Bu Blogda Ara

24 Şubat 2012 Cuma

BOLU KENTİ TARİHSEL GELİŞİM SÜRECİ


 

Bolu Fırka Tepesi ve Hisar Tepe (1940'lar) 


BOLU KENTİ TARİHSEL GELİŞİM SÜRECİ

Prof. Dr. Mehmet Tunçer

1. BOLU ADININ KÖKENLERİ

Bolu’nun tarihin ilkçağlarından itibaren çeşitli uygarlıklara beşiklik ettiği bilinmektedir. Anadolu’nun kuzey batısında Filyos nehrine karısan Bolu suyu (Büyüksu)’nun iki km. kadar kuzeyinde bulunan Bolu, çeşitli isimlerle tarihi süreç içerisinde yer almıştır[2]. Bolu isminin nereden geldiği kesin olmamakla birlikte bir takım görüşler ileri sürülmüştür. Bu görüşlerden en meşhuru “Polis”isminin zamanla “Bolu” ismini aldığı görüşüdür[3].
Bolu tarihi “Bitinya” (Bithynie)’lılarla başlamaktadır ve şehir ilk defa Bitiniyum (Bithynium–Bthynion) adıyla anılmıştır.

Bitinya’nın Roma hakimiyetine geçmesiyle İmparator Claudius adına Claudiopolis olarak adlandırılmıştır[4]. Claudius Latin, Polis (şehir) ise Hellenistik kökenli kelimelerdir. İlk Selçuklu akınlarında bile aynı isim kullanılmaya devam edilmekte idi. Fakat XIII. ve XIV. yy başlarında Bizanslıların Klaudiopolis’i Bolı/Bolu olarak değişim göstermiştir.

Başka bir görüşe göre Bor, eski Türkçe’de kullanılmaktadır. Kıpçak kabilelerinden biri Ulu-Kiçi Borlı diye anılmaktadır. Zagfiran/Safran-Borlı ve Taraklı-Borlı yanında Klaudiopolis yerine sadece Borlı/Bolu da kullanılmıştır. Borlı ismi daha sonra Boluismine dönüşmüştür.[5]Bir diğer görüşe göre Bolu adı ile, Filyos ırmağının eski adı Billaios, Billis (Billion), Billiem isimlerinin benzerlik gösterdiğidir. Bütün bu görüşlere rağmen Bolu isminin etimolojik kökeni tahminden öteye gidememektedir.
Bolu (Bitiniyum - Bithynium–Bthynion) 
Kaynak : http://uk.images.search.yahoo.com

 

1.1. BOLU TARİHİ

1.1.1. Antik Dönem:
Arkeolojik buluntulara göre Bolu’da ilk yerleşim Kalkolitik Döneme (M.Ö. 5500-3000) kadar uzanmaktadır. Bugünkü Bolu Anadolu ve Otelcilik ve Turizm  Meslek Lisesinin bulunduğu  alanda yer alan küçük bir höyükte ele geçmiş olan ve halen Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesinde "BOLU KABI" ismiyle sergilenen pişmiş toprak eser M.Ö.3000 yılında tarihlendirilmektedir.

Söz konusu eserler Bolu'da şu ana kadar bilinen en eski buluntudur. Gerede ilçesi, Ümit Köyü çevresinde de yine aynı şekilde M.Ö.3000 M.Ö.2000 (Eski Tunç ve Orta Tunç çağı) yerleşmeleri tespit edilmiştir. Göynük ilçesi, Soğukçam Köyünde bulunan "Kaya Abidesi" ise, M.Ö.VIII-VII.Yüzyıllarda Orta Anadolu'da büyük bir devlet kurmuş olan Friglerin Bolu'daki varlığının en önemli kanıtıdır.

Üzerinde üçgen bir niş olan ve aynı zamanda bilinen en uzun Frig Kitabesi özelliğini taşıyan Kaya Abidesinde 9 satır kitabe bulunmaktadır. Bolu Merkez Hisartepe Höyüğünde 1978 yılında yapılan kazıda M.Ö.VII.Yüzyıla tarihlendirilen Batı Anadolu kaynaklı bir seramik parçası bulunmuştur. Söz konusu buluntu bu dönemde Bolu'daki Lidya kültürünün küçük bir göstergesidir.

Pers Kralı Kyros'un M.Ö.546 yılında Lidya Krallığını yıkması ile, Büyük İskenderin M.Ö.333 yılında Pers Kralı Darius'u yenmesi arasında kalan 200 yıllık süre içinde Bolu toprakları, Pers egemenliği altında kalmıştır. Bu döneme ait tek buluntu ise Gerede ilçesi, Avşarıevvel Köyünde ele geçen Arkaik dönem mezar stelidir. Halen İstanbul Arkeoloji Müzesinde sergilenen süvari tasvirli bu eser M.Ö.V.Yüzyıla aittir.

1.1.2. Bityhnia Dönemi:

Bithynia’nın ilk ve orta çağdaki meşhur yerleşme yerleri Nikomedia, Sophon, Tarsia, Demetrium, Lateas Prusias, Bithynion, Krateia, Koinon, Gallikanon, Dablis, Kabaia, Modrene, sahilde ise Herakleia Pontika’dır [6].

Bthynium – Cladiopolis, Hisartepe, Kargatepe, Fırkatepe  ve Uğurluanip tepesini kapsayan alanda kurulmuş olan Bithynium-Claudiopolis şehrinin tarihi 1978 yılı Hisartepe kazısında  ortaya çıkan bulgulara göre M.Ö 7. yüzyıla kadar gitmektedir.
 Makedonya Kralı Büyük İskender'in M.Ö.334'de Anadolu'ya girmesi ile, Helenistik uygarlık gelişip büyümüştür. Bu dönemde Bolu ve çevresi Bithynia Krallığı sınırları içinde yer almaktadır. Bolu'da Bithynia dönemi sadece sikkeler üzerinden takip edilebilmektedir.
1978 yılı Hisartepe kazısında bulunan Geç Helenistik döneme ait seramik parçaları dışında, Bityhnia dönemi şehrine ilişkin başka bir buluntu şu ana kadar ele geçmemiştir.  Bolu höyüğünün kuzey-doğusundaki Hisartepe Bolu ovasından 47 metre yüksekliktedir ve tepenin orta kısımlarına rastlayan su deposunun yapımı esnasında 1978 yılında arkeolojik kazılar yapılmıştır[7]. Tepede elde edilen buluntular buranın bir nekropol sahası olduğunu göstermiştir. Güneyinde ise ikinci bir açık hava tiyatrosunun kalıntıları son yıllarda ortaya çıkarılmış ve I. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescil edilmiştir.

Bithynia Kralı I.Nicomedes M.Ö.III.Yüzyıl başlarından itibaren paralı asker olarak getirdiği Galatların Orta Anadolu'ya yerleşmesini sağlamıştır. Galatların Bithynia Yaylalarına da yerleştikleri bilinmektedir. İlimizde, Bolu Merkez Hıdırşehler Köyü yakında iki adet Galat Tümülüsü (Yığma Mezar) bulunmaktadır. Bu tümülüslerde 1960'lı yıllarda yapılan kazıda çıkan Galat tasvirli altın broş ve diğer eserler halen İstanbul Arkeoloji Müzelerinde sergilenmektedir.
Bithynia Kralı I.Nicomedes M.Ö.III.Yüzyıl başlarından itibaren paralı asker olarak getirdiği Galatların Orta Anadolu'ya yerleşmesini sağlamıştır. Galatların Bithynia Yaylalarına da yerleştikleri bilinmektedir. İlimizde, Bolu Merkez Hıdırşehler Köyü yakında iki adet Galat Tümülüsü (Yığma Mezar) bulunmaktadır. Bu tümülüslerde 1960'lı yıllarda yapılan kazıda çıkan Galat tasvirli altın broş ve diğer eserler halen İstanbul Arkeoloji Müzelerinde sergilenmektedir.
II. Nicomedes (M.Ö.149-120) zamanında M.Ö.149'dan sonra Bithynia'da Helenistik kültür tesirini arttırmıştır. 1978 yılı Hisartepe kazısı ve Bolu Müzesince yapılan 1995 yılı Örencik Tümülüsü kazılarında M.Ö.I.Yüzyıla ait Geç Helenistik dönem seramik ve Terracota figürin parçaları bulunmuştur. M.Ö. 74 yılında Bithynia'nın son kralı IV. Nicodemes vasiyetname ile Bithynia topraklarını Romalılara bırakmıştır.

Bu tarihten itibaren Bolu çevresi Roma'dan gelen valiler tarafından yönetilmiştir. Roma dönemi, Bolu'nun en parlak çağı olmuştur. Kentler yenibaştan imar edilerek, geniş alanlara yayılmıştır. Cladio Polis (Bolu Merkez), Krateia (Gerede), bugünkü Bolu sınırları içinde kalan Roma dönemine ait önemli antik şehirlerdir.

1.1.3. Roma Dönemi :

M.Ö. 74 yılında Roma hakimiyetine giren şehrin adı Roma imparatoru Claudius’ un (M.S.41-54) adına izafeten Claudiopolis olarak değiştirmiştir. Günümüz yerleşiminin, antik şehrin üzerine kurulması nedeniyle ayakta kalmış hiçbir yapı bulunmamaktadır. Ancak,1978 yılı Hisartepe kazısında, Roma imparatoru Hadrian (M.S.117-138) tarafından yaptırılmış olan Antinous Tapınağı’na ait mimari parçalar bulunmuş, Hisartepe ‘nin güney yamaçlarında ise antik tiyatroya ait bazı izler tespit edilmiştir.
Kaynak : Semih Dimicioğlu, Mimarlar Odası Bolu Şb.  

Antinous Tapınağı’na ait sütun, arşitrav ve friz parçaları ile antik tiyatroya ait kitabeli bir friz parçası halen Bolu Müzesinde sergilenmektedir. Geçmiş yıllarda, şehrin muhtelif yerlerinde yapılan inşaatlara ait temel hafriyatlarında Roma dönemine ait heykeller, mimari parçalar ve mezar stelleri bulunmuştur. 1995-2006 yılları arasında Bolu İli,  Merkez İlçede Bolu Müzesi Müdürlüğünce yapılan kurtarma kazılarında toplam 72 adet Roma dönemine ait lahit ve tuğla mezar açığa çıkarılmıştır.
Kaynak : Semih Dimicioğlu, Mimarlar Odası Bolu Şb.  

Mezarlarda bronz sikkeler, pişmiş toprak koku kabı ve kandiller , gözyaşı şişeleri gibi çok sayıda mezar hediyesi ele geçirilmiştir. M.S 2-3.yüzyıllara tarihlendirilen söz konusu mezarların yayılma alanı göz önünde bulundurulduğunda, Roma dönemi nekropolünün bu kadar geniş bir alanı kapsaması, antik Claudiopolis’in büyüklüğü konusunda da fikir vermektedir.
Bolu Müzesi Müdürlüğü tarafından şehir içinde yürütülen çalışmalarda;
  • 1995 yılında Belediye Su işleri binası önünde, Claudiopolis kentine ait tek örnek olan  mozaik taban döşemesi,
  • 1996 yılında Büyük Cami mahallesi katlı otopark yanında büyük blok taşlarla inşa edilmiş Roma Yolu’nun 15 m.lik bir bölümü,
  • 2004 yılında Atatürk İlköğretim Okulu bahçesinde Roma  dönemine ait 2 adet yapı ve yol kalıntısı  açığa çıkarılmıştır.
Bolu şehir merkezinde, Erken Hristiyanlık dönemine ait, içi fresk süslemeli Hypoge’lere rastlanmıştır. Şehirde Bizans döneminden kalma izler bulunmakta ve bu döneme ait bazı eserler Bolu Müzesinde sergilenmektedir.




TABLO 1. BOLU’DA YERLEŞİM HİYERARŞİSİ AÇISINDAN DEĞİŞİM
Tarihsel Dönem
Yerleşim Statüsü

Uygarlık
M.Ö. 13.yy – M.Ö. 6.yy
Frigya hakimiyeti
Frigya
M.Ö. 336 – M.Ö. 279
Makedon hakimiyeti
makedon
M.Ö. 279 – M.Ö. 74
Bithynlerin hakimiyeti

Bithyn
M.Ö. 74 – 395
Roma’nın
Bithynya valisi Bolu’da oturmaktaydı. Bolu bir eyalet merkeziydi.
Roma
395 -612;
612-1326
Bithynya’nın başkenti, hem de kilise teşkilatına göre Metropolid’in (Piskoposluk)
Merkezi olmuştur.
Doğu Roma
1177 - 1324
Erken Dönem Türk Kenti ve
Beylik Merkezi
Selçuklu ve Anadolu Beylikleri
1324 – 1692
1. Dönem.
1lk mutasarrıflık devridir.  Sancak Beyliği seklinde idare edilmiştir.
Osmanlı Dönemi
1692- 1811
2. Dönem. Voyvodalık yönetimidir
Osmanlı Dönemi
1811- 1864
3. Dönem. İkinci mutasarrıflık devridir.  1811 yılında Bolu ve Viransehir sancakları birleştirilerek mutasarrıflarca yönetilmeye başlanmıştır
Osmanlı Dönemi
1864-1908
4. Dönem. üçüncü mutasarrıflık devridir. Bolu
bu dönemde Kastamonu Vilayetine bağlı bir sancak olmuş ve idaresi de
mutasarrıflara verilmistir.
Osmanlı Dönemi
1908 - 1923
5. Dönem. II.Mesrutiyet’in ilanı ile birlikte Bolu, bağlı bulunduğu Kastamonu Vilayeti’nden
ayrılarak müstakil mutasarrıflık haline getirilmiştir.
Osmanlı Dönemi
1924 ...
6. Dönem.
İl Merkezi
T. C. Dönemi


  
Bolu'da Roma dönemine ait kalıntı ve eserlerin yoğunlaştığı diğer bölgeler, Mengen Gökçesu Vadisi - Bolu Merkez Çaygökpınar Köyü - Bolu Merkez Bünüş Köyü (Taban Mozaiği bulunmuştur) - Seben ilçesi Çeltikdere Vadisi (Sağlık Tanrısı Asklepios, Kızı Hygeia ve Yardımcısı Telesphoros heykelcikleri bulunmuştur)

M.S.395 yılında Roma İmparatorluğunun ikiye ayrılması ile Doğu Roma (Bizans) sınırları içinde kalan Bolu, İmparator Justinianus (M.S.518-527) döneminden itibaren Thema adı verilen askeri valiler tarafından yönetilmiştir. Bolu ve çevresinde Bizans dönemine ait pekçok kalıntı bulunmaktadır. Mengen ilçesinde 2001 yılında Bolu Müzesi tarafından yapılan kurtarma kazısında 20.65 x 42.10 Metreölçülerinde 3 nefli,3 apsisli, bazilikal planlı bir kilise kalıntısının temelleri açığa çıkarılmıştır.

Bolu'da bulunan en büyük Bizans yapısı olan bu kilise kalıntısı, Erken Bizans döneminin en önemli kalıntısıdır. Yine 1996 yılında Bolu Müzesince Yedigöller çevresinde yapılan arkeolojik yüzey araştırmasında, Bizans dönemine ait yerleşim yeri kalıntıları ile, birbirine yakın aralıklarla inşa edilmiş 5 adet kilise kalıntısı tespit edilmiştir.

1997 yılında Dörtdivan ilçesi, Köroğlu vadisinde yapılan arkeolojik yüzey araştırmasında 3 adet benzer planlı kilise kalıntısı ve bazı mezarlar bulunmuştur. Seben ilçesi Çeltikdere Köyü yakınlarında bulunan ve oldukça iyi korunmuş durumdaki Çeltikdere Bizans Kilisesi, Orta Bizans döneminin (M.S.842-1204) Bolu'daki en önemli örneğidir.




Resim 1: Cumhuriyetin ilk yıllarından bir Bolu görüntüsü
Kaynak: Bolu Belediyesi 2008


 

2.1. Bolu İli’nin Siyasal Tarihçesi :

Bolu’nun yazılı tarih öncesi dönemine ilişkin bilgiler pek kısıtlıdır. Eldeki bilgilere göre, buraya ilk yerleşenlerin Ön Hititler olduğu söylenebilir. Bolu Orman Mektebi’nin güneyindeki buluntular ile bir başka tepecikte (Hala Hisar) bulunan klasik çağ nekropolleri (mezarlık) kent tarihinin bu dönemlere değin uzandığını göstermektedir.
Büyük İskender’in ölümünden sonra, bölgede bağımsız Bitinya Devleti kurulmuştur. Eski Bolu, Bitinya ile Paflagonya’yı ayıran Filyos Irmağı’nın kıyısında bulunuyordu. Önceleri Bitinyum adı ile anılan İlkçağ kenti Bolu, İmparator Klavdius (41-54) döneminde Klavdiopolis olarak adlandırılmıştı. Ancak, eski Bitinyon ve Klavdiopolis kentlerinin bugünkü Bolu’nun çevresinde yer aldığı sanılmaktadır. Kentin ortasında yükselen tepe çevresindeki, iri taşlardan yapılmış duvar ve öbür kalıntıların, Bitinya kral saraylarından kaldığı ileri sürülmektedir. İS 123’te, İmparator Hadrianus döneminde kentin önemi giderek artmıştır.
VII. ve IX. yy’larda İslam ordularının, kenti çevreleyen dağlar nedeniyle bu bölgeye giremedikleri ileri sürülmektedir. XIII. yy’da Anadolu Selçukluları’nın eline geçen Bolu, daha sonraları İlhanlılar’ca fethedilmiştir.
Bolu’yu Osmanlı sınırları içine sokan Konur Alp, kentin ilk sancak beyi olarak bilinmektedir. 1324-1692 arasında sancak olarak yönetilmiştir.
1692’ de sancak beyliğinin kaldırılması nedeniyle, Bolu voyvodalık olmuştur. 1811’de II. Mahmud’un emriyle voyvodalık kaldırılınca, yerine Bolu Viranşehir adı ile mutasarrıflık kurulmuştur.1864’te Vilayetler Nizamnamesi ile Bolu Sancağı Kastamonu’ya bağlanmıştır.
1908’de II. Meşrutiyet’ten sonra ise, Bolu mutasarrıflık oldu ve Cumhuriyete kadar böyle yönetildi. Cumhuriyet’e sonra, il merkezi durumuna getirildi. Bolu tarihin her devresinde ilgi çeken bir yer olmuştur. İlk çağlarda Bithynia olarak anılan yöre; sonraları, Roma, Doğu Roma ve Bizans egemenliğine girmiştir.
Osmanlı kaynaklarına göre Bolu’nun doğusundaki yerler Konur Alp, Şahin Bey, Hızır Bey ve Eflagan Bey tarafından Türk hakimiyetine sokulmuştur.
İlk çağdan Osmanlılara kadar; kentlerin, önemli boğazların ve vadilerin, kasabaların korunması “Kale” ler aracılığı ile sağlanıyordu. Bolu ve çevresinde de bir savunma kaleleri ağı göze çarpmaktadır. Bolu Kalesi günümüzde mevcut değildir.
XIV. yy. başlarında Anadolu’da; merkezi Kastamonu olan Candaroğulları, Ankara’da Ahiler; Söğüt ve civarında Kayı’ lar; Sakarya Nehrinin doğusunda ve batısında Bizanslılar bulunmaktaydı. Göynük, Gerede, Bolu’da da Küçük Beylikler vardı. Üç tarafı  Türk Beylikleri ile çevrili idi.
Bolu’nun ilk tahriri, Evliya Çelebi’ye göre, Fatih Sultan Mehmet zamanında yapılmıştır. Bolu Sancağı’ nda ve Sancak Beyi’ ne bağlı olarak gözüken 36 kaza vardı.
Kanuni zamanında yeni açılan ve günümüzde Bağdat Caddesi olarak isimlendirilen yol üzerinde birçok kervansaraylar inşa ettirilmiştir. Bolu Kenti, bu stratejik konumu nedeniyle gelişmiş ve Kale çevresine yayılarak büyümüştür. 1528 yılına ait olduğu tahmin edilen tapu-tahrir defterindeki bilgilere göre nüfusu 2000’e yaklaşmaktaydı.
Osmanlı devresinde de Bolu zengin orman örtüsüne sahiptir. Bolu kerestesi, İstanbul’da tanınmaktaydı. İstanbul’un kömür, odun gereksinimi de Bolu’dan sağlanmaktaydı.
Bolu’ya kadar, ova içlerinde uzanan Bağdat Caddesi Köroğlu Derbendi, Çağa ve Gerede’de hep ormanlık arazi içinde kalıyordu. Bolu, XVII. yy. dan başlayarak kervanların geçtiği, Erzurum ve Kayseri yönüne gidenlerin konakladığı kasaba idi. Bu yüzden merkezde ve ilçelerde hanlar inşa edilmişti Gerede-Ankara bağlantısı basit bir yoldu.
Evliya Çelebi’den sonra XVIII. ile XX. yy. arasında birçok gezgin, Bolu ve kasabalarından geçmişler ve geniş bilgiler vermişlerdir. XIX. yy. ortalarında yapılan yönetimsel düzenlemeler (Vilayet Nizamnamesi) ile Bolu Sancağı da etkilenmiş, Eyalet, Sancak, Kaza alt üst ilişkileri yerine, Vilayet, Mutasarrıflık, Kaza ve Nahiye düzeni getirilmiştir. Bu bağlamda Konur Apa iptal edilerek Düzce Kazası kurulmuştur. Düzce pazarının merkezi olan Düzce, kaymakamın ikamet yeri olmuştur.
Harita ….: Osmanlı Dönemi’nde Bolu ve Çevre Yerleşimleri (Ulaşım)
(Kaynak: Doç. Dr. Levent Kayapınar)
1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşları’nda Bolu ile birlikte İzmit ve Adapazarı da büyük ölçüde göç almıştır. Kırım ve Romanya’dan gelen Tatarlar Düzce’de bir mahalleye yerleştirildiler. Rumeli’den gelen, Arnavutlar, Boşnaklar, Bulgaristanlı’lar, Düzce ve Adapazarı’nda iskan edildiler. Lazlar ise Düzce, Ereğli, Karasu ve Adapazarı dolaylarına yerleştiler. Düzce, Hendek, Akçaşehir, Akyazı ve Adapazarı dolaylarında  Kafkasya’lılar konduruldu.
Göçmenler daha çok Düzce’nin gelişmesinde etkili rol oynamışlardır. Bolu Mutasarrıflarından olup sonradan Arnavutluk Devleti’nin  kurucusu olan Kemal Bey döneminde, Bolu içinde ve ilçelerde imar faaliyetleri olmuş, yollar inşa edilmiştir. O dönemde bir Alman gezgininin ifade ettiği gibi “Osmanlı ülkesinde Avrupa tarzı yapıya kavuşmuştu.” Kemal Bey suyolu taşımacılığı üzerinde de durmuştur.
II. Abdülhamit devrinde Bolu Sancağının nüfusu 325.300 dür. 1950 yılı sayımına göre Bolu İlinin toplam nüfusu 299.799’dur. Bolu Sancağı, Bolu ilinden daha büyük bir alan kapsadığına göre son yüzyıl içinde Bolu ili ve yakın çevresinin nüfus yoğunluğunun arttığı söylenebilir. Abdülmecit zamanında ilk Ermeni aileleri Bolu’da Ilıca yolu üzerine, Düzce’de ise İcadiye Mahallesi’ne yerleşmişlerdir.  XIX. yy.’ın sonlarında Bolu’dan demiryolu geçirme çalışmaları da zaman zaman gündeme gelmiştir.

Harita ….: Osmanlı Dönemi’nde Bolu Sancağı ve Çevre Yerleşimleri
(Kaynak: Doç. Dr. Levent Kayapınar’dan büyütülmüştür )

Yukarıdaki Harita…; ‘da Bolu ve çevresindeki köy yerleşimleri görülmektedir. Bunlar; doğuda Ermeni, Tsikinler ??), kuzey-doğuda; Sokullu, kuzeyde; Haladjlar, ve batıdan doğuya doğru sıralanmış, Düzce yolu üzerinde Berberler,  Karakeçi (??), Paşakent, Borazanlar köy yerleşimleridir.  
1528 senesine ait olduğu tahmin edilen 438 numaralı tapu-tahrir defterinde, XIV. yy. da kurulmaya başlanan ve XVI. yy. da gelişmesini tamamlayan mahalleler şunlardı; Aslı Han veya Aslı Hatun, Gölyüzü, Cami, Turşucuoğlu, Hoca Bey, Hatip, Karaçayır, Hacı İlyas Oğlu, Ak Mescid, Dabbağan (: Tabaklar), ve Uğurlu Naib (sonra : Karamanlar). Bu mahalleler de, diğer yerlerde olduğu gibi bir mescid veya cami etrafında teşekkül etmiş olup, nüfusu ortalama hesaplamalara göre 2000'e yaklaşmakta idi. Evliya Çelebi'nin 1645 senesindeki seyâhatinde ise, Bolu eskiye nazaran oldukça büyümüş ve birçok güzel binalarla süslenmişti  (http://www.asagiduger.com/bolu-sancagi.html).
V. Mehmet zamanında Mutasarrıf olan Kani Bey, imar faaliyetleri ile adını duyurmuş ve bugünlere ulaşan Hükümet Konağını inşa ettirmiştir.



BOLU İLİ TARİHİ HARİTASI (19. yy sonu)



 

 

 




[2] DARKOT, B., 1997, “Bolu”, İslam Ansiklopedisi, c.: 2, Eskişehir: MEB Yayınları, s. 707.
[3]HOŞCAN, N., 2008, “Bolu İli Tarihsel Kent Merkezi Üzerine Bir İnceleme” , Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sosyal Çevre Bilimleri “Kentsel Çevre” Dersi Doktora Semineri.
[4] BAYRAKTAR, D., 1995, “Şer’iye Sicillerine Göre Tanzimat’ın İlk Yıllarında Bolu” (1838-1850). Yayımlanmamış Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Ankara.s. 17.
[5] www.bolu.gov.tr
[6]BOLU 1998 YILLIĞI, 1998, Bolu Valiliği, S.53.
[7]YALMAN, B., 1986, “Bolu Hisartepe Kazısında Bulunan Tapınak Kalıntısı”, IX. Türk Tarih Kongresi’nden Ayrıbasım, S.435 – 450.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder