)
PLAN 2: HACIBAYRAM ÇEVRE DÜZENLEME PROJESİ (1/500)
VI.2. Konya Tarihi Kent Merkezi Koruma Planlamasında Kentsel Tasarım Boyutu
Konya Tarihi Kent Merkezi Koruma Amaçlı Planlama Çalışmasında’ da , geleneksel merkez içinde ayrıntıda, önemli ve öncelikle tasarlanması gereken alanlar “Özel Proje Alanları” olarak belirlenmiştir.
1/500 ve daha büyük (1/200,....1/1) ölçeklerde tasarlanması gereken bu proje alanları aşağıdadır: (Bkz. Plan 3. Konya Tarihi Kent Merkezi Koruma Amaçlı Planı 1/2000)
1- Aziziye Cami Çevre Düzenlemesi
2- Kapu Cami Çevre Düzenlemesi
3- Hükümet Meydanı Düzenlemesi
4- Şerafeddin Cami Yeraltı Otoparkı ve Kent Meydanı Düzenlemesi
5- PTT Önü Yeraltı Otoparkı ve Kent Meydanı Düzenlemesi
6- İplikçi Cami Çevre Düzenlemesi ve Yeraltı Otoparkı
7- Mahkeme Hamamı ve Şerafeddin Cami Çevre Düzenlemesi
8- Mevlana Külliyesi ve Selimiye Cami Meydan ve Çevre Düzenlemesi
9- Karatay Külliyesi Çevre Düzenlemesi
10- Geleneksel Çarşı (Arasta) Kesimi Koruma ve Geliştirme Projesi
(*) TUNÇER, M., “Konya Tarih Kent Merkezi Koruma Amaçlı İmar Planı Raporu”, UTTA Planlama & Danışmanlık Ltd. Şti., 1997.
PLAN 3. KONYA TARİHİ KENT MERKEZİ KORUMA AMAÇLI İMAR PLANI 1/2000
Konya Büyükşehir belediyesi 4,5,7 No.lı Özel Proje Alanlarını (Şerafettin Camii Çevresi, Hükümet Meydanı, Tarihsel Mekanlar Platosu, PTT önü yeraltı otoparkı) bir bütün halinde kentsel tasarım, peyzaj ve kent mobilyası projelerini hazırlamış ve uygulamıştır. Bu projede de kentsel tasarım teknikleri kullanılmış, Konya’ya bir “Kent Meydanı” ve yaya bölgesi kazandırmak hedeflenmiştir. (Bkz. Plan 4. Hükümet Meydanı Düzenleme Projesi 1/500) Çevredeki anıtsal yapılara (Hükümet Konağı, Şerafeddin Camisi, Kütüphane vd) uyumlu kent mobilyası örnekleri seçilmiştir. Konya ikilim tipine uyumlu bitki türleri önerilmiştir.
PLAN 4. HÜKÜMET MEYDANI DÜZENLEME PROJESİ 1/500
VI. 3. Antalya Tarihsel Kent Merkezi Koruma Planlamasında Kentsel Tasarım Boyutu
Antalya Tarihsel Kent Merkezi’nin parçacı olarak ele alınma süreci 1990 yılında açılan “Kalekapısı Kentsel Tasarım Proje Yarışması” ile başlamış, bu Proje kapsamında öncelikle “Şarampol Caddesi Yayalaştırma Projesi” hazırlanarak uygulanmıştır. Tarihsel kent merkezi ile iç içe olan “Balbey Mahallesi” için 1/500 ölçekli Koruma Amaçlı bir plan hazırlanmış, ancak mülkiyete ilişkin birtakım sorunlar nedeniyle uygulanamamıştır. Planın revizyon çalışmaları sürmektedir. Gene geleneksel kent merkezinin yakınında yer alan “Haşim İşçan Mahallesi”nin koruma amaçlı planlama çalışmaları tamamlanmıştır. Balbey ve Haşim İşçan Mahalleleri içinde 1/500 ve daha büyük ölçeklerde kentsel tasarım çalışması hazırlanması gerekli “Özel Proje Alanları” belirlenmiştir. (Ek 5)
Antalya “Kaleiçi Koruma Amaçlı Planlama Çalışmaları”; 1979 yılında Ortadoğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi tarafından başlatılmış, hazırlanan koruma planı 1992 yılında ODTÜ Parlar Vakfı tarafından revize edilmiştir. Bu planlama alanı içinde yer alan “Yat Limanı” Turizm Alanı ilan edilmiş ve Turizm Bankası tarafından hazırlanan kentsel tasarım, rölöve ve restorasyon projeleri ile onarılarak kullanıma açılmıştır. Bu alanda kendi içinde özel proje alanları olan en önemli kent parçasıdır.
VII. Sonuçlar
Ankara, Konya, Antalya Tarihsel Kent Merkezleri örneklerinde görüldüğü gibi “Böl ve Yönet Modeli” olarak nitelendirilen planlama yöntemi; “Özel Proje Alanları / Kamu Proje Alanları” na ayırarak detaylı planlama, kentsel tasarım, peyzaj ve dış mekan öğeleri plan ve projelerinin hazırlanması yöntemidir.
Bu yöntemin geleneksel kent merkezlerinin karmaşık sorunlarına çözümler bulduğu ve uygulama için önemli kolaylıklar sağladığı gözlenmektedir. Ülkemizde uygulama ölçeği olan 1/1000 ölçekli planlar, çağdaş yaşamın karmaşık hale getirdiği alanlarda kentsel tasarım ağırlıklı planlama ve projelendirmeler için yetersiz kalmaktadır. Tarihsel kent merkezlerinde (ve MİA’ da) etkin olarak uygulanabilir ölçek, kentsel tasarımın konusu olan 1/500-1/200…1/1 ölçeklerdir. Meydan düzenlemeleri, yaya bölgesi/sokağı düzenlemeleri, anıtsal yapı (cami, han, hamam, bedesten vb.) çevre düzenlemeleri, yapı gruplarının korunmasına yönelik çevre düzenleme çalışmalarının tümü, tarihsel kent merkezlerinde belirli yönlendirici bir plan bütünü (1/5000 ve 1/1000) çerçevesinde kentsel tasarım ölçeklerinde (1/500 ve daha büyük) ele alınarak önceliklerine dayalı olarak yönetilmelidir. Burada “Yönetim” kelimesi ile “Proje Yönetimi” kavramı kastedilmektedir.
Her bir Proje Paketi’nin kentsel tasarım ölçeklerinde ele alınması, varolan kaynaklara ve uygulama örgütlenme modeline bağlıdır. Parasal ve örgütsel yapı, projenin şekillenmesinde tasarıma yol göstermektedir. Belirli makro kararların verilmesi (koruma, iyileştirme, yenileme, ulaşım, kullanım, yapılaşma vb.) ile Özel Proje alanlarına bölünme zaman içinde uygulamanın etaplanması ve denetimine de kolaylık sağlamaktadır. Kentsel tasarımın belirli özel çerçeve/sınırlar içinde ele alınması ve diğer ilgili disiplinlere (peyzaj, altyapı mühendisliği, mimari, endüstri ürünleri tasarımı vb.) katılım ve katkı olanağı vermesi uygulamaya giden en doğru ve kısa yol olarak görülmektedir.
I. BÖLÜM KAYNAKLARI
TUNÇER, Mehmet, “Ulus Tarihi Kent Merkezinde Güncel Bazı Planlama Çalışmaları ve Uygulamalar”, Ulus Tarihi Kent Merkezi Çevre Düzenleme Yarışması, 1986, Ankara Büyükşehir Belediyesi İmar Daire Başkanlığı, S. 71-75.
TUNÇER, Mehmet, YILMAZ, A., 9. KENTSEL TASARIM VE UYGULAMALAR SEMPOZYUMU, “FARKLI ÖLÇEKLERDE KENTSEL TASARIM”, Sunulan Bildiri, Mimar Sinan Üniversitesi, Mim. Fak. Şehir ve Bölge Planlama Bölümü, 21-22 Mayıs 1998.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder